Barış'dan ayrılıp yüzüne sağlam tokat geçirdim.
Yaprak: SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN YA?!!! YA UTKU GÖRSEYDİ?!!!
Barış kafasını eğip güldü. bu gülüşün sinir gülüşü olduğunu anladım.
Barış: (gülerek) ya... cidden mi ya?
Yaprak: cidden.
Barış yine kafasını eğdi. kaldırıp bana sinirle baktı.
Barış: ULAN SİKMİŞİM UTKU'NU BE!!!!
aniden bağırınca irkildim. gözlerimi büyütüp ona baktım. hem bağırıyor hem de odada volta atıyordu.
Barış: BEN SANA NE DİYORUM, SEN BANA NE DİYORSUN!!! BU AMINA KODUĞUMUN UTKU'SU NE UTKUYMUŞ BE!!!!! ONUN EBESİNİ SİKİP ELİNE VERİRDİM DE; İNSANLIĞIMI KORUMAYA ÇALIŞIYORUM!!!!
tam devamını getirecekken tekrar yüzüne tokat attım. susup bana acıyla baktı.
Yaprak: haddini bileceksin... sevgilim hakkında böyle konuşmana izin vermem.
sonra sınıftan hızlıca çıkıp edebiyat sınıfına gidip içeri girdim. herkesin gözleri bendeyken ben çantamı alıp sinirle çıktım. kantine inip çantamı atıp sandalyeye oturdum. zil çalınca da yanıma Utku geldi.
Utku: Yaprak'ım, Sonbahardaki Son Yaprak'ım, noldu? neden sinirlisin?
Yaprak: ulan bu mal Barış beni iyice delirtti!
Utku'nun o sakin, şirin yüzü birden değişip tüm damarları çıkacak kadar sıktı kendini.
Utku: ne dedi o piç?
Yaprak: yok bana aşıkmış da, yok pişman olmuş da, senden uzak duracakmışım da, içindeki hissin ne olduğunu bilemeyecekmiş de falanmış da, filanmış da! hayvan herif!!!
Utku yumruğunu sıktı ve kalkıp hızla dışarı çıktı. ben ise korkup ardından koştum. dışarda Barış'ı buldu.
Utku: BARIŞ!!!
Barış arkasını dönüp ona baktı. Utku koşarak ona yumruğunu yedirince Barış yere yığıldı. burnu kırılmıştı. Utku, o kalkmadan üzerine çıktı ve onu ölesiye dövmeye başladı. ben onu Barış'ın üzerinden kaldırmaya çalışırken, diğer öğrenciler müdür çağırmaya gittiler. müdür gelip güç bela onları ayırmayı başardı.
müdür: NAPIYORSUNUZ LAN SİZ?!!
Utku'nun da kaşı açılmış, dudağı patladı. Barış'ın ise burnundan kan akıyordu ve kaşı yarılmıştı.
müdür: NEREDE OLDUĞUNUZU UNUTMAYIN!!!! DERHAL ODAMA!!!
hâlâ birbirlerine sinirle bakıp müdürün ardından onun odasına çıktılar. ben de çıkıp kapıda bekledim.
Yazardan.
müdür: hangi sebeple kavga ettiniz?
ikisi de susuyorlardı. müdür yumruğunu masaya vurdu.
müdür: CEVAP VERİN!!!
Utku: bu herif benim hakkımda kötü laflar etmeye başladı. bana hakaret etti. yetmedi sevgilimi zorlaştırdı.
müdür: doğru mu bu Barış?
Barış: (başı eğilmiş) doğru. ama o da hakketti.
müdür: tamam o zaman seni de bir dinleyelim. sen anlat derdini bakalım.
Barış anlatmadı.
müdür: bir şey söylemeyecek misin?
Barış: hayır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN
Randomkendime yeni hayat kurdum. her şey yolunda. geçmişimi unuttum... karşıma o çıkana dek her şey güzeldi... şimdi ise iki yol arasında kalmışım; ya hayatta kalmak, ya da ölmek...