22.BÖLÜM

317 42 11
                                    

Eylemden
Ne olduğunu hiçbirşekilde anlamamıştım.
Ama sanırım kaçırılıyordum.
Yani kaçırılınca tek elini , ayağını , Gözünü bağlarlar herhalde.
Gerçekten psikolojik rahatsızlıklarım baş göstermeye başlıyordu sanırım.
Çünkü kaçırıldığını böyle rahat bir şekilde anlatmak için ,
Ya manyak Olmak Lazım.
Ya da Manyak olmak lazım.
Gerçekten Yorulmuştum artık.
Bezmiştim.
Ölmek hergeçen gün biraz daha cazip geliyor gözümde.
Her geçen gün biraz daha yıpranıyor ruhum.
Her dakika biraz daha eriyip gidiyor umut dağlarım.
Biraz daha inciniyor kalbim.
Belki abartıyorum.
Belki benim yaşadıklarım hiçbirşey değildir bazı acılar yanında.
Ama bu benim omuzlarında ki Yük.
Benim küçük bedenim için çok ağır.
Çocukken büyüyen biri için kaldıramayacağı yükler.
Ruhu hala 5 Yaşında Babasına sarılan küçük kız olan benim için Çok Ağır .

Ben kendi iç dünyamda uzun bir dalış yapmışken.
İçinde bulunduğum arabanın ani fren yapmasına her nereye gidiyorduysak geldiğimizi anladım.
Arabanın kapısı açılıp sertçe kolumdan çekilmeye başladığım da
Ani bir refleksle ağzımdan küçük bir küfür kaçırdım.
Sanırım büyük olan demir kapının açılma sesinden sonra sertçe içeri itildim.
Yine kimin kuyruğuna basmıştık acaba?
Bugüne kadar kaç kere kaçırıldım.
Valla sayısını ben bile unuttum.
Hakikaten bu sefer kim ne için kaçırmıştı beni?
Neyse birazdan kim kaçırmışsa gelir işkenceye başlar öğrenirdim bende.

Az önce açılan büyük demir kapının rahatsız edici sesi yine doldurmuştu kulaklarımı.
Demir kapının sesinden sonra beni çok daha fazla rahatsız edecek olan o ses duyuldu .

M:Ooo Kimler Gelmiş Buraya ?

E:Ulan Şerefsiz.
Bazen gerçekten de Gerizekalı olduğunu düşünüyorum biliyor musun?

İğrenç ve sinir bozucu bir kahkaha attı.
Allah'ım Gülmek bir insana bu kadar mı yakışmaz.
Fethi geldi bir an aklıma.
Benim Gamzeli kahramanım.
Gülünce bir daha aşık oluyordum ona oysaki.

M:Bende seni Çok Özledim Sevgilim.

E:Bondo Sono Çok Ozlodom sovgolom .
Burdan çıkınca ağzını kıracağım için kelimeler böyle çıkacak ağzından.

M:Aaa ! Hiç Yakışıyor mu benim Kadınıma ?

E:Ben Senin Hiçbirşeyin Değilim Lan !

O kadar bağırmıştım ki.
Sesim boş depo da 2 dakika ya yakın bir bir süre yankılanmıştı.
Bu hareketime sinirlenen Mehmet şerefsizi yanıma bir hışım gelmiş ve saçlarıma yapışmıştı.
Kafama geçirdikleri çuvalı da saçlarımla birlikte tabi.

M:Bana Bak Ulan , Sen benimsin.
Sen Benim Kadınımsın. Sen Benim Çocuğumun Annesisin . Senin Bedenin Bana ait .
Benimsin sen Benim.
Bak bedeninin her tarafında benim izlerim var.
Bak karnında benim çocuğum var.
Bak şu an senin yanında olan benim.
Sen benimsin Eylem.
5 Yaşından beri.
Her gün biraz daha benim oldun.
Senin vücudunun her zerresini ezbere biliyorum ben Eylem.
Şimdi de hiçbirşeyim olmadığını söyleye bilir misin ?

Güldüm . Uzun Zamandır Gülmemiş gibi güldüm.

E:Bak Gerizekalı.
Doğru sen benim Bedenime sahip oldun.
Doğru şu an karnımda senin çocuğun var , Çok uzun bir ömrü olamayacak ama.
Önemli olan benim bedenim değil.
Sen bana "Kadınım" diyemezsin.
Ben sana "Adamım"demediğim sürece.
Ki buda imkansız birşey ya neyse.
Ben senin Kadının değilim.
Benim adı Hem Kolumda hemde kalbimde kazılı olan adamın kadınıyım.
Sen benim bedenimin sahibisin.
Birşey söyliyeyim mi ?
Umurumda dahi değil.
O benim ruhumun sahibi çünkü asıl önemli olan bu.
Tabi sizin gibi gerizekalılar bunu nasıl anlasın.

M:Bana bak lan Kaltak ! (Hemen Sövebiliriz 😡)
Bundan tam 8 yıl önce benim çocuğumu öldürdün sen.
Benim yavrumu öldürdün.
Eğer birdaha bu salaklığı sırf başka birinin Koynuna girmek için yaparsan ,
Önce senin gözünün önünde o herifi sonra da seni gebertmezsem bana da Çakal demesinler.

E:Merak Etme sen zaten Çakal değil.
Şerefsizsin.
Hem çok sevinme.
Bu çocuk doğmayacak !

M:Tamam Doğmasın hatta ben öldüreyim onu ama seninle birlikte ha ne dersin ?

E:Nerde lan sende o yürek?
Göt korkusuna birini bile öldürmezsin sen.
Haa şu itlerine yaptırırsın o başka.

M:Siz istediniz Eylem Hanım.

Yanındaki adamlara kaş göz yapıp bana döndü yüzünde o iğrendiğim sırıtışı vardı.

M:Aslında o kadar özledim ki seni .
Dua et hamilesin yoksa birazdan acıdan atacağın çığlıklar yerine zevk çığlıkları atacak olurdun.

İnsanın psikolojisiyle oynamayı çok iyi biliyordu.
Ama ağlamayacaktım.
Asla ama asla gözyaşı dökmeyecektim.
Hem uzun süredir bekliyordum ben bu anı , ne diye ağlayacaktım ki...
Sonunda ölüyordum işte.
Sonun da bitiyordu bütün acılarım.
Umarım bu sefer bizimkiler yetişemez umarım.

__________________

Fethiden
Yaklaşık 3 saattir Eylem'in yerini bulmak için uğraşıyorduk.
Ama en ufak bir gelişme dahi yoktu.
Eylem'in hamile olduğunu öğrenip o Mehmet Şerefsizinin kaçırmış olma ihtimali çok yüksekti.
Bende bundan çok korkuyordum.
Eylem'e her türlü işkenceyi yapabilir di o çakal iti.
Ve bu ihtimal beni çıldırtıyordu adeta.
Eylem'e birşey olması ölümden beterdi benim için .
Ölüm en azından sonsuzluğa kavuşmaktı .
Ama Eylem'siz bir hayat ?
Nefes almadan Yaşamak gibi.
Acı çeke çeke , Her an Her Saniye boğulacakmış gibi.
İnsan Sevdiğini Kaybedince bu uçsuz bucaksız Dünya küçücük bir odaya dönüşüyordu birden bire.
Üstüne Üstüne Geliyordu Sanki herşey.
İnsanlar, Canlılar hatta Gökyüzü bile.
Üstüne Üstüne geliyordu insanın sanki onca yükün altında bırakıp ezmek istercesine onu.
Daldığım iç dünyamdan beni çıkaran şey Ateş'in odaya dalması oldu.

A:Dayıoğlu.
Bulduk Eylem'in yerini bulduk.

F:Allah'ım sana Şükürler olsun.
Neredeymiş Ateş ?
Kim kaçırmış ?
Hangi İt ?

A:Çakal denen o şerefsiz.

F:Ulan bu sefer hiçkimse elimden alama-
Bir anda kalbimde hissettiğim acı nefessiz kalmamı sağlamıştı.
Bir anda bütün bedenim uyuşmuş vücudumu kaldırmaya yetecek güç bulamamıştı kendinde.
Sanki Duvarlar üzerime yıkılıyordu.

Tıpkı , Tıpkı Az önce bahs ettiğim gibi...

____________

Eylemden
Şu an ne mi oluyor ?
Bir bir sandalyenin üzerine üstümde sadece iç çamaşırlarımla bağlı bir şekilde oturuyorum.
Birde ayağımın altında ki kor Ateşler var tabi.
2 dakika ya yakın bir süredir ayaklarım bu korların üzerinde duruyordu.
Ve biraz daha kalırsa kemiğim eriyecekti.
Zaten ayak tabanlarımda ki deriden eser kalmamıştı.
Canım son derece acıyordu.
Ama ağzımda tek bir inilti bile çıkmıyordu.
Çıkmazdı da zaten.

M:Eylem Bakıyorumda inat ediyoruz
İyi sen bilirsin.
Hadi gel birlikte bebeğimizi öldürelim.
Ha ne dersin ?

Bu sözlerden yaklaşık yarım dakika sonra bıçağın o soğuk demirini karnımın biraz altında ki bölgede hissetmiştim.
Bedenim hiçbir acı hissetmemiş uyuşmuştu sadece.
Yavaş yavaş bırakıyordu beni.
Bebeğim de gidiyordu benden Birkez Daha...Anne olmayı belki de bu yüzden hak etmemiştim ben.
Onları Koruyamıyordum ki...

Aşka Küskünler  "EyFet"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin