15.

1.1K 68 54
                                    

Barış: n... nasıl?

doktor: bu bir mucize. bebeği almak zorunda kaldık, yani erken doğum yaptı ama bebek gayet sağlıklı. annesi de iyi, birazdan normal odaya alacağız.

Barış gözlerini kapatıp sanki yıllardır içinde tuttuğu nefesini üfledi. sonra jeton düşünce kendine geldi.

Barış: ne?

yüzünde şaşkınlıkla sevinç karışmıştı. doktor ona anlamsızca bakıyordu.

doktor: yanlış bir şey mi var?

Barış: bir dakika, bir dakika. siz az önce ne dediniz?

doktor: bebek iyi, anneyi de biraz normal odaya alacağımızı söyledim.

Sinan: Barış sen iyi misin?

Barış: ş... şaka yapıyorsunuz dimi? ben üzülmeyim diye Yaprak bunu size söyledi dimi?

yüzünü yine hüzün kapladı. doktor çocuklara baktı, sonra yine Barış'a. Barış ameliyathanenin kapısına yaklaşıp yumruklamaya başladı.

Barış: YAPRAK!!! YAPRAK!!! YAPRAK BENİ DUYUYOR MUSUN?!!!

Ali: Barış napıyorsun?

Oğuz doktora yaklaşıp mahçupça baktı.

Oğuz: kusura bakmayın, o biraz deli de, direkt dalmalı bir yere yoksa yatağında ters yatar. teşekkür ederiz.

doktor: (gülümseyerek) merak etmeyin, bundan beterini görmüştük biz. rica ederiz.

doktor gitti. Ali Barış'ı tutmaya çalışıyordu.

Ali: lan Barış dursana!

Sinan: oğlum kapı kırılacak lan!

Ali: ya yardım etsenize!

diğerleri de Barış'ı tutmaya başladılar. Barış hem ağlıyordu, hem bağırıyordu.

Barış: NERDE BENİM KARIM?!!! KARIMI GÖSTERİN BANA!!!!

Oğuz: olm kafayı sıyırdı lan bu!

Gökhan: yapacağın işi sikeyim Barış! çok güçlüymüş pezevenk!

o sırada ameliyathaneden kuvözde bebeği çıkarttılar. Barış bebeği görünce bayıldı.

Oğuz: lan eğer susması için bayılmasının lazım olduğunu söyleseydi, direkt çakardık kafasına tekmeyi.

Gökhan: Oğuz çok konuşma da, yürü doktoru çağır! gitti lan çocuk!

aradan yaklaşık bir saat geçmişti. Barış gözlerini odada açtı.

Barış: nerdeyim lan ben?

hemşire: bayıldınız, serum taktık.

Barış: karım nerde?

hemşire: merak etmeyin, karınız da oğlunuz da gayet iyi.

Barış: oğlum mu?

hemşire: evet, aslan parçası gibi bir oğlunuz oldu. şu an yan odadalar.

Barış: benim onların yanında olmam lazım.

Barış kalkıp serumu çıkarttı.

hemşire: durun, şu an kalkamazsınız.

Barış: ya bi git.

YENİDEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin