28.BÖLÜM

247 25 20
                                    

Eylemden
Hakan Abiyle konuşmak her zaman için iyi gelmiştir bana.
Hani aynı anne babadan değilsinizdir ama , kardeşten öte tutarsınız bazı insanları.
Hakan abide , ateşte , timde öyle benim için.
Onlar benim hiç sahip olamadığım ailem gibi.
Hani insanlar ailelerini seçemezmiş ya , bizimki tam tersi oldu.
Onlar benim hala hayatta olmamım tek sebebi.
Yaşamak İçin Sebep Aradığımda kafandan bulduğum Tek ve En Sağlam Sebep.
Eğer onlara sözüm olmasaydı çoktan cehennemin dibinde bulmuştum zaten Kendi mi.
Cennete gitmeyi hiç düşünmedim ben ölünce.
Hep Cehennemlik gördüm kendimi , hep kusur bende , günah benim günahım dedim.
Ne yaparsam yapayım hiç af edilmeyecek bir günah bu.
Düşüncelerimi darma duman etmemi sağlayan şey Hakan abinin elinde tabaklarla masaya oturması oldu.

"Al bakalım ufaklık , Ekmek arası makarna evde bir tek bunlar vardı ."

"Yapabildiğin tek şey olmasın o ?"

"Bu ufaklığın dili baya uzamış ama kesmek lazım.
Neyini beğenmiyorsun mis gibi ekmek arası makarna işte "

"Beğenmez miyim Ya abicim.
Senin elinden olsun zehir de içerim.
Ki bak içiyorum bile "

Deyip Hakan abinin özel hazırladığı zehir den hallice olan sebze suyundan bir yudum aldım .
Şansımı baya zorluyordum.

"Bak Hele Tipe Bak , Dua Et yaralısın ufaklık hanım.
Yoksa çoktan atmıştım seni şu dışardaki havuza."

"Hakikaten abi iyi hatırlattın , Benim egzersiz yapmam gerekiyor havuzda.
Ayaklarım için , eğer işin yoksa bana yardım eder misin yemekten sonra ?"

"Sormadın Sayıyorum . Senin zaten burada var eşyaların kullanırsın ."

"Abilerin Kralısın Sen Ya "

Elimle gönderdiğim öpücüğü küçükken de yaptığı gibi havada yakalayıp kalbinin üstüne getirdikten sonra kocaman , içten bir şekilde gülümsedim ona uzun zamandır hiç olmadığı kadar.
Aslında bende şaşıryordum , normalde olsa asla kendime gelemez konuşamazdım dahi ama Hakan Abinin Yanında Unutuyordum Adeta Yaşadıklarımı.
Küçücük bir çocuk kesiliyordum yanında hiç kimse beni üzemez gibi hissediyordum.
Yemeğimi yedikten sonra Hakan abiyi izlemeye başladım.
Yavaş yemek yemeyi bir alışkanlık haline getirmişti .
Bense onun tam tersiydim.
Yemeğe oturup kalkma sürem 10 dakikayı geçmezdi.
Hakan abi ona yiyecek gibi baktığımı fark etmiş olacak ki ,
"Hayırdır Ufaklık Daldın Gittin"
"Ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum ."
"Nedenmiş O ?"
"Senin gibi Bir Abi'ye sahibim , daha ne olsun."
"Ufaklık Duygusallığımız Üstümüzde Sanki."
"Az biraz."
"Hadi o zaman , kalk bakalım egzersiz yapalım."
"Kaldırayım demek istedin herhalde."
"İyice başıma bela oldun sende ."
Şaka yaptığını bilsemde , yüzüm düşmüştü istemsizce.
"Haklısın , herkesin başına beladan başka hiçbirşey getirmedim. "
"Eylem Şaka Yapıyordum güzelim biliyorsun değil mi?"
"Biliyorumda , Ne biliyim Be Abi "

