YENİDEN

23.

iki haftadır Barış ile Mikhail birlikte çalışıyorlar. Barış henüz tam olarak onun ne yaptığını bilmiyordu. zaten bilmekte istemiyordu. ne kadar ondan uzak dursa bir o kadar iyiydi.

ama sürekli genç çocukların gelip şirkete bir şeyler alıp gitmeleri Barış'ın dikkatini çekmişti. şirketindeki en çok güvendiği arkadaşı Aytekin'e Mikhail takip etmesini söylemişti. her adımdan haberi olacaktı.

Mikhail iki haftadır gizlice uyuşturucu yapıp satıyordu. laboratuvarı başka yerdeydi, ordan getirilip satıyordu takip edildiğini bilmiyordu. uyuşturucu beyaz küçük kutularda satıyordu. kenardan baksan sadece ilaç gibi geliyordu. Aytekin'de aynısını düşünmüştü. Barış'ın yanına gitti.

Barış: söyle Aytekin, bir şeyler öğrenebildin mi?

Aytekin: yani Barış bey, şimdi yanlış anlamış olabilirim ama bu Mikhail denilen adam sadece ilaç satıyor.

Barış: nasıl bir ilaç?

Aytekin: ya şöyle küçük beyaz kutularda, beyaz toz gibi. ilk önce başka şeyler düşündüm ama sonra yenileri getirildiğinde rengarenk olduklarını gördüm. bildiğimiz ilaç işte.

Barış: peki neden sadece gençler geliyorlar almaya?

Aytekin: herhalde adrenalin filandır. hani güç getirsin diye.

Barış düşünür.

Barış: olabilir. başka şüpheli hiçbir şey görmedin dimi?

Aytekin: yok efendim, görmedim.

Barış: tamam, sen çıkabilirsin.

Aytekin çıkar.

Barış: neyse ya, beni ilgilendirmez.

ve yine gözden kaçırdı. yine hata yaptı. yaptığı hata küçüktü ama bedeli ağırdı. Mikhail odasında oturup bir şeyler sayıyordu. içeri İgor gelir.

İgor: her şey hazır efendim.

Mikhail: polislere haber verdin mi?

İgor: henüz vermedim. sizden emir bekliyorum.

Mikhail düşünür. şimdilik ortalığı birbirine katmamak gerekir.

Mikhail: iyi etmişsin. şimdilik susalım. önce karısı ile ilgilenelim, ondan sonra sıra kendisine de gelecektir.

İgor: yalnız efendim, bir tatsızlık vardır.

Mikhail: noldu?

İgor: karısı... hamileymiş.

Mikhail şaşırır. bundan haberi yoktu.

Mikhail: tamam, sen çık.

İgor çıkar. Mikhail ayağını masanın üzerine atar ve geriye yaslanır.

Mikhail: bu hiç iyi olmadı. ama aslında...

birkaç dakika sonra ayağa kalkıp odadan çıkar. şirketten de çıkıp arabaya biner ve depoya gider. geldiğinde kızların hepsi toplanmıştı.

Ece: daha ne kadar bekleyeceğiz?

Mikhail: ooo kızların hepsi toplanmış başıma. noldu? konuşulacak erkek, dedikodusunu yapılacak kız kalmadı mı?

Ece: haha çok komik. sen galiba yaptığımız anlaşmayı unuttun.

Mikhail: yo hiçbir şey unutmadım ben. arkadaşların yanında, şirket batıyor, Yaprak cezasını çekecek. sonra?

Merve: biz de bir şey yapmak istiyoruz.

Mikhail: hmm... aslında sizin yardımınıza ihtiyacım var.