Yaprak: Barış her şeyi anlatabilirim.
Barış: şşş
bana elini uzatıp susmamı işaret etti. televizyonu izlemeye devam etti. istemsizce gözlerim doldu. başka habere çevirilince Barış bana döndü. gözlerindeki hayal kırıklığını görebiliyordum.
Yaprak: Barış ben..
Barış: sen ne Yaprak? sen ne?
Yaprak: tuzaka düştüm.
Barış kaşlarını çattı.
Barış: kim?
başımı eğdim. gözyaşlarım serbestçe aktı.
Yaprak: kızlar...
sesim beklediğimden daha cılız çıkmıştı. zorlukla söylediğim için boğazımda oluşan düğüm gırtlağımı parçalıyordu. sesimin cılız çıktığı için boğazım yanmaya başladı. gözlerimdeki ateş göz bebeklerimi yandırıyordu. ama o ateş sinirden oluşan ateş değildi; tuzlu gözyaşlarımın acısıydı.
kafamı kaldırıp Barış'a baktığımda sinirden kıpkırmızı olduğunu gördüm. kötü bir şey yapmamak için kendini sıkıyordu. ensesindeki damarları dışa çıkmış patlayacaklardı. gözlerindeki yaşlar gözlerini kan gölüne çevirmişlerdi.
bana doğru yaklaşmaya başladı. ben, bana karşı kötü hareket yapacağını beklerken, o belime kollarını sardı. ensemde öpüp çenesini omuzuma koydu. ben de bana sımsıkı sarıldığı için şaşırsam da, ellerimi boynunda birleştirdim. artık rahatça ağlayabileceğimi anladım.
1 saat sonra.
Barış, elindeki diğer taşı alıp Ece'lerin evine fırlattı. taş cama gelince cam paramparça oldu.
Barış: LAN!!! KİME SESLENİYORUM İKİ SAATTİR?!!!! EĞER KORKAK DEĞİLSENİZ ÇIKIN LAN KARŞIMA!!!!
Yaprak: Barış boşver onları, gel gidelim, hadi nolur.
Barış: LAN AMINA KODUKLARIM, EFENDİ OLUP DA KARŞIMA ÇIKMAYI BİLE CESARET EDEMİYORSUNUZ!!!!
kapı kırılırcasına açılıp dışarı öfkeli Sinan çıktı.
Sinan: NE BAĞIRIYORSUN LAN?!!! NE?!!!!!
Barış ona doğru koşar adımla yaklaşıp yakasına yapıştı.
Barış: nerde lan o sevgilin olacak karı?!!
Sinan: birincisi lafını bil de konuş, ikincisi Ece'yi ne yapacaksın?
Barış: BEN LAFIMI BİLİYORUM, BEN LAFIMI BİLİYORUM!!! AMA SENİN O SEVGİLİN HADDİNİ BİLMİYOR!!!!
bağırdığı için Sinan şok içinde ona bakıyordu. gözlerindeki korkuyu görebildim. seslere diğerleri de çıktılar.
Ali: n'oluyo lan burda?!!
Barış: ne mi oluyor?
Barış Sinan'ın yakasını bırakıp, getirdiği tableti aldı. internetten videoyu bulup onlara gösterdi. ben ise gözlerimi kapattım. bunları görmeye tahammülüm yoktu.
Barış: BU OLUYOR LAN, BU OLUYOR!!!
Ali videoyu izledikten sonra anlamsızca Barış'a baktı. sonra ise beni baştan aşağı süzdü. ne zaman gözlerimi açtığımı fark etmedim bile.
Ali: bizim bununla ne alakamız var?
Barış: haa demek ki siz bilmiyorsunuz! tamam! o zaman ben anlatırım! sizin bu sevgilileriniz benim sevdiğimi alıp dışarı çıkmışlar! bir bahaneyle sıkılmışlar diye! kadın iç çamaşır mağazasına getirtip zorla ona bu kıyafeti aldırmışlar! sonra pahalı restorana götürüp içirmişler, tuvalete sokup bu kıyafeti giydirmişler! Yaprak'ı hiçbir şeyden haberi olmadan sakince çekip gitmişler! Yaprak'ta sarhoş olduğu için kendine hakim olamadan çıkmış ahalinin karşısına, videosunu çekip internete koymuşlar!!! nasıl hikaye?!!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN
Losowekendime yeni hayat kurdum. her şey yolunda. geçmişimi unuttum... karşıma o çıkana dek her şey güzeldi... şimdi ise iki yol arasında kalmışım; ya hayatta kalmak, ya da ölmek...