Bölümün Yayınlanma Tarihi: 02/05/2019
Tarih: 11/03/2019
Alesya Haktan
''Sizin gururunuz var mıydı ya?'' her biri bakışlarını benden kaçırdılar.
''Demek ki olmayan bir şey oldurulmuyormuş, eğer siz gitmiyorsanız ben giderim'' koluma bağlı olan serum iğnelerini çözerek yataktan çıktım. Kapıya doğru ilerleyecekken Yoongi'nin önümü kesmesiyle durmak zorunda kaldım.
''Çekil'' dedim. Aramızdaki büyük boşluğu tek seferde kapatıp, beni kollarının arasına alarak: ''Gurursuz olsak da gururlu olsak da kalbimiz pişmanlıkla dolu Alesya, lütfen bizi affet'' affetmek mi? Yaptıkları şeyden sonra hayatım alt üst olmuşken onları hemencecik affedeceğimi falan mı düşünüyorlar?
''Bok yiyin'' dedim Türkçe ve Yoongi'yi tüm gücümle kendimden uzaklaştırdım. ''Ne?'' dediklerinde: ''Anlamasınız daha iyi olur'' dedim.
''Alesya küfür mü ettin sen az önce?'' Hoseok'a doğru dönüp: ''Ettiysem ne olmuş? Edemez miyim? Siz küfür ederken, beni bir sakız gibi ezip geçerken küfür etmem sizi şaşırtıyor mu? Komikmiş!'' dedim.
''Alesya, geçmiş geçmişte kaldı'' işte bu damarıma dokunan şeydi. Yutkunarak bir iki adım geriye gittim ve üzerimdeki tişörtü tek çırpıda çıkararak vücudumdaki kalıcı yaraları gözlerinin önüne serdim.
''Bu yaralar neden oldu biliyor musunuz?'' diye sordum. Yedisi de şaşkınca başını iki yana salladığında burukça gülümsedim.
''Türkiye'ye gitmeden önce okulumu değiştirerek gittiğim okulda önüme gelen herkese bulaştım, bulaştım ki beni öldürürcesine dövsünler hata döverek öldürsünler diye. Gerçekten öyle oldu, öyle bir dövdüler ki gerçekten ölmek üzereydim ama kardeşimin polisleri çağırarak beni kurtarmasıyla ölmedim. Yaklaşık 1 ay hastanede kaldım ve sonra Türkiye'ye gönderdiler beni, Türkiye'deki okulda beni dövemediler çünkü Aksu yanımdaydı, onun yerine bende vücuduma çizikler atmaya başladım hani şu nefret ettiğim tiplerin yaptığı gibi ve vücudumdaki yaralar böylece kalıcı oldular ama en büyük şey bileklerimde'' bileklerimi onlara doğru uzattım, iki bileğimde de dikiş izleri vardı ama üzerinden çok fazla geçtiği için dikkatli bakılmadıkça belli olmuyordu.
''Bileklerimi çığlık çığlığa kestim ve küvetin içinde ölmeyi bekledim ama yine ölmedim Aksu beni son anda kurtardı ama ölüme çok yakındım hata bir ara kalbimin durduğu söylendi ben o anları tabii farklı şekilde hatırlıyorum. Kalbim durduğu zaman ne gördüm biliyor musunuz?'' yedisi de sessizce, dolu gözleriyle bana bakıyordu. Gözlerim onların bu haliyle beraber dolarken, derin bir nefes alıp vererek devam ettim.
''Sizi gördüm'' diye fısıldadım ve dudaklarımı birbirine bastırarak kendimi ağlamamak için tuttuktan sonra devam ettim.
''Bana gülümsüyordunuz ve elinizi uzatıyordunuz. Ölmemi istemiyordunuz ama beni öldürecek raddeye getirdiniz, o an işte ölsem de sizi unutamayacağımı, yaşadıklarımı unutamayacağımı anladığım için kalbimin tekrar atması için aranızdan birinin elini tuttum'' onlardan birinin elini tutmuştum ama elini tuttuğum kişi Jungkook değildi, onun elini tutmak isterken aslında başkasının elini tuttum.
''Jungkook'un elini mi tuttun?'' başımı iki yana salladım.
''Jungkook değildi buna eminim ama kimin elini tuttuğumu tam olarak hatırlamıyorum'' yalan. Bal gibi de hatırlıyordum.
''Yalan söylüyorsun'' diyen Taehyung'a çevirdim bakışlarımı.
''Yalan söylemek işe yaradı mı?'' diye sordum. Başını olumlu anlamda salladığında: ''O zaman öyle kalmaya devam etsin'' diyerek o anımı sonlandırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savrulan Sevgi | BTS | ✔️
FanfictionTAMAMLANDI ✔️ Büyümüştük, hepimiz beraber iç içe büyümüş olsak da hepimiz oradan oraya savrulmuştuk. Onları yavaş yavaş kaybederek bir başıma kalmıştım, onlarla her gün karşılaştığım halde yüzüme dahi bakmıyorlardı. Oysa, bir şey yapmamıştım ki...