35)Doğum mu ölüm mü??

92 7 9
                                    

Bora'dan...

Deniz tuvalete gideli nerdeyse 10 dk. Olmuştu ve henüz geri gelmemişti..İzin isteyerek masadan kalktım. Alt kata tuvaletlerin olduğu yere doğru indim..Tuvaletlere yaklaştığım da büyük bir kalabalığın olduğunu ve ağlayan bir kadının olduğunu gördüm. İçimi büyük bir acı kapladı..Bir yandan bayan tuvaletine doğru koşarken bir yandan da Deniz'in başına bir şey gelmesin diye dua ediyordum..Yerde kanlar içinde yatan kadın benim karım mıydı?

"Deniz! Deniz hayatım aç gözlerini ! Deniz! Ne oldu burada ?! Bakmasanıza ambulans çağırın hemen !!"

Bir yandan Deniz'in nabzını sayarken diğer yandan da hırkamı çıkartıp Deniz'in başına bastırdım ama ne yazık ki kanda hiç bir azalma söz konusu değildi..Nabzı artık neredeyse yok denecek kadar azdı..

"Bey efendi sakin olun eşiniz umarım ki kurtulacak ayağı kayıp düşmüş..Ama ambulans gelmek üzeredir."

Derken sağlık görevlileri koşarak içereyi girdiler. Deniz'in nabzını ölçtükten sonra yavaş ve dikkatli bir şekilde sedyeye yatırdılar. O sırada Deniz'in anne ve babası koşarak ancak gelebilmişlerdir. Ve açıkçası sedyede yatanın kendi kızları olduğunu bile görmemişlerdi..

"Arabayla takipte olun Deniz yaralı." diyerek koşmaya başladım arkadan gelen feryatlar umrumda bile değildi..Tek umrumda olan karımın sağliğiydi.Allah'im eşimi ve çocuğumu bana bağışla derken aklıma Ayşe Rana geldi..

"O hamile. Karım hamile. Kurtarın onları lütfen.."

"Eşiniz kaç aylık hamile."

"Do..dokuz... Doğuma bir kaç gün kaldı.."

"Sakin olun beyefendi elimizden gelenin fazlasını yapacağız.."

"Cihazlar tuhaf ötüyor. Ne oluyor?" İste simdi tıp kazanıpta okumadığım güne lanet ediyordum..Okusaydım doktor olsaydım belki eşimi kurtarabilirdim.. Ambulansın kapısının açılmasıyla Deniz'in elini bıraktım ve sedyeyi indirmeye yardımcı oldum..

"Nabız 63 bayan 9 aylık hamile ve başından ciddi anlamda darbe almış. Çok kan kaybetmiş."

"Acil ameliyathaneyi hazırlayın!"

....................

Deniz tam 4.30 saattir ameliyathane deydi..Ve Sara Hanım,Harun Bey ve Ben tam anlamıyla perişandık. Başımı koyduğum soğuk duvarla bütünleşmiştim..Ameliyat hanenin kapısının açılmasıyla bir hemşire çıktı. Ve koşar adımlarla ilerledi.Ardından sa bir doktor çıktı.

"Eşiniz çok kan kaybetmiş. Acilen A rh (+) 3 tüp kana ihtiyaç var. Hemşire sizinle ilgilenecek.Ayrıca 25 dk. Önce sezeryan doğuma başlandı.."

Diyerek ameliyat haneye geri girdi..Saatler geçmek bilmiyordu..Deniz'in içeri de olduğunu bilmek bile kanımın donmasına fazlasıyla yetiyordu..Onsuz bir hayat düşünemiyordum zaten.. O olmasa ben ne yapardım?! Yaşayamazdım, hayallerim dahi oydu benim..Yaşadığımız herşey gözümüz önünden şerit gibi geçiyordu..Onu ilk gördüğüm an..Onun 17. Doğum günü..Bir bar da ağlıyarak şarkı söylediği, hayatında bir kez alkol aldığı ve sonra da tövbe ettiği, ağzına bir daha içkiye dair hiç bir şey sürmediği..Beni ilk kez öptüğü..Ailesini kaybettiği, üniversite sınavına girdiği...

Aslında benim eşim çokta gülmemişti..Hayatı hep acı içinde geçmişti..Tüm bu düşüncelere dalmıştım ki yanımda can çekişen Harun Bey'i fark ettim.Sara Hanim çılgınca bağırıyordu..

"Yardım edin! Doktor! Eşime bir şeyler oluyor! Nefes alamıyor yardım edin!!!"

....................

Harun bey küçük bir kalp spazmıyla kurtulmuştu belki ama benim eşim 7 saattir içeride ölüm- kalım savaşı veriyordu..Ta kii ameliyat hanenin kapısı açılana kadar ümidimi yitirmistim .

"Doktor Bey kızım nasıl , torunum nasıl?"

"Eşim nasıl Doktor?"

"Torununuz gayet sağlıklı ancak zor bir doğum olduğu için bir süre oksijensiz kaldı ve küveze alindi."

"Peki ya eşim."

"Üzgünüm yani bunu size nasıl söylerim bilmiyorum ama..."

"Söylesene ne oldu Denize?"

"Buraya getirildiğinde beyin ölümü çoktan gerçekleşmişti. Yapabileceğimiz hiç bir şey yoktu..Kalp ölümü gerçekleşmedi.Fişini çekmek durumundayız ama eğer isterseniz bitkisel hayatta bir süre daha kalabilir. Sizi çok iyi anlıyorum. Ancak ben hastaya bu kötülüğü yapmamanızı tavsiye ederim.."

...................

Gözümü bir hastane odasında açtım . Basımda ağlamaktan gözleri şişen Sara hanim vardı..Sesimi ne kadar ayarlamaya calissamda oldukca kısık çıkmıştı.

"Deniz nerede?! Kabustu dimi ?"

"Ma.. Maalesef oğlum.. Babası fisinin çekilmesine razi olmadı bir sure yoğun bakımda ka kalacak.. Ama yaşamaz dediler.. Zaten beyin ölümü gerçekleşmiş.."

Dünya basıma yıkıldı.. Deniz beni ebediyen terk etti...Sözünü tutmadı..Beni bıraktı..Hastalıkta saglikta yaninda olmama izin vermedi.. Peki ben onsuz nasıl yasacaktim artik?!

.....................

"Bir Kez Olsun Gülümse "Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin