Alın size kısa ama etkili bir bölüm. :-) Haydii!!! İyi okumalar..Yorumlarınızı mutlaka bekliyorum..
"Deniz, sana söylüyorum bunu bana nasıl söylemezsin!"
"Önemli bir şey olsa soylerdim Bora. İyi huylu bir kist sadece."
"Göğsünde!"
"Offf.10 dk. Bir operasyonla alindi..Abartiyorsun!"
"Yaa sen artik beni anlamıyorsun Deniz neden?! Biz seninle aramızda ki uyumu yakalamış nadir çiftlerden degilmiydik? Herseyimizi paylasirdik..Kosulsuzca..Ama sen artik bana hic bir şeyini anlatmiyorsun. Doktor ariyor ; Eşiniz yaşadığı yoğun stres ve korkuya bağlı çıkan kisti aldırmak istemiyor lütfen gelir misiniz diyor.Neden? Neden beni arayan sen değilsin de doktor? Ne stresi ? Ne korkusu ? Biz seninle birbirimize kenetlenirken en yakin arkadaş olucaz herseyimizi yanlizca birbirimize anlaticaz demedik mi ? Hadi onu da gectim .. Senin bir annen var Deniz. Paylaşabilirsin...."
"Korkuyorum..Ama neden olduğunu bende bilmiyorum..Herşeyden.. Gördüğüm rüyalardan.. Anlatamiyorum ..çünkü anlatacak kafaya pekte sahip olmuyorum..
Bazen bir arkadaş arıyorum senin dışında..
Ama bakıyorum da senden başka kimsem yokmuş benim..Bunaltmak istemiyorum ne seni ne annemi...Zor bir süreç yaşıyorum..
Doğuma sayılı gün kaldı..Annem çok yoğun çalışıyor emekli olmasına rağmen..Babamın ise isten yüzünü bile göremiyorum..
İçimde ki eksikliği hic bir zaman dolduramiyorum Bora..Ne dersen de o koca deliğe..Maddi ve ya manevi bir eksiklik..Hamileliğimin zor geçeceğini biliyordum ama bu denli zor olacağını hic tahmin etmiyorsun maleseff..Bilmiyorum Bora...
İnsan eşinin bazen yanlızca esi olmasını ister babası,annesi,dostu,sırdaşı,abisi,patronu olmasını değil...O zaman hic yetemez ki insan..Hangi görevi üstlenmeli insan ? Babayı mi ? Abiyi mi? Patronu mu? Yoksa esi mi ?..Yetemiyorum Bora..
Hic bir şeye...Hic kimseye..Senin kadar maneviyatıma da düşkün değilim maalesef..İçimde ki boşluk hep açık yara olarak bekliyor..
Olecekmisim gibi hissediyorum..
Ama ölümden korkmuyorum..Çünkü biliyorum ki sen bana amel defterini kapatmayacak bir evlat yetiştirirsin..Ama sen den ayrı kalmaktan korkuyorum..
Bir daha boyle mutlu olamamaktan..Ve daha bir çok seyden..
Ama neyden diye sor...Cevap veremem sana.."
"Histt tamam sakin ol hayatım.."
"İste hep böylesin Bora..Sakin ol hayatım sakin ol! Olmak istemiyorum.Bazen ağlamak istiyorum. Bazen de deli gibi bağırmak! Bazen konusmak ..Bazen ise susmak. Diyorsun ki beni Anlamıyorsun ..Peki sen ? Sen ne kadar anlıyorsun artik beni ??"
"Ben yanlızca gözümün önünde mutsuz oluşunu, eriyisini izlemek istem...."
"Ben bir korkagim ama sen benden çok daha fazla bir korkaksin ! Yüzleşmekten korkuyorsun! Beni hep mutlu görmek istiyorsun..Neden?? İnsaniz..Mutlu da oluruz mutsuz da ..Kaçmanın bir anlami yok..."
"Haklisin.."
"Evet..Tek duymak istediğim bu çünkü benim...Sen de Haklisin..."
"Ne duymayı dilerdin ? "
"Yatiyorum Bora. İyi geceler..."
"Sanada..."
.......,..............
Doğuma kaldı bir hafta gerçekten çok kritik ve zor anlar..
Ama Bora benimle hâlâ 2 kelimeden fazlasını etmiyordu..Bazen agrin var mi ? Ya da iyi misin? Falan..Yani ipler iyice kopmuştu...Oysa ki böyle olmasını hic istemiyordum..Ondan ayrı kalınca gerçekten içimde bir yerler sizliyordu..
Akşam anneme gecen hafta olan tartışmayı ve Bora'yla aramızda ki gerginligi anlattim.O da bana 'Bence gergin olan sensin Deniz'cim ama farkında bile değilsin! En iyisi biz yarin seninle 15-20 dk. Bir alisveris falan yapalım değişiklik olsun..' dedi...
'Neden 15-20 dk." Diye sorunca da.." 15- 20 dk. Fazla yuruyemedigin için olmasın sakin!.." diye karşılık verdi...
İkindiden sonra annemle alışverişe çıktık.Doğumdan sonra hastane de kalacağım için hafif bir doğum çantası için bir şeyler aldık. Sonra da bir cafe de oturup bir şeyler içtik.
"Anne bugün farklı bir şeyler yapalım."
"Ne gibi mesela tatlım?"
"Mesela...Uzun suredir ailece vakit gecirmiyoruz.Bora'yi ve Babamı buraya çağırıp üst kattaki bir restorantta yemek yiyelim."
"İyimis bu. O zaman sen Bora'yi ara ben babanı."
"Bence tam tersi olsun..Ne dersin?"
"O da olur aslında ama olmasa daha bir güzel olur bence. Bora'yi senin arayıp davet etmen daha iyi ve ikna edici olur."
"Haklisin anne. "
.....................
İyi bir organizasyon, iyi bir aksam yemeği , mutlu dakikalar..Ve Bora'yla düzelen aramız...
Babamın bitip tükenmeyen soğuk esprileri..Annemin herkesin içini ısıtacak cinsten gülüşleri..
Gerçekten bu ortamı ne kadar özlediğimi fark ettim.Ettim etmesine ama içimden gelen mide bulantısı, karin ağrıları pek rahat bırakmadı beni..
Tuvalete gitmek için kalktım masadan. İyi olduğumu ve bir problem olmadığını söylediğim için kimse gelmedi benimle.Tuvaletin kapısını yavaşça ittim..
Kapı açıldıkça burnuma çamaşır suyu kokuları doldu..Bir bayan elindeki pas pasla yerleri siliyordu.İçeriye girmemle bana dönmesi bir oldu..
"Hanim efendi görmüyor musunuz kapıda girmeyiniz yazıyor? Üstelik te yerleri yeni sildim...Lütfen çıkarmısınız?!"
"Ben..ben görmedim kusura bakmayin.."
Arkami döndüm, bir adim attım , elimi kapıya uzattım...
"Hanim efendi..Hanim efendi..İyi misiniz ? Ses verin lütfen?! Hanim efendi!!! İmdat!! Yardim edin..Ambulans çağırın..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Bir Kez Olsun Gülümse "
Romance"Hayat,ağlamaya değmiyecek kadar kısa değil mi sizce de? " -Her zaman bir umut vardır... Yıllar sonra ailesinin gerçek ailesi olmadığını öğrenen bir kız.Ağlamayı aşkta unutan, aşkı Bora'da bulan.. Peki, ailesinin yaptıkları yanına mı kalacak ? Deniz...