21.

755 56 12
                                    

herkes şok içerisindeydi. Yaprak başını eğmiş öylece duruyordu. Barış'da az önce duyduğu şeyi idrak etmeye çalışıyordu.

Ece: sen bana başka şeyleri anlattın! yalan söyledin bana!

Mikhail: Valentin, İgor!

içeri iki adam girer.

Mikhail: çıkartın şunu dışarı.

adamlar Ece'yi tutarlar ama Ece çırpınıp kurtulur.

Ece: ben kendim çıkarım! ne işler peşindesin bilmiyorum ama umarım bundan sonra kesişmeyiz!

Ece odadan sinirlice çıkar, ardından adamlar çıkarlar.

Barış: ne diyorsun ya sen?!! ne üvey kardeşi lan?!!!

Mikhail: şşş sakin. Yaprak'a baksan her şeyi anlamıştır, sen niye arıza çıkartıyorsun?

Barış Yaprak'a dönüp suratına bakar. Yaprak gerçekten her şeyi anlamış gibi görünüyordu ve başını eğmişti.

Barış: Yaprak bunun dedikleri doğru mu?

Yaprak susar.

Barış: doğru mu dedim?!!!!

Yaprak: d... doğru...

Mikhail gülümser, Barış şok içinde ona dönüp sinirlice bakar.

Barış: peki şimdi ne istiyorsun bizden?

Mikhail: kısacası... Yaprak'ı. onunla bazı şeyleri halletmek istiyorum.

Yaprak yutkunur.

Barış: ne gibi mesela?

Mikhail: mesela ondan intikam almak istiyorum. benim yaşadıklarımı kimse yaşamadı. hepsi onun yüzünden. ama önce oturup bir konuşsak iyi olur.

Barış: bana bak, eğer ona dokunursan...

Yaprak: Barış tamam, biz sadece konuşacağız. dimi? sadece konuşacağız.

Mikhail gülümser.

Mikhail: evet, sadece konuşacağız.

Yaprak: sen çık Barış.

Barış ona korku ile bakar.

Yaprak: (kısık sesle) iyiyim ben, çık.

Barış son kez Mikhail'e bakıp çıkar ama kapıda durup dinler.

Mikhail: (yatağı işaret ederek) oturalım istersen.

Yaprak: oturmak istemiyorum. ne diyeceksen çabuk de.

Mikhail: konuşacaklarımız uzun olacaktır. otur kardeşim.

Mikhail yatağa oturur, Yaprak'ta bir süre sonra yanına geçer. Mikhail gülümseyerek yavaşça Yaprak'ın saçını kulakının arkasına götürür.

Mikhail: çok değişmişsin. o gün seni görmedim ama babamız bana senin fotoğrafını göstermişti. eskisi gibi çok güzelsin.

Yaprak susar.

Mikhail: şimdi sana kısaca hayatımı anlatayım. benim çocukluğum çok parlak değildi. inan bana şimdi seni bulduğum için mutlu bile değilim... ben en son.. (yutkunur) evimde mutluydum... Belgrad'da... bizim evimizin karşısındaki evde birkaç çocuklarla tanışmıştım, işte kaynaştık ettik, bazılarıyla kanka bile oldum. on yedi yaşındayım filan... işte biz çocuklarla sürekli yaramazlık yapardık, böyle yoldan geçenlerle dalga geçerdik, pislik yapardık. hoşumuza gitmeyen kim varsa sürekli ona ilişirdik. tabii çocuklar kendileri çok şerefsizlerdi, ben de onlarla takıla takıla aynı onlar gibi oldum... bir gün eve geldiğimde annem ile babam.. yani babamız bana bağırmaya başladılar, meğerse geçen gün bir çocuğa yaptığımız pisliği öğrenmişler. ama biliyor musun, biz hiç kimseye hiçbir şey yapmamıştık. birileri bize iftira atmıştı, bizden kurtulmak amacıyla. işte ben de bağırdım onlara, bir sürü iğrenç şeyleri söyledim ettim ve kaçtım evden. bizim evin karşısındaki evin çatısına çıktım, çocuklar ordaydılar. işte sinirden içtim, sigara filan kullandım ettim. gökyüzüne baktım... uçaklar uçuşuyorlar... bir, iki, üç.. ve tam da bizim eve attılar bombaları... koşarak eve gittim, aklımda tek bir şey vardı...

YENİDEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin