Bölümün Yayınlanma Tarihi: 13/06/2019
Tarih: 12/05/2019
Alesya Haktan
Koskoca, yorucu bir kışı geride bırakarak sonunda yaza girmiştik. Yazın henüz başlarında olmamıza rağmen havalar tam olarak ısınmamıştı, bu aslında iyiyi bir şey. Ben sıcağı sevmem, terlemek, saçlarla uğraşmak bunlar gerçekten yorucu şeyler ama yine de yaza ayak uydurmak dışında başka hiçbir şansım yok.
''Alesya şuraya bak tüm erkek ve çocuk reyonları tükenmiş!'' Aksu'nun çığlığı ve hızlıca açılıp, duvara çarpan kapı sesiyle irkilmiştim.
''Korktum aptal şey!'' diye çığırdığım. Aksu bağırmamı, ona kötü kötü bakmamı umursamadan elindeki satış grafiklerini önüme koydu. Ona kısa bir ölümcül bakışlar atarak önüme bıraktığı kağıt parçalarını ellerimin arasına alıp incelemeye başladım.
Satışlar, önceki satışların yaklaşık on katına çıkmıştı.
''Maşallah!'' diyebildim sadece. Hem nazar değmemesi için hem de gerçekten şaşırdığım için.
''Gerçekten de maşallah ve bunu biz başardık, onların yardımıyla'' dedi korkuyla bana bakarak. Buruk bir gülümsemeyle başımı salladım. O parktan sonra çocuklar aram fazlasıyla düzelmişti tabii bu onlara durmaksızın laf sokmadığım, hakkettikleri hareketler yaptığım gerçeğini değiştirmez ve Taehyung'a gelirsek ona olan duygularım daha da artmıştı, artık hoşlantı yerini aşka bırakmıştı hoş zaten aşka bırakacağını biliyordum lakin yine de bir şekilde bastırmak için çalıştım olmadı.
O da çekinmeden gelip elimi tutmadı, bu beni çok kez hayal kırıklığına uğrattı. Bir yandan ona hak versem de yine de çekinmeden, korkmadan elimi tutmasını isterdi artık mutlu olmak istiyorum, artık geçmişi tüm çıplaklığıyla beraber geçmişte bırakmak istiyorum.
''Çocuklara gönderdin mi?''
''Aslında bunları gönderen biziz'' kapıda Aksu'nun tersi olarak gayet sakin ve düzgün duruyorlardı. Her birinin yüzünde kocaman, ışıl ışıl parlayan gülümsemeleri vardı. Ne kadar da özlemişim bu gülümsemeleri hem de bana bakarken.
''O zaman tebrikler'' ayağa kalkarak yanlarına gittim, hiç düşünmeden beni ortalarına alarak sarıldılar.
''Bana yok mu?'' Aksu'nun sesiyle çocuklarla ayrılıp, elimizle onu yanımıza çağırdık ve daha büyük bir grup sarılması gerçekleştirdik.
Aksu'yu da benim gibi arkadaşça, kardeşçe bellemişlerdi. Bana olan sevgilerinin aynısını ona da gösteriyorlardı tabii ikimize olan sevgiler çok farklıydı yine de önemli olan o sevgiyi bir şekilde göstermek.
''Özür dilerim'' asistanımın sinir bozucu sesiyle çocuklarla ayrılarak kapıya doğru döndüm. Elindeki kırmızı dosyayı bana doğru uzatırken bakışlarıyla çocukları tek tek kestiğini görmüştüm, üzerine giydiği kıyafetlerde diğer günlere nazaran daha açıktı. Kırmızı dosyayı elinden alıp: ''Kıyafetini evde mi unuttun canım? Daha önce hiç böyle şeyler yapmamıştın, kuralları unutun sanırım'' dedim ima dolu bir ses tonuyla. Kollarını göğsünde birleştirerek: ''Unutmadım Alesya, hem sen artık yetki verecek bir konumda değilsin''
''Ne demek istiyorsun sen?'' öksürerek başıyla elimdeki dosyayı gösterdi.
''Babanız ve anneniz çok sevdiğiniz şirkette el koymuş bulunmakta'' dosyayı açarak içindeki dilekçeyi okumaya başladım. Gözlerim cümleler arasında gezinirken sinir kat sayım, nefret kat sayım aynı anda artıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savrulan Sevgi | BTS | ✔️
FanfictionTAMAMLANDI ✔️ Büyümüştük, hepimiz beraber iç içe büyümüş olsak da hepimiz oradan oraya savrulmuştuk. Onları yavaş yavaş kaybederek bir başıma kalmıştım, onlarla her gün karşılaştığım halde yüzüme dahi bakmıyorlardı. Oysa, bir şey yapmamıştım ki...