6 🏹 'İlkokul'

2.2K 194 34
                                    

Merhabalar aşk kuşlarım! Umarım bölümü beğenirsiniz. İyi okumalar 💜♥️💜♥️💜♥️💜

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 25/03/2019

Tarih: 22/02/2019

Alesya Haktan

Soğuk hava yüzüme yüzüme çarparak yeni bir güne beni uyandırmaya çalışıyordu. Başarıyor muydu? Kesinlikle.

Ama keşke başka bir şeyleri de başarsa...

Mesela beynimin her bir noktasında onlarla ilgili olan anı tozcuklarını tek tek benden alıp götürse daha güzel olurdu.

Bazen düşünüyorum; eğer onlarla tanışmasaydım hayatım nasıl olurdu, diye. Öncelikle ailem beni terk etmezdi, şu zamanlarda 18 yaşına basmış olacak küçük kardeşimi görebilir, onunla beraber tekrar zaman geçirerek büyüyebilirdim. Ben gittiğimde sadece 10 yaşındaydı, şimdiyse 18 yaşına basacak bir yetişkin olmak üzere...

Bir erkek kardeşim var ve ben ona doyamadan kocaman bir adam oldu.

Bir ailem var ve ben onların sevgisinden 8 yıl önce mahrum kaldım.

Duraktaki boş yere oturup arkama yaslanarak telefonumu çantamın içinden çıkarıp rehbere girdim. Rehberimde sadece 6 numara vardı. Biri Aksu'nun, birisi amcamın ve birisi yengemin. Diğer numaralarsa, aileme aitti. Anneme, babama ve küçük erkek kardeşime daha doğrusu artık reşit olacak erkek kardeşime.

Alt dudağımı ısırarak Lee Shin'in numarasına basarak telefonu kulağıma götürdüm. Telefon ilk çalışta açılmıştı.

''Yine mi sen? Artık ses verir misin? Numaranı polise vermeme az kaldı.'' gülümsedim. Her defasında onu aradığım halde her defasında açarak ilk beni azarlıyor daha sonra da sessizliğime sessizliğiyle eşlik ediyordu.

''Lee Shin'' 4 yıl sonunda ilk kez cesaretimi toparlayarak ona cevap verdim.

''Abla'' tanımıştı beni. Elimi ağzımın üzerine koyarak hıçkırığıma engel oldum.

Gözyaşlarımsa 8 yılın sonunda ilk kez tekrar yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı. Bu gözyaşlarının akmasının tek sebebi Lee Shin'in beni tanıması değildi.

Onlarda bu gözyaşlarımın akmasının sebebi...

''Abla, iyi misin? Seni çok özledim. Kore'de olduğunu duydum, özür dilerim seni hiç aramadığım için.'' burukça gülümseyerek, kendimi toparladım. Akan gözyaşlarımı bir daha akmamak üzere hızlıca silerek, boğazımdaki düğümü yavaş yavaş açmaya başladım.

''Sorun değil Lee Shin-ah! Nasılsın?'' arkadan gelen anne ve babamın sesiyle alt dudağıma dişlerimi geçirerek kendimi sıktım.

''Ben seni sonra arayacağım, bu senin numaran dimi?''

'Ne yapıyorsun burada Lee Shin? Kimle konuşuyorsun?' annemin tatlı ses tonu hala aynıydı.

'Sevgili mi yaptın bizden habersiz?' ve babamın sesi. 'Bip' sesiyle telefonu kulağımdan çekerek başımı arkamda duran cama yasladım.

Zaman öyle ya da böyle akıyordu, hayatınız ne kadar boktan olursa olsun. Büyüyoruz, sırtımıza saplanan bıçaklarla, sevgiden mahrum, birilerine özlemle büyüyoruz.

Oysa çocukken her şey çok güzeldi, tek derdimiz sabah erkenden kalkıp okula gitmek'ti.

Dünyanın en masum derdi olabilir...

Savrulan Sevgi | BTS | ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin