kendime geldiğimde elimdeki poşetleri yere atıp yanına çöktüm. neresine dokunacağımı, ne yapacağımı, ne yapabileceğimi bile bilmiyordum. başını yavaşça dizlerimin üzerine koyup saçlarını okşadım. cebimden telefonu çıkartıp ambulansı aradım. onlar gelene kadar kendim de götürebilirdim ama bir yerine bir şey olur diye çok korkuyordum.
Barış: (ağlayarak) Yaprak'ım... Yaprak... Yaprak aç gözlerini bir tanem, hadi aç...
elimi karnında gezdirdim. kalbim sıkıştı. sanki onun hissettiği her acıyı kendim hissediyormuşum gibi.
Barış: Allahım nolur bana bu acıyı yaşatma ya Rabbim... Yaprak, Yaprak'ım...
gözlerini hafif araladığında yüzüne düşen saçlarını kenara çekip gözlerine baktım.
Barış: Yaprak... Yaprak beni duyuyor musun?
ses vermiyordu, sadece gözleri açık yukarı bakıyordu.
Barış: Yaprak'ım bana bak, bana bak aşkım...
yüzünü kendime çevirdim. bana baktı ama hâlâ tepkisizdi.
Barış: kim yaptı? kim?
o an nedenini bilmediğim bir sinir sızdı beynime. kendimi çok güçlü hissettim. sanki tüm dünyayı yıkacakmışım gibi hissediyorum kendimi.
Barış: Yaprak bana bir tek isim söyle, bir tek isim.
ama söylemeden gözlerini kapattı. alnından öptüm. o sırada ambulans geldi. içeri girip sedye filan hazırladılar. birisi Yaprak'ın nabzını kontrol ediyordu.
X: noldu?
Barış: ben... ben bilmiyorum... eve geldiğimde yerde baygın, bu halde buldum. ne olduğundan haberim yok..
korkudan ve sanırım ağlamaktan konuşamaz hale gelmiştim. Yaprak'ı sedyeye yatırıp kaldırdılar. öne geçip onun elini tuttum. ambulans arabasına götürüp hızla hastaneye götürdük.
Yazar.
Ece tüm bunları evin köşesinde durmuş gülerek izliyordu. onlar uzaklaştığında çıkıp ambulansın arkasından baktı.
Ece: işte böyle acılar çekersin Yaprak Ayvaz... herkes acı çekerken senin mutlu olmana izin veremezdim.
Flashback.
Ali: siz ne yaptınız ya?!! neden yaptınız böyle bir şeyi?!!
Öykü: ne demek neden yaptık?!! intikamımızı aldık.
Ali: sana ne bundan Öykü?!!! sen her şeyi en baştan mı biliyorsun?!!!! sen daha yeni geldin bu Tim'in içine ve daha olanları bilmiyorsun!!!!
Öykü buna bozulmuştu. Ece bunu görüp ayağa kalktı.
Ece: bizi suçlayamazsınız!!! biz gerekeni yaptık!!!! hem siz kendiniz onlardan kurtulmaz istediniz mi?!!! neyin kavgası bu?!!!
Sinan: size kim söyledi onlardan kurtulmak istediğimizi?! hem siz niye burnunuzu yanlış yerlere sokuyorsunuz ki?!!!
Ece: sen neden sevgilini değil de, onların tarafında oldun Sinan?!!
Sinan: ben senin yanında değil, gerçeğin ve adaletin yanındayım!!! siz adaletsizce davrandınız!!! üstüne birde yalan söylediniz!!!
Ali: size yazıklar olsun ya!!!! inanamıyorum ya!!!!
Gökhan: Merve sana n'oluyo? sen niye evinde kalıp makyajını sürmüyorsun da, bunlara bulaşıp birlikte mafyacılık yapıyorsun?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN
Diversoskendime yeni hayat kurdum. her şey yolunda. geçmişimi unuttum... karşıma o çıkana dek her şey güzeldi... şimdi ise iki yol arasında kalmışım; ya hayatta kalmak, ya da ölmek...