~10

1.8K 131 19
                                    

~10
Üzgünüm

Uyandığım da yataktaydım ve üstümde yıldızlı  pijamalarım vardı. Gözlerimi ovuşturdum ellerime gelen siyah boyayla makyajımı temizlemem gerektiğini düşündüm. Yataktan kalktım saçlarımı topuz yapıp banyoya gittim. Yüzümü makyajdan arındırdım ve mutfağa indim, Loki oradaydı ve kahvaltı hazırlıyordu.

"Sen kahvaltı hazırlayabiliyor muydun?"

Bana döndü.

"Odun gibi bir tanrı olabilirim ama kahvaltının nasıl hazırlandığını biliyorum. "

Kafa salladım.

"Şuan Asgard'da olman gerek burda değil."

"Neden?"

"Sen söylemedin mi? Bir Asgardlı ve bir Midgardlı'nın ilişkisi kabul edilmiyor diye."

"Senin için acı çekmeye razıyım."

Ona emin misin bakışı attım. Kahvaltımızı bitirdikten sonra ortalığı temizledim.
Onu hala affetmemiştim, ve uzun bir zaman da affedeceğimi düşünmüyorum.
Televizyonu açtım ve haberleri izlemeye başladım. Dün gece düğündeki insanların haberlerini veriyorlardı. Dikkatle izliyordum.
'Sosyete düğünü diye verdikleri kesindir'. Ama bu farklıydı hemde çok farklıydı bir kaç insanın cesedi vardı.

Ağzımı ellerimle kapattım. Üstelik Alice'inde ceseti vardı. Yerde öylece duruyordu. Gözlerim dolmuştu.Loki ise donuk gözlerle televizyona bakıyordu.

"Aman tanrım bu nasıl olur? Alice?"

Kafamı Loki'ye döndürdüğüm de bakışlarını yere çevirmişti.

"Bana bunu ben yapmadım de."

Onu öylece suçlamak istemezdim ama güvenemiyordum.

"Demek isterdim ama. "

"Git."

"Ne? Hayır gidemem kendini koruyamazsın."

"Git dedim."

Ayağa kalktım kolundan çekiştirip zar zor kapıya kadar götürdüm.

"Bu kadar cani ve insafsız olacağını düşünemedim, hepsi benim hatam. "

"Bunu yapmak zorundaydım. Senin iyiliğin için. "

"Doğruyu söylediğini nerden bileceğim. Sana artık güvenmiyorum."

Kapıyı açtım ve onu dışarıya ittirdim.

"Bir daha asla beni görmeye gelme hatta özleme bile,seni görmek istemiyorum!"

Kapıyı yüzüne kapattım ve kapının eşiğine oturup dizlerimi kendime çektim ve ağlamaya başladım. Ona güvenmekle, sevmekle hata yaptığımın daha yeni farkına varıyordum.
Orada ki masum insanları öldürüp hem de en yakın arkadaşımı öldürmesi bu kadarı artık çok fazlaydı. Kendime yeni bir sayfa açma vakti çoktan gelmişti bile.

- 1 AY SONRA-

Kızlar Alice'in durumuna çoktan alışmıştı. Rose kahve içmekten kafein bağımlısı olmuştu. Loki, Rose'yi geri alma planları yapıyordu. Lena sadece tembelce yatıyordu. Kıvırcık saçlarını ören Rose aynı zaman da telefonundan şarkı açmıştı. Loki'yi merak ediyordu,tartıştıkları günden beri yeni bir hayata gireceğine söz vermişti öyle de olmuştu.

Lena'nın yanına gitti.

"Lena artık dışarıya çıkalım ben çok sıkıldım. "

"Kafeye gidip yine kitap okuyacaksak,beni boğazlasan da dışarı çıkmam. "

Rose aklında ki fikri silip süpürmüştü bile.

"Tamam o zaman AVM'ye gitmeye ne dersin?"

"Bak o olur. "

Lena hemen ayaklandı ve odasına gitti. Rose zaten kot eteği ve beyaz bluzuyla hazırdı.

Koltuğa oturdu ve telefona bakmaya başladı.
Lena salonun ortasına gelince ikis de çıktılar ve dolmuşa binip AVM'ye gittiler.

(...)

Kızlar alışverişlerini yapmış eve dönüyorlardı. Minibüsün bir şeye çarpmasıyla herkes savruldu. Rose kafasını çarpmıştı. Kafasını okşuyordu. Lena çoktan ayağa kalkmıştı. Rose da ayağa kalktı. Minibüsün kapılarının açılmasıyla içeriye altın rengi boynuzları olan biri girdi. Rose sessizce;

"Lanet. Lena beni takip et hemen. "

Minibüsün arka camını açtı ve oradan çıktılar koşturmaya başladılar.

"Rose ne oluyor?"

"Minibüse giren Loki'ydi onu görürsem dayanamam. "

"Şerefsiz. "

Herhangi bir ara sokağa girmiştiler. İkisi de nefeslenmek için yere çöktüler.
Sokağın başından gelen sesle Rose başını oraya çevirdi.

"Tanrım hayır."

Elleriyle saçlarını çekiştiyordu. Sanki Loki, Rose'un beynine girmişti ve ona psikolojik baskı yapıyordu. Yerinden hareket edemiyordu. Lena, Rose'un yanına geldi ve ona sarıldı.

"Sakin ol. "

Loki, Lena'yı ittirdi ve Rose'un kolundan tutup onu ayağa kaldırdı. Rose Loki'ye bakmıyordu.

"Heimdall!"

İkisi bir anda kendini Bifrost'un içinde buldular. Rose Loki'yi ittirmişti ve kızgın bir şekilde Loki'ye bakıyordu.

"Sen hala ne cüretle beni görmeye geliyorsun ve ne cüretle beni Asgard'a getiriyorsun!"

"Sana söyledim bunu yapmamın nedeni senin iyiliğin içindi! "

"Masumların canını almak ne zamandır birinin iyiliği için oluyor sen canisin! Neden başkalarının canını yakıyorsun?"

Rose son cümlesini söylerken sesi kısılmıştı ve gözleri dolmuştu.

"Hemde tam seni unutuyorken tekrardan karşıma çıkıyorsun!"

"Söz veriyorum herşeyi anlatacağım."

"Sana güvenmiyorum."

"Tehlikenin farkında değilsin. Aslında her şey benim yüzümden o gün seni Midgard'dan buraya getittirmemeliydim."

-Ne?

——————————————————————————
Huhuu elim çürüdü hızlı yazıyım derken diaoeöspwı❤️ oylarınızı eksik etmeyin

Midgard'lı Prenses /Loki LaufeysonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin