Bölümün Yayınlanma Tarihi: 06/05/2019
Tarih: 13/03/2019
Alesya Haktan
''Sen çıkabilirsin'' çocukları hayranlıkla süzen sekreteri gönderen Aksu'ya içimden gülerek, bakışlarımı onlara çevirdim.
''Neden her bir şeyin altından siz çıkıyorsunuz?'' dedim. Yedisi de muzip bir gülümsemeyle omuzlarını silktiklerinde görevim gereği onları güzelce selamlayıp: ''Şirketimize hoş geldiniz Bangtan CEO'ları'' bir kişi yetmemiş, yedisi de CEO olmuştu. Bari hepsi bir şirket kursaydı, belki o zaman hepsini aynı anda görmek zorunda kalmazdım hoş bir yolunu bulup, bir araya gelerek yanımda biterlerdi. Onlarda beni selamladıklarında, elimle Aksu'yu gösterip onları kısaca tanıştırdım.
Aksu'nun Park Jimin'i fena halde kestiği de gözümden kaçmadı. Ona resimlerini gösterdiğimden beri gözlerini Jimin'den alamıyor. Zaten Jimin kadar sessiz, sevgi dolu bir erkek bulamazdı.
''Oturun'' dedim emir vererek elimle odamızdaki büyük toplantı masasını göstererek.
Daha geçen gün onlardan kaçıyordum şimdi karşımdaydılar ve ben işim gereği hiçbir şey olmamış gibi davranıyordum. Sanki birere yabancılarmış gibi görünüyorlar ama geçmiş güneş ve ay gibi gözler önündeydi.
''Neden?'' diye sordum.
''Çünkü ancak böyle seninle aramızı düzeltiriz'' derin bir nefes alıp vererek.
''Ya istemiyorsam, istemediğim bir şeyi bana zorla yapılmasından nefret ederim'' dedim. Tamamen işin dışına çıkıyorduk, zaten biz sekizimiz bir aradayken iş falan konuşmayız biz. Ancak geçmiş, geçmişin acısı, geçmişin gereksiz olaylarını konuşuruz.
''Eğer istemeseydin o gün hastanede sana sarılmamıza izin vermezdin'' başımı olumlu anlamda salladım. Yoongi beni gerçekten iyi tanıyordu.
''O sadece bir günlük bir şeydi'' dedim.
''Bir günde bir gündür Alesya, o gün sen bize kalbini tekrar açtın.'' Namjoon'a bakarak burukça gülümsedim, hepsi beni iyi tanıyordu.
''Açılan kapı tekrar kapanabilir'' dedim.
''Aralık kalan bir kapı her zaman aralık kalır, çünkü kapanmasına engel olan bir şey vardır'' Taehyung'a çevirdim bakışlarımı. Daha önce ağzından böyle milyonlarca güzel ve anlam dolu cümleler çıkmıştı ama neden ilk kez kalbime bu denli dokunmuştu.
''Belki de engel sizsiniz'' dedim bu cümlem hepsinin gözlerini kaçırmasına neden olmuştu. Fark ettim de bu göz kaçırma işlemini çok fazla yapıyorlar, eskiden bunu en çok ben yapardım hata bana bunun için 'Kaçak gözlü' derlerdi. Saçma bir takma isim olsa da gözlerim durmaksızın onlardan kaçıyordu, çünkü ne olursa olsun onların yanında utanıyor ya da saçma şeylerine tepki veriyordum.
O zamanlara hala geri dönmek istiyordum.
İşte anlamlandıramadığım bir başka şeyse buydu 'O zamanlara geri dönmek' neden acı dolu anıyı getirecek o zamanlara geri dönmek istiyorum ki? Eğer o güzel şeylerin sonunun bu denli kötü olacağını bilseydim o kadar mutlu olmazdım.
Şimdi aklıma geldi de insanlar her zaman: 'Çok gülen çok ağlar' derdi. Gerçekten öyleymiş, bunu yaşayana kadar saçma bulmuştum, gerçekten de bu cümle çok doğruymuş.
Çok güldüm, çok mutlu oldum ve sonunda çok ağladım hata bir ara gözyaşlarım kalmayacak diye düşünmüştüm ama neyse ki ağlamalarım kesildikten sonra aldığım damlalar sayesinde gözyaşlarım tekrar yerli yerine oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savrulan Sevgi | BTS | ✔️
FanficTAMAMLANDI ✔️ Büyümüştük, hepimiz beraber iç içe büyümüş olsak da hepimiz oradan oraya savrulmuştuk. Onları yavaş yavaş kaybederek bir başıma kalmıştım, onlarla her gün karşılaştığım halde yüzüme dahi bakmıyorlardı. Oysa, bir şey yapmamıştım ki...