Yaprak: Barış... Barış uyansana! Barış!
Yaprak Barış'ı sarsıyordu ama Barış uyanmıyordu. sonunda sertçe dürttüğünde yerinden sıçradı. hızlıca nefes alıp veriyordu, kan ter içindeydi.
Barış: Aslan...
Yaprak: şşş tamam tamam, sadece kabustu. geçti gitti, sakin ol.
Barış etrafına baktı. kendine geldiğinde aniden Yaprak'a sarıldı.
Yaprak: tamam, sakin ol.
Barış: çok kötüydü Yaprak... çok kötü...
sesi ağlamaklı geliyordu. Yaprak onun belini sıvazlayıp kafasını avuçladı.
Yaprak: sadece kabus gördün, tamam mı?
yanındaki çekmecenin üstündeki bardağı alıp su döktü ve Barış'a verdi. Barış titreyerek suyu içti. hâlâ nefesi düzene gelmemişti. kalkıp yan odaya geçti.
Yaprak: Barış nereye?
Yaprak'ta kalkıp ardından gitti. Barış Aslan'ın odasına gelip onu kontrol etti. fazla ses çıkarttığı için Aslan uyanıp ağlamaya başladı.
Yaprak: e yuh sana Barış. ne kadar uğraştım onu uyutmak için biliyor musun?
Barış onu duymuyordu bile. Aslan'ı kucağına alıp kokusunu içine çekti.
Barış: oğlum..
Aslan'ı kendisine bastırıp kulakına yaklaştı.
Barış: (kısık sesle) çok korktum sana bir şey oldu diye.
Yaprak onları kapıdan izliyordu. Barış'ın yanına gelip sarıldı.
Barış: bugün bizimle uyusa olur mu?
Yaprak: hayır olmaz.
Barış: neden?
Yaprak: ya Barış küçücük çocuğu yanımızda nasıl uyuturuz? bu çok tehlikeli. ya gece uyurken onu incitiriz? ya da yanlışlıkla yorganı burnuna kadar çekersek? o zaman nefes alamayıp boğulur.
Barış: doğru dersin.
üzülmüştü. Yaprak onun üzüldüğünü fark edip gülümsedi.
Yaprak: peki, eğer istersen beşiği yanımıza koyarız.
Barış: (gülümseyerek) isterim.
Yaprak ona tekrar sarıldı, Barış ise onun alnından öptü. Aslan'ın beşiğini yatak odasına sürükleyip Barış'ın yanına koydular. Barış, Aslan uyuyana dek yorulmadan ona masal anlatıp beşiği salladı. o uyuyunca da yavaşça alnından öpüp uyudu.
Ertesi Gün.
Barış: işte sonra da ben gelip kapıyı açtım, sen yere çökmüş ağlıyorsun. ne olduğunu sorduğumda ise bana Aslan'ın kaçırıldığını söylüyorsun. o kadar çok korktum ki Yaprak. ödüm koptu..
Yaprak kaşları çatık onu dinliyordu. bu olay onu hem üzmüş, hem de ürkütmüştü.
Yaprak: demek ki seni bu kadar çok sarsan kabus buydu.
Barış: evet. bana bak, bensiz hiçbir yere gitmiyorsun tamam mı? hele Aslan ile asla.
Yaprak: tamam, sen merak etme.
kahvaltı yapıp Barış Aslan ile oynarken, Yaprak masayı topluyordu.
Yaprak: Barış, Ece hakkında bir gelişme var mı?
Barış: yani polisler hâlâ arıyorlar ama sırra kadem basmış. bulunulması zor iş gibi görünüyor.
Yaprak: Barış ben çok korkuyorum. ya tekrar gelirse?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN
Acakkendime yeni hayat kurdum. her şey yolunda. geçmişimi unuttum... karşıma o çıkana dek her şey güzeldi... şimdi ise iki yol arasında kalmışım; ya hayatta kalmak, ya da ölmek...