Evet biraz geç oldu. Çünkü bu bölümü daha önce yazmıştım ve telefonumun şarjı bitip kapandığın da tümü silinmişti. Bu yüzden de tekrar yazmak gerçekten çok zor oldu. Aynı kurguyu toparlayamadım ama sanırım yine de fena olmadı. Gecikme bedeli olarak akşam bir bölüm daha yayınlamayı düşünüyorum. İyi okumalar, sevgili okurum.. :))
''Annenle ilk tanıştığımız da küçük bir bürom vardı.Annenin ise babası çok zengindi. O bana çok yardımcı oldu. Babasının ona hediye ettiği 1-2 daireyi sattı. Hatta ilk evlendiğimiz de setlerine varana kadar tüm altınlarını bozdurup bana verdi. Daha sonra herşeyini sattı. Ve hep yanımda oldu.. Onun sayesinde başardım..''
''Bilmiyordum, yani sana dedem den kalan bir yer sanıyordum.. ''
''Hayır değil, rahmetli deden biraz tembel bir adamcağızdı fazla çalışmazdı. Biz hep kendi ayaklarımızın üzerinde durarak geldik buralara kadar. Ben de annen sayesinde..Annen çok asil ve hoş bir kadındı. Ne yazık ki onu pekte fazla tanıyamadın.''
''Evet ne yazık ki.'' Fısıltı şeklinde söyledi bunları Bora. Ama ortam gerilmişti. Sanki, sanki ben olmasam ağlayacaklardı. En iyisi ortamda ki yas havasını dağıtmaktı. Onlar böyle yaptıkça benim de canım yanıyordu. Ne de olsa ben de ailemi kaybetmiştim ve benim acım onlara nazaran daha tazeydi..
"Evet baba şimdi şirket işleri için ne yapmamız gerek? ''
Baba diye hitap edince yüzünde memnuniyetle birlikte bir şaşırma da yerini aldı.
''Şu belgeleri ve vekaletnameleri imzalamanız yeterli..''
''Tamam imzalayalım da kalkalım. Akşam için hazırlanmalıyız. Sonuçta Özge bekler.''
Tüm işlerimiz bittiğin de kalktık ve hazırlanmak üzere eve geldik. Ama Bora yol boyunca pek konuşmadı.
"İyimisin Hayatım.''
''İyiyim, iyi değildim ama şu an iyiyim.Acıktım bir şeyler mi söylesek? "
"Yemek var evde.''
''Ne yaptın? ''
''Mercimek çorbası, pilav, tavuklu bezelye, ayran da var.''
''Ooooo baştan söylesene, hadi ben masayı hazırlayım sen de yemekleri ısıt çok açımmm.''
Bora'nın her tavrı beni gülümsetiyor. Mutlu ediyor. Ona her baktığım da sanki son bakışımmış gibi bakıyorum..Aşk. Ve ayrılık korkusu..Korkuyorum onu kaybetmekten.. Hep içimde bir şey uyarı veriyor. Ayrılık yakın Deniz..Neden?! Neden yakın olsun ki? Böyle hissettirmesi çok garip.
Akşam için çoktan hazırlanıp evden çıktık. Nişan oldukça güzel başlamıştı.. Ve hızlı geçiyordu. Özge oldukça mutlu görünüyordu.. Ve mutluydu da zaten..
♘♞♘♞♘
Evliliğimizin 2 senesine çok az kaldı.Özge'ler de düğün den sonra Ertuğrul'un ailesinin yanına İzmir'e yerleştiler.Zaman çok çabuk ilerledi..
Bu süre de Bora' da beni her gün çıldırtıyordu. Bu eve 3. Kişi lazım..Deniz, bu eve 3. Lazım..Papağan gibi tekrarlayıp duruyordu.
Akşam üzeri dayanamayıp soluğu şirkette aldım. Bora konsantre olmuş çalışıyordu.
''Bora.''
''Hoşgeldin hayatım sen otur benim bu projeyi yarına yetiştirmem lazım.''
''Daha çok mu var? ''
''Yok hayır 15 dk. Daha çalışsam bitiririm diye umuyorum.''
''İyi kolay gelsin o zaman. Ben de bir kahve söyleyeyim barii.'' Derken Bora'nın koltuğuna iyice yayıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Bir Kez Olsun Gülümse "
Romantizm"Hayat,ağlamaya değmiyecek kadar kısa değil mi sizce de? " -Her zaman bir umut vardır... Yıllar sonra ailesinin gerçek ailesi olmadığını öğrenen bir kız.Ağlamayı aşkta unutan, aşkı Bora'da bulan.. Peki, ailesinin yaptıkları yanına mı kalacak ? Deniz...