Gözümden akan yaşları yanağımda hissettiğim ıslaklıkla anlamış , hemen gözyaşlarımı silip gülümsemeye çalışmıştım.
Ama sadece Çalışmıştım.
Ruh Sağlığım iyice bozuluyordu.
Delirmeme Ramak Kalmıştı.
Hatta Çoktan Delirmiş olabilirdim.
Gözümden deli gibi yaşlar akarken tek yaptığım şey kahkaha atmak oluyordu.
Babamın söylediğini Yapıyordum Aslında , İçim Kan Ağlasada , Gözlerim Yaşla Dolsada , Gülümsememi Soldurmayacaktım.
Her Bir Gülümsemem Babama Bir Hediye Olarak Gidiyordu.
Ve ben Babamın Kızı , babasını herşeyden çok seven o kız .
Babasını Hediyelere Boğmak İstiyordum.
"Abi , Gidelim mi ?"
"Babanın Yanına Mı ?"
Masumca başımı salladım.
En tatlı ve saf olduğunu düşündüğüm Gülümsememi yolladım Hakan Abi'ye.
"Olum Şu Tipe Bak Nasıl Hayır Derim ki ?"
"Sen Varya , Kralsın Sen Kral."
"Ufaklık , bana bilmediğim birşey söyle."
"Gitsek Mi ?"
"Hava Serin Biraz bekle üstüne birşey getireyim öyle gideriz istersen .
Hem o üstünüde değiştir o göbeğin niye dışarda bak laf atan falan olur hiç adam dövecek havada değilim "
"Fethi nereden geldi buraya ya "
"Ufaklık , Ben kimseye benzemem onlar bana benzer bunu asla unutmasan iyi edersin"
Göz kırpıp hızla ayağa kalktı.
Yukarıda olan odama doğru koşar adım gitti .
3-4 dakika sonra elinde uzun kol siyah bir body ve siyah deri ceketimle geldi.
Bana uzatıp , "Yardım Lazım mı ?"
Sorusunu meraklı gözlerle bana yönelttik ten sonra olumsuz anlamda başımı sallayınca bana verip dışarı çıktı .
"Kapıda bekliyorum işin bitince bağırırsın gelirim ufaklık"
Cevabımı beklemeden çıkmıştı , Odundu , Kıskançtı falan ama anlayışlıydı.
Hızlıca oturduğum yerde üzerimi değiştirdikten sonra canım cığırt sesimi kullanarak , "Hakan Abii Abii Abii Aabbii" diye seslendim.
Anında kapıyı açıp yanıma geldi.
"Uçak Oyunu Oynamak İster misin ? "
"Abi kolumu kırmak istemiyorum tekrar ."
"Çok bilmiş Ufaklık "
Yüzünü buruşturduktan sonra beni kucağına alıp kapıya doğru gitti.
Kapıyı dirseğiyle açıp bahçe park ettiği arabasının önüne geldik.
Beni kaputa oturttuktan sonra şoför koltuğunun yanındaki koltuğun kapısını açıp benim yanıma geldi .
Birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra alnımdan öptü , Koklayarak . Çocukken olduğu gibi.
Huzur veriyordu bana kokusu .
Hayatımda kendi babamda dahil kimsenin yapmadığı ,belkide yapamadığı babalığı hakan abi bana yapmıştı.
Hakkını asla ama asla ödeyemezdim.
Hakan abi kucağına aldı tekrar beni , Yavaş ve Canımı Yakmaktan korkarcasına naif davranıyordu.
Öndeki koltuğa beni yerleştirip kemerimi de taktıktan sonra o da hızla şoför koltuğuna geçti.
"Başörtüsü bulamadım evde , oraya yakın yerlerde satıyorlardır alırız."
Gülümseyerek cevap verdikten sonra kafamı cama yaslayıp baktım.
Sadece boş boş baktım.

Yola çıkalı 10-15 dakika olmuştu .
Ve bizimkilerden biri bizi takip ediyordu.
Bizimkilerden biri olduğunu arabanın kodundan anlamıştım.
"Abi , Takip Ediliyoruz haberin olsun"
"Ufaklık İstihbaratçıyım ben unuttun herhalde , Yola çıktığımızdan beri peşimizde herif "
"Bizimkilerden biri , dur isterse- "
Dememe kalmadan önümüze kırmıştı arabayı hangi gerizekalıysa o arabadaki.
Ani frenle yüreğim ağzıma gelmişti.
Bir kaç saniyelik şoktan sonra karşımızdaki arabadan inen o sinirden deliye dönmüş 1 çift koyu kahve gözle  karşılaşmam ve koşar adım benim bulunduğum yere doğru gelmesi olacaklara ufak bir teaser olmuştu.
Hırsla olduğum koltuğun kapısını açtı Fethi  , bu sırada sinirle arabadan inmeye yeltenen Hakan abiye ufak bir açıklama yaptım  , "Fethi bu "
"Ne yapıyorsun burada Eylem ?"
"Bağırma Bana !"
"Sana burada bu adamla beni neden ektiğini soruyorum ? Bu adamın seni nasıl , Ne cüretle öpebildiğini soruyorum ve sen bana bağırma diyorsun ! "

"Kardeşim bak O ses tellerini söktürme bana , Vitesini  bir R 'ye tak ."

"Sakin olurmusunuz ikinizde "

"Eylem Ben Sana Sarılırken dahi o şerefsizi hatırlatıcam diye içim içimi yiyorken , Göz Yaşlarından öpünce sinir krizi geçiriyorken , Bu adam seni öpünce nasıl huzurlu kalabiliyorsun , Bu Adam nasıl senin kokunu içine çeke biliyor ?
Nasıl o kokuda huzur bulabiliyor Eylem ?!"

"Fethi Bana Bağırma Diyorum Sana ! Sakin Ol ve Saçma Saçma Düşünceler getirme aklına !"

"Sen ne düşünürsün Eylem ? Sen benim Yerimde olsan , sana böyle bir konuda yalan söylesem , Sen ne düşünürsün ?"

"Ne yalanı lan açık açık konuş ne söyleyeceksen  ?"

"Hani El Ele tutuşunca dahi kötü oluyordun bir erkekle ?
Resmen öptü seni , Kokunu öğrendi bu herif senin uğruna öldüğüm kokunu başkası hissetti , Ve sen huzurlu kaldın orada sinir krizi falan geçirmedin , İstediğin kişilerle sınırlı sanırım şu kriz olayı !"

Ayağa kalkmaya çalıştım , sadece çalıştım çünkü ayaklarım izin vermedi buna , Kendimi arabadan dışarıda Fethinin ayaklarının dibinde gözyaşlarıyla buldum.
Eğilip kaldırmadı dahi , Hakikaten onu aldattığımı düşünüyordu.
Allah'ım Sen Aklımı koru .

"Fethi Pişman olursun "

"Sende Aynısın işte , Kumaşında var seninde ."

Resmen kalbimi elleriyle sıkıp sıkıp paramparça etti.
Ayağa kalkmaya çalıştım tekrar sadece gözlerine bakıp gerçekten böyle mi düşünüyor görmek istiyordum.
Ama baştan aşağıya acizlik kokuyordum o an yeltenmem daha ayak dahi basmadan yerde bitti .
Yaralarım kanamaya başlamıştı.

Hakan abi daha fazla dayanamayıp gelme hareketlerime rağmen arabadan inip yanıma koştu.

Yaralarımın açık halini görünce sesi titredi gözleri doldu .

"Abim Dayan abim getiriyorum hemen seni hastahaneye "

"Abi mi ?"

Fethi'nin şaşkınlıkla ağzında gevelediği kelimelerden sonra bir hışım ayağa kalkıp güzel bir yumruk attı Fethi'nin burun tarafına . Canı çok acımamıştır umarım.
Gerçi o ettiği laflardan sonra benimki kadar acıması imkansız ama.

"Sen bence şansını zorlama Eyleme dua et ve siktir git buradan.
O iğrenç kumaşını da al git .
Bir daha da seni şu kızın yanında görürsem burnunu kırmakla yetinmem bilesin !"

Kulakları Sağar Eden Silah Sesi duyuldu ,

Aynı anda korkuyla Aynı kelime döküldü iki adamında dudaklarından .

"Eylem!?" 

Aşka Küskünler  "EyFet"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin