~1
MerhabaHer zamanki gibi gece deniz kenarına gelmiş
kendimi dinlendiriyordum. En sevdiğim aktivelerden biriydi. Özellikleri de yaz akşamları yıldızlar daha belli oluyorlardı.Oturduğum bankan kalkıp kumlara uzandım şuan da her yerimin kum olması umurumda değildi. Cidden şuana kadar ki en güzel yaz gecesi olabilirdi.Telefonumu elime aldığımda saatin geç olduğunu farkettim. Ayağa kalktım ve üstümü silkeledim kulaklığımı taktım ve hırkamın fermuarını kapatıp eve doğru yürümeye başladım.İlerliyordum ki bir anda gökkuşağı renginde bir ışık hüzmesinin içindeydim. Yaklaşık 5 saniye sonra kendimi tanımadığım bir yerde buldum. Altın rengi kocaman bir topun içindeydim.
Kafamı kaldırdığımda bana bana esmer değişik gözleri olan biri bakıyordu. Başıma keskin bir ağrı girdi.
"Nerdeyim ben?"
Hala karşımdaki adam bana bakıyordu.
"Sana dedim nerdeyim ben?"
"Asgard."
"Asgard?
"Beni takip edin bayan."
Esmer adamı takip ediyordum. İçimde ufak da olsa bir korku vardı hemde hiç bilmediğim bir korku. Altın rengi topdan çıktık hemen upuzun bir köprüyü gördüm. Gökkuşağı rengindeydi. Bu kesinlikle mükemmeldi. Bacaklarımın üşüdüğünü hissettim ve biraz huzursuzlandım. Adını bilmediğim kişiyi hala takip ediyordum sonunda altından kocaman bir saraya gelmiştik. Burası Dünya'ya benzemiyordu olamazdı da yıldızlar bu kadar yakın ve belirgin olmuyordu. Adamın konuşmasıyla dikkatimi ona verdim.
-İlk önce kendimi tanıtayım adım Heimdall, Asgard da 9 diyar arasındaki geçişi sağlıyorum. (Öylemiydi hatırlamıyorum.)
Ama şöyle bir şey var buraya nasıl geldiğin hakkında hiçbir fikrim yok."Şey bende bilmiyorum sadece eve gidiyordum."
Bir anda o altın toptan küçük bir patlama sesi geldi.
"Galiba eve gitmen biraz gecikecek."
"Ama hayır olmaz benim dönmem gerek."
Adının Heimdall olduğunu adam bir anda saraydaki bir odaya götürdü.
"Burada kal ben birazdan geleceğim."
Odaya göz gezdirdim. Battaniye görmemle hemen elime aldım ve bacaklarıma sardım. Bu Asgard denen yer kesinlikle soğuktu. Yada sadece akşam olduğu için böyleydi. Kapının ani bir hareketle açılmasıyla kafamı kapıya döndürdüm. Beyaz saçlı bir adam ve yanında da iki tane yakışıklı erkek vardı.
"Buraya nasıl geldin?"
"Ben bilmiyorum. Eve gidiyordum ve etrafımda garip bir ışık hüzmesi oluştu sonra buraya geldim."
Siyah uzun saçlı aynı zamanda yakışıklı olan çocuk konuşmaya başladı.
" Baba,bu kız Midgardlı işte."
"Midgard mı?"
Odin tekrardan konuşmaya başladı.
"Onu geri gönderemeyiz. Biliyorsunuz az önce olan patlamayı gördünüz."
Kendi kendime içimden konuşmaya başladım.
'Bunların hepsi neden bana dik dik bakıyor. Ve Asgard şu bilmem ne mitolojisinde olan yerleşim yerimi. Şuan yorgunluktan bayılabilirim.'
"Loki ve Thor size görev veriyorum hizmetlileri çağırın yeni misafirimize yardım etsinler."
Odin bana sıcak gülümsemesini sundu. Ve odadan çıktı. Sarı saçlı Thor da odadan çıktı. Oda da sadece şu Loki kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Midgard'lı Prenses /Loki Laufeyson
FanfictionSiz hala okuyo musunuz bu kitabı cşağepflaisj içeride bol bol ergenlik ve mantık hatası vardır dikkat