Barış: millet Yaprak'ı gören var mı?
Sinan: valla görmedim kardeşim. bir haftadır okula gelmiyor.
Gökhan: hastanlanmıştır belki.
Ece: gebersin! hem sen neden onu bu kadar çok merak ediyorsun?
herkes şüpheli gözlerle ona bakar.
Barış: ne merak edeceğim be! ne hali varsa görsün; de insanlığımızı unutmayalım.
Ali: valla hiçbir fikrim yok.
Oğuz: lan acıktım ben, pizza istiyorum. yürüyün kantine.
Gökhan: gitsek bile ne fayda? kantinde pizza mı satıyorlar?
Oğuz: bulurum ben bir çaresini. hadi.
kantine inip masaya geçtiler. Barış etrafı süzüyordu. Yaprak'ın nerede olabilme ihtimalini düşünüyordu. o sırada içeri bir kız girdi. kapıda durup kantine baktı ve boş bir masa bulmayınca Tim'in yanına yürüdü.
kız: pardon, oturabilir miyim? boş bir masa bulamadım da.
erkekler kızı baştan aşağı süzdüler.
Barış: gel otur bakalım. adın ne senin?
kız: tanımadın mı beni Barış?
Barış kaşlarını çattı.
Barış: eski sevgilim filan mısın?
kız: yo değilim. olmakta istemem zaten.
Barış Tim'e baktı. onlar da anlamsızca bakıyorlardı.
kız: Yaprak ben. tanımadınız mı?
herkesin gözleri fal taşı gibi açıldı. Oğuz gözlerini ovdu, kapattı açtı ama karşısındaki kız aynıydı. Ece de kaşını kaldırmış bakıyordu ona.
Ece: şaka mı bu? hiç komik değil, söyleyim.
Yaprak: ne şakası ya? ben sizi tanıyorum.
birbir onlara parmağıyla işaret edip isimlerini söyledi.
Yaprak: Barış, Ali, Gökhan, Oğuz, Sinan ve Ece. Ece sen Sinan'ın sevgilisisin. Gökhan senin de Merve diye sevgilin var ama aranız kötüdür. sen kıskanıyorsun sürekli onu. Oğuz sen bir ara karşı sınıftan İrem ile flörtleşiyordun ama sıkıldığın için bıraktın. kendi ise bir Mese ve 3P adıyla kendini tanıtıyorsun; pizza, pijama, pislik. Ali aranızda en normali ama onun da kötü yönleri vardır tabii ki. en çok bu grupta seni gamzelerin için seviyorlar. Barış'ın sağ kolu diyebiliriz sana. hatta okulun bazıları sizi shipliyor. Sinan sen en çapkınısın. kızlara nasıl yanaşmayı iyi biliyorsun. yani biliyordun bir zamanlar. şimdi Ece ile sevgili olduğun için artık o işlerine karışmıyorsun.
herkes şok içinde ona bakıyorlardı. Yaprak bunları gülümseyerek söylemişti. gerçekten çok değişmişti. Barış onu tekrar baştan aşağı süzdü. giysileri, vücudu, yüzü, elleri, her şeyi mükemmeldi. Barış sertçe yutkundu. bir yerleri kaşınmıştı.
Barış: ş.. şey ben...
Yaprak: neyse benim kaçmam lazım. ders başlayacak birazdan. sonra eğer zamanımız olursa konuşuruz.
Yaprak kantinden çıkıp zafer gülüşüyle sınıfına çıktı. gereken işlerimi halledip sırasına geçti.
Yaprak: bakalım şimdi ne yapacaksınız.
Ece: yuh...
Ali: hakkaten yuh... Yaprak mıydı lan o?
Gökhan: vallahi Yaprak'tı. bizim bildiğimiz Yaprak Ayvaz şu an karşımızdaydı... ama başka kılıkta...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN
Acakkendime yeni hayat kurdum. her şey yolunda. geçmişimi unuttum... karşıma o çıkana dek her şey güzeldi... şimdi ise iki yol arasında kalmışım; ya hayatta kalmak, ya da ölmek...