Medya Emre ❤
Not: Bu bölümü ve bir sonra ki bölümü ben yazmadım. Kimin yazdığını ise diğer bölümün sonunda söyleyeceğim. ***************
Emre
"Hadi kalk bakalım uykucu" deyip Batu'nun yatağına atladım. Uykulu şekilde mırıldanınca karşımdaki bu tatlı yüze dayanamamış seri küçük öpücükler bırakmaya başlamıştım.
"Yaa duurr tamam kalktım duurr" dedi gülerken.
"Ne yani öpmemi istemiyor musun?" dedim küsmüş gibi yaparak. Ellerimi göğsümde birleştirince, yataktan doğrulup başını eğerek gözlerime bakmaya çalıştı. Her gözümü kaçırışımda o da başını o tarafa yatırıyor şirinliğiyle beni benden alıyordu.
"Küstün mü bana?" O kadar güzel söylemişti ki küsmem imkansızdı. Anında çözüldü kollarım.
"Sence böyle bir şey mümkün mü?"
Çenesini tutup dudaklarına yaklaşırken annemin sesiyle duraksadım.
"Oğlum hadi geç kalacaksınız"
"Sanırım bunu daha sonraya bırakmalıyız" dedim göz kırpıp Batu'dan uzaklaşırken. O ise dizlerini kendine çekmiş yatakta otururken utangaç bir gülümseme sunmuştu yüzüme.
"Ben iniyorum. Sen de üzerini değiş ve hemen kahvaltıya gel. Bavulunu ben hazırladım."
Annemlerle kahvaltı yaptıktan sonra arabaya atlamıştık. "Dikkat edin oğlum. Yavaş sür tamam mı?"
"Tamam anne merak etme"
Vedalaşma faslı da bitmişti sonunda. Arabada yanımda oturan Batu'ya dönüp sordum. "Hazır mısın?"
"Hazırım" deyip kafasını sallamıştı. Heyecanı, mutluluğu her halinden belliydi. O mutlu ise ben de mutluydum.
Arabada sevdiğimiz şarkıları dinleyerek, onlara eşlik ederek yolculuk ediyorduk. Şehir merkezine geldiğimizde biraz trafik vardı. Erken kalkmanın ve sıcağın da etkisiyle Batu yan koltukta uyukluyordu. Gözlerimi ona çevirip akmayan trafiğin tadını çıkarmaya başladım.
Hafif dalgalı saçları, dolgun pembe dudakları, pürüzsüz teniyle tarifsiz bir güzellikteydi. Beyaz tişörtü ve mavi kısacık şortu ile güzelliğin sınırlarını zorluyordu.
Elimi uzatıp yanağını okşayacakken elimin tenine demesiyle kötü bir korna sesi duyuldu.
Batu irkilerek uykudan uyanıp etrafa bakmaya başladı. Yan şeritteki tırdan gelmişti bu ses. Gözlerindeki korkuyu gördüğüm Batu'nun elini tutup öptüm."Sakin ol bebeğim sadece korna sesiydi" dedim gözlerine güven verircesine bakıp. Gülümseyip hafifçe başını sallarken trafik de açılmıştı. Vitesi değiştirmek için elini bırakmış fakat hemen yine tutmuştum.
Batu'nun başını hafifçe eğip gülümsediğini görmüştüm dikiz aynasından. Dudaklarına yapışmak isterken şuan yapabileceğim tek şey olan elini öpmekle yetindim ve hızlı küçük öpücükler bıraktım üst üste.
1 saatlik yoldan sonra kamp alanına gelmiştik. Bu haftasonu Batu ile kamp yapacaktık. Bunun içinde orman içinde bir camping alanı seçmiştik.
"Nasıl kurulacağını biliyor musun Emre?"
"Tabi ki biliyorum. Bizim çocuklarla çok gideriz kampa. Hatta çok hızlı çadır kuruyorum diye kızlar hep benden yardım isterdi" dedim kendimi kaptırmış şekilde fakat Batu'nun düşen yüzüyle yanlış yaptığımı anlamıştım.
"Hımmm ne güzel. O zaman bana ihtiyacın yok ben gidip eşyaları getireyim" deyip arabaya yönelmişti ki peşinden gidip kolunu tutup durdurdum.
"Sensiz yapamam"
"Ne?"
"Sensiz diyorum yapamam"
"Daha önce yapmışsın ama"
"Evet ama şimdi yapamam"
"Neden?"
"Her anımda sen ol istiyorum çünkü Batu. Hiçbir şeyi sensiz yapmak istemiyorum" konuşurken tuttuğum bileğini okşuyordum baş parmağımla.
"Peki tamam" deyip kaçamak gülümsemişti.
15 dakika sonra her şey hazırdı. Saat öğlen 1'e geliyordu.
"Acıktın mı?"
"Hayır sen?"
"Ben de acıkmadım. Biraz etrafı keşfetmeye ne dersin"
"Harika olur" dedi yerinde zıplayarak. Onun bu masum tepkileri beni benden alıyordu.
"Şurdan su sesi geliyor hadi o tarafa gidelim" deyip sese doğru adımlamaya başladı. 10 dakikalık yürüyüşten sonra dere kenarına gelmiştik.
"Su çok soğuk" dedi Batu nerdeyse dizlerine kadar girdiği derenin içinde.
"Üşüteceksin çık bence"
"Hayır yaa çok güzel su" deyip eliyle bana attı. Yüzündeki gülümsemeler güneş gibi içimi ısıtıyordu.
"Hadi Emre gelsene" deyince ben de yanına gitmiştim.
Bana su atıp kaçacağı sıra deredeki kaygan taşlar yüzünden kayıp düşecek gibi olmuş fakat hemen yakalayıp düşmesine engel olmuştum.
"Dikkat et bitanem"
Gözlerimiz birbirine kenetlenmişken Batu'nun yanakları kızarmaya başlamıştı. Kollarımdaki bu ürkek vücudu daha da sarıp pembe dudaklarına indirdim dudaklarımı. Fakat Batu'nun çığlığıyla aniden geri çekildim.
"Aahhh ayağıma bir şey dokundu." suya baktığımızda yavru balıklar olduğunu gördük.
"İnanmıