aradan yıllar geçti. Barış o günü asla hafızasından silmedi. her şey dünmüş gibi duruyordu aklında. sanki tüm yaşananlar daha yeni yaşanmış gibi. Barış kendisi unutmak istiyordu ama yapamıyordu. ne kadar dirense de, aklındakilerine karşı gelse de; unutamıyordu.
keşke her şey bir kabus olarak kalsa...
Barış elini çekti mezardan. kara taşa, üzerinde de ,,Yaprak Ozansoy" yazısına baktı. hayır, ağlamıyordu. ağlamıyordu çünkü dökülecek yaş kalmadı gözünde. sadece taşa bakıyordu.
Barış: on beş yıl.... koskoca on beş yıl... hiçbir şeyi unutmadım, unutamadım...
sonra yandaki çift taşlara baktı. ,,Ali Tekelioğlu" ,,Nur Şadoğlu" (Hercai)
Barış: sizi kaybedeli tamı tamamına on beş yıl geçti... özür dilerim kardeşim.. bizim yüzümüzden siz mutlu olamadınız... özür dilerim...
ayağa kalkıp son kez mezarlıklara baktı ve arkasını dönüp ileriye doğru yürüdü. yine canlandı tüm olanlar gözünde.
Flashback.
Barış: siz mi indireceksiniz silahlarınızı yoksa biz mi zorlayalım?!!!
Ece'nin bir şey demesine kalmadan kızlar yere yığıldılar. silahın sesinden herkes refleks olarak yere düştüler. bir tek Ali, Nur ve İrem yetişemediler.
onları da vurdular. Oğuz kanlar içinde yatan karısını ve ölmüş çocuğunu görünce çıldırdı...
Oğuz'u tımarhaneye yatırırken Sinan ile Gökhan çekip gitmeye karar verdiler. olanlar onlar için çok ağırdı. buna yürek dayanmaz...
iki hafta sonra Barış evinde oturup boş boş televizyon seyrederken, duyduğu haber ile yıkıldı değil; çakıldı.
,,uçuş numarası 9617 İstanbul-Moskova dün gece belirsiz sebeplerden dolayı kaza yaptı. Airbus A320 Aralık Deniz'ine düşmüş, ölülerin sayı yaklaşık 225 kişi"
dünya durdu. zaman durdu. kalp durdu...
yaklaşık bir yıl sonra Barış tımarhaneye geldiğinde danışmana Oğuz Ünal sorunca, kız kafasını eğdi. ne olduğunu öğrendiğinde belirsiz sebepten dolayı intihar ettiğini söylediler. kafası bozuk insanlar için ve o hastane için bu normal bir şeydi. kaç kere bu yoldan geçmişlerdi ama ya yakını için? her şeyini birbir kaybeden Barış için bu ne demek oluyordu?
Flashback Son
direneceği tek dal oğlu Aslan'dı. o da artık büyümüş kocaman oğlan olmuştu. zaman çok hızlı bir şekilde geçiyordu. Barış gözünü bir kere kapatıp açtığında oğlu okulu bitirdi. ikinci kez kapatıp açtığında üniversitesini..
aynanın karşısına geçti Barış. bedenindeki morluklara baktı. gün geçtikçe artıyorlardı. doktor akciğer kanseri olduğunu demişti ona. tedavisi tabii ki vardı ama Barış kendi rızasıyla vazgeçti. zaten kaybedecek bir şeyi kalmadı, artık niye yaşasın ki?
Aslan adı gibi aslan parçası olmuştu. yakışıklı, karizmatik, atletik, akıllı, namuslu, dürüst, şerefli çocuk olmuştu. bir tek annesini merak ediyordu. Barış ona her şeyi anlattı; lisedeki ilk günden uçurumun kenarında son güne kadar.
Aslan tüm bu duyduklarıyla büyüdü. Barış bunları bir masal olarak anlatsa da, Aslan her şeyin gerçek olduğunu biliyordu. küçüklüğünden beri intikam ateşiyle büyüdü. ne kadar babası ona bunun doğru olmadığını söylese de, o bir başkaydı.
yıllarca sakladı babasından bunu. Barış onu herkes gibi, tüm genç çocuklar gibi zannediyordu ama Aslan onlar gibi değildi. o çok farklıydı. neyseki üniversitesini bitirip avukat oldu. babasının ölümünden sonra kendine söz verdi;
Ozansoy neslini bitiren kim varsa, hepsini kendi elleriyle öldürecekti.
yeni iş buldu kendine. bu onun için ilk deneyimdi. evde hazırlanıp son olarak kravatını düzeltti ve çantasını alıp çıktı. bir şirketin başı belaya girmiş, sahibi avukat arıyormuş mahkemede haklı çıksın diye. arabasına binip en çok sevdiği şarkıyı açtı.
bugün dağların dumanı
aralandı hoş geldin
ahh ışıklar içinde kaldım
yandım efendim
ahh ışıklar içinde kaldım
yandım efendimsen bana yangın ol efendim
ben sana rüzgar
tutuşsun gün, yansın geceler, zamanımız dar
sen bana geç geldin
ben sana erken
tutuşsun gün, yansın geceler, vaktimiz varkenbugün günlerden güzellik,
sefa geldin, hoş geldin
bugün günlerden güzellik,
sefa geldin, hoş geldin
ah bu yağmur yalnızlığımmış,
dindim efendim
ah bu yağmur yalnızlığımmış,
dindim efendimsen bana yangın ol efendim
ben sana rüzgar
tutuşsun gün, yansın geceler, zamanımız dar
sen bana geç kaldın
ben sana erken
soyunsun gün, yansın geceler, zamanımız varken..şirketin önünde arabasını durdurup üzerini düzeltti ve çantasını alıp çıktı. şirkete girdi ve etrafı iyice süzdükten sonra danışmana yaklaştı.
Aslan: merhaba, kolay gelsin. ben avukatlık için gelmiştim, buranın sahibi beni aramıştı.
X: evet evet, haberim var. buyrun.
kızın ardından yürüyüp geniş odaya geldi. kız gülümseyip koltuklardan birisini gösterdi ve Aslan geçip oturdu. beklerken odayı güzelce inceledi. büyük, modern ve resmî olarak görünüyordu.
Aslan: vay be, bunun bu kadar parası varken ne diye başını belaya sokuyor ki? git işte yurtdışına, yayıl koltuğa, yanındakiler sana meyve suyu ve yemek getirsinler işte.
kapı açılınca içeri uzun boylu ve dış görünüşüne göre yabancı bir erkek girdi.
X: özür dilerim, beklettim.
Aslan: sorun yok, ben de şimdi gelmiştim zaten.
elleriyle tokalaşıp adam oturdu masasının başına.
X: evet sizi dinliyorum.
Aslan: aslında ben sizi dinlemeliyim. hani avukat olarak gelmiştim ya buraya?
X: ha pardon, tamamen aklımdan çıktı. önce tanışalım bir. benim adım Mikhail.
Aslan şaşırdı. nasıl yani? annesinin katili şu an karşısında mı oturuyordu?
Mikhail: siz?
Aslan ciddi surat yaptı. Mikhail ise o sırada masasındaki dosyaya baktı.
Aslan: Aslan... Aslan Ozansoy.
Mikhail şaşkınlıkla kafasını kaldırıp ona baktı. onun aklından tek bir şey geçti; hani Ozansoy neslinden kimse kalmamıştı?
Aslan ise kendi kendine ölçüp biçiyordu. nasıl Mikhail'in aklından tek bir şey geçtiyse, aynı şekilde onun aklından da tek bir şey geçti;
senden intikamımı alma zamanı geldi Mikhail...
ve bu hikayemizde son erdi. çokta uzun olmadı, kısaca her şeyi anlatmak istedim.
yanımda olan ve bana destek çıkan herkese sonsuz teşekkürler 🙏
bu hikayeyi severek yazıyordum ve gördüğüm kadarıyla siz de severek okuyordunuz 6K izlenme ve 1K volte bakarsak.Dangerous yazacağım ama şimdi değil. şu anlığına biraz uzaklaşıyorum buradan. tabii ki wattpadde kitap okuma gireceğim ama yazar olarak henüz değil. okulum yeni başladı ve kendimi toparlamam lazım. en kısa zamanda geri döneceğim.
sizi seviyorum 😘

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN
Rastgelekendime yeni hayat kurdum. her şey yolunda. geçmişimi unuttum... karşıma o çıkana dek her şey güzeldi... şimdi ise iki yol arasında kalmışım; ya hayatta kalmak, ya da ölmek...