Sınavda geometri dışında hiç bir şey yapamadım. Matematiği severim ama mate 2 ile yıldızlarımız hiç barışmadı.
Sınavdan çıktığımda karşımda Bora'yı gördüm.
Şu an başka hiç bir şey beni böylesine mutlu edemezdi herhalde.O nu o kadar özlemişim ki, koşup boynuna sarılmamak için zor tuttum kendimi.
Zihnim bana sürekli sinyal çakıyordu.
-Saçmalama Deniz seni bırakıp giden birinin boynuna sarılacak değilsin heralde?-
Heyyy! Ne saçmalıyorsun sen? Terk edip giden eski sevgiliyi anlatıyormuş gibi..
Dinlememe izin ver...
"Deniz! Dur bir dakika dinle lütfen."derken sırtımı dönmüş koşan adımlarla ilerliyordum.
"Dur lütfen yanlızca 5 dk."
Duraksadım ve çantamdan mp4ümü çıkarttım.Lanet olası burada da onun sesi! Değiştirdim ve vücudumu 'Emre Aydın-Aşk nedensiz sevmekmiş' şarkısının ritmene bıraktım.
Koşar adımlarla yürümeye devam ederken, zamanlamanın müthiş uyumundan pekte hoşnut kalmadım.
Müzik bitti.
Ve biri sağ kolumdan tutarak kendine hızla çekti bedenimi.Kulaklıklarımı çıkarttı.Yüzüne acı bir ifade yerleştirdi.Tiyatro okumalıydı bence ticaret değil!..
Ama yüzündeki ifadenin gerçeklik payıda vardı,hakkını yememeliyim ki pek anlayamadım gerçek mi? sahte mi?
"Dur artık yeter!Dinleyeceksin.Bağır,çağır ama önce bir dinle ya dinle! Dinlemeden yargılama."
"Dinliyorum,bir dakikan başladı." Eliyle tek bir işaret yaptı tek bir hamlede taxi.. Oldukça iyi.."
"Nereye gidiyoruz? Gerçekten önemli bir işim var."
Bir takım söz cambazlığıyla yatıştırdı beni.5 dk. sonra çok hoş bir restorantın önünde durduk.
"İçeri girmeyi aklından geçirme Bora!"
"5 dk. bir çay içene kadar anlatıcam derdimi."
Normalde bir ortama ilk kez girdiysem cm cm ezberlerdim heryeri. Ama şimdi duvar kenarında oturduğumuz koltukların renginin beyaz olduğu dışında gözüme hiç bir şey ilişmemişti.
"Ne içersin? Ne yersin demiyorum bile çünkü zaten yarım oturuyorsun, kalkıp gitmen an meselesi." derken gözlerinde ki endişeyi kalbimin derinliklerinde 3 harfli bir şekilde hissettim. Ama bu 3 Harf A-Ş-K değil her zaman ki gibi acıydı..
A-C-I
"Bunu sana bir tepki olarak görme gerçekten su dahi istemiyorum."
"Peki. Sınavın nasıl geçti?" sorusunu sorarken bile üzerinde bir çekingenlik vardı.
"Ehh..Asıl konuya gelelim Bora vaktim sınırlı."
"Deniz. Sana akşama döneceğimi söyleyip gittiğimde eve uğradım. Babam şirketten erken dönmüştü, çalışma odasında Ahu'ya bir şeyler anlatıyordu. İstemsizce kulak misafiri oldum."Gözlerinin dolduğunu fark ettiğimde gözlerini gözlerimden çekti ve zorda olsa yutkunarak konuşmasında devam etti.
"Doktorlar babama tam 2.5 ay önce böbreklerinin bittiğini. Uygun böbrek bulmak için vakit olmadığını ve benim böbreğimin babam için uyumlu olabileceğini söylemişler. O ise; Oğlum daha çok genç onu tek böbrekle bırakmaktansa yeteri kadar yaşadım, eşimin yanına giderim ve hasret biter. Diye cevap vermiş Deniz.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Bir Kez Olsun Gülümse "
Romance"Hayat,ağlamaya değmiyecek kadar kısa değil mi sizce de? " -Her zaman bir umut vardır... Yıllar sonra ailesinin gerçek ailesi olmadığını öğrenen bir kız.Ağlamayı aşkta unutan, aşkı Bora'da bulan.. Peki, ailesinin yaptıkları yanına mı kalacak ? Deniz...