5 🏹 'Piknik'

2.2K 190 30
                                    

Merhaba aşk kuşlarım! Umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 18/03/2019

-Şimdiki Zaman-

Tarih: 22/02/2019

Alesya Haktan

Başımdaki zonklama eşliğinde gözlerimi aralayıp doğrularak refleks olarak bir elimi alnıma koyup, alnımı ovuşturmaya başladım.

Dün gece çok sarhoş olmadığımı hatırlıyorum, bilinçli olduğumu hatırlıyorum ama neler yaşadığımı hatırlayamıyordum.

Bilinçli olduğunu hatırlayan biri nasıl neler olduğunu hatırlamaz değil mi? Mantıksız ama doğru. Bazen içtiğim zaman öyle oluyorum. Neler olduysa yavaş yavaş aklıma ve gözlerimin önüne gelirdi.

Gözlerimi kırpıştırarak, bakışlarımı bulunduğum yabancı oda üzerinde gezdirmeye başladım. Kesinlikle kendi evimde veya odamda değildim.

Korkuyla bakışlarımı üstüme çevirdim, dün ki kıyafetim yerli yerindeydi. Bu iyiye işaret.

Tıklanan kapıyla irkilerek bakışlarımı kapıya çevirdim, açık kapının ardında bir omzu kapıya yaslı, üzerinde günlük kıyafetleriyle duran Jungkook vardı.

''Günaydın'' tavşan dişlerini gösterecek şekilde gülümsediğinde bakışlarımı ondan kaçırdım. Hala ama hala o gülüşe esir olabiliyorum.

''Günaydın'' dedim kendimi toparlayıp, bakışlarımızı tekrar birleştirerek.

Gözlerinde yine o hiçliğin ortasına düşüren o ifadesi vardı.

Bomboş ve kapkaranlıktı...

Eskiden böyle bakmazdı, eskiden gözlerine baktığımda güzel, umut ve mutlulukla dolu bir manzara görürdüm. Sanırım, kalbimi en çok gözlerinde gördüğüm o ifade çarpıtıyordu. Bir de, gülüşü...

''Neden buradayım?'' doğrulup, öne doğru bir adım attığında dün gece bir anda gözlerimin önünden şerit gibi geçmeye başladı ve anılarım, onun omzuna başını koyup, kokusunu hissettiğim anda son bulmuştu.

''Dün bir anda uykuya kaldın. Kuzenine ulaşmaya çalıştık ama bir türlü ulaşamadık, evini de bilmediğimiz için seni bizim evimize getirdik'' dedi.

Bizim evimiz...

17 yaşımızdayken, üniversiteyi hep beraber okuduğumuzu ve hepimizin beraber yaşadığını hayal ediyorduk.

Çocukça hayaller olsa da, gerçekleşmemesi can yakıyordu.

''Aksu'ya nasıl ulaşamadınız? Eğer beni bulmadıysa, dünyayı ayağa kaldırır'' dedim ve karşımdaki koltukta ışık gibi parlayan çantamı görmemle, üzerimdeki örtüyü atarak yataktan çıktım.

Çantamın içinden telefonumu bularak çıkardım ve ekrana baktım. 0 cevapsız arama, 0 mesaj kaşlarımı çatarak Jungkook'a bakıp:

''Bu imkansız'' dedim. Omuzlarını silkip: ''Bizimle olduğunu biliyor olmalı'' dedi. Aslında haklıydı. Onlarla olduğumu biliyorsa aramaz ve mesaj dahi atmazdı ama yine de arayıp, mesaj atmasını tercih ederdim.

''Gitsem iyi olur''

Telefonumu çantama koyarak, çantamı omuzlarıma asarak kapıya doğru ilerledim. Kapıdan çıkmak üzereyken, bileğimin kavranması, hızla diğer tarafa dönmemle başım Jungkook'un göğsüne yaslanmıştı.

Savrulan Sevgi | BTS | ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin