Merhabalar aşk kuşlarım! Umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar 💜💜💜💜💜💜♥️
Bölümün Yayınlanma Tarihi: 08/04/2019
Tarih: 23/02/2019
Alesya Haktan
Okula doğru attığım her adımda burada geçen dört senemiz bir bir gözlerimin önünde geçiyordu. Beraber çok yaramazlık yaptığımız için çok kez ceza aldığımız okulda tekrar olmak garip hissettiriyordu.
Ve bu kaybettiğimi düşündüğüm 'Özlem' duygusunu yavaşça hareketlendiriyordu. Bunun olması iyiye işaret mi? Yoksa kötüye işaret mi? Bilmiyorum.
Okul bahçesindeki güvenliği bir şekilde atlattığımda Jaebum oradaydı. Arkası dönük olduğu için onun yüzünü tam olarak görmüyordum, fazlasıyla boy atmıştı. Onu en son ortaokul ikide ya da üçte görmüştüm. Son sene yoktu, zaten olduğunda bile muhabetimiz olmuyordu ki, yani pek bir şey fark etmiyordu.
Ona iyice yaklaştığımda, kollarımı birleştirerek: ''Merhaba'' dedim. Hızlıca bana döndüğünde üzerimizdeki ışığının tam olarak ona vurmasıyla tüm yakışıklığı gözler önüne serilmişti. Küçükken çok fazla göstermediği yakışıklılığı şimdi üst seviyelerdeydi ve gerçekten, nefes kesici.
Onda değişmeyen tek şey göz kapağındaki o büyüleyici iki beni ve hayranlıkla parlayan gözleriydi.
''Çok güzelsin'' diye fısıldadığında gülümseyerek, bakışlarımı ondan kaçırdım. Bu cümleyi çok fazla duymama rağmen duyduğum her an utanmama neden oluyordu. Soğuk elleri, sıcacık çenemle buluştuğunda hafif irkilmiştim. Başımı yavaşça yukarı kaldırıp, bir iki adım öne atarak yüzlerimiz arasındaki uzun mesafeyi kapatıp, eğildiğinde dudaklarımı öpeceğini düşünerek dudaklarımı birbirine bastırdım.
Bu halime gülümseyerek, ellerinin aksine sıcacık olan dudaklarını alnıma bastırdığında gözlerimi kapattım.
Küçükken nasıl masum bir öpücük konduruysa şimdi de o öpücüğü tekrarlatmıştı.
Birbirimize çok fazla yabancı olmamıza rağmen hala beni seviyor olması, garipti.
''Bunu tekrar yapacağıma dair kendime bir söz vermiştim'' dedi benden bir kaç adım uzaklaşarak. Kaşlarımı çatıp: ''N-neden?'' dedim şaşkınlığımdan dolayı titreyen sesimle. Omuzlarını silkip, ellerini ceplerine koyarak.
''Bilmem, sanırım aptal kalbim hala senin için atıyor'' elimi kalbimin üzerine koydum. Acıyordu ve acısı çok netti, yine ona yer vermeyecekti.
''Yine orada yer yok mu?'' dolu gözlerimle başımı iki yana sallayıp: ''Özür dilerim'' dedim. Omuzlarını tekrar silkip, ellerini cebinden çıkararak bana yaklaşıp, beni kollarının arasına aldığında gözyaşlarımı serbest bıraktım.
O zaman ağlayamamıştım. Şimdi özgürce ağlayabilirim, kollarımı beline yerleştirip hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
O ise, sessizce sırtımı sıvazlayarak içimi rahatça dökmeme izin veriyordu.
Bir süre böyle kaldıktan sonra hıçkırıklarım kesildiğinde, beni iyice kollarının arasına alıp:
''Sadece kalbinde bana yer ayıramadığın için ağlamadığına eminim. O küçük kız, bir kez bile ağlamazken bu kocaman kız neden bu kadar içten ağlıyordu, o kadar çok mu acı çekiyorsun?'' sessizliğimi korudum.
Acımın neden olduğunu ona söyleyemem, Aksu dışında bunu kimseye söyleyemem.
Çünkü birinci anlatıyışımı kalbim zar zor kaldırmışken, ikincisini kaldıramayabilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savrulan Sevgi | BTS | ✔️
FanfictionTAMAMLANDI ✔️ Büyümüştük, hepimiz beraber iç içe büyümüş olsak da hepimiz oradan oraya savrulmuştuk. Onları yavaş yavaş kaybederek bir başıma kalmıştım, onlarla her gün karşılaştığım halde yüzüme dahi bakmıyorlardı. Oysa, bir şey yapmamıştım ki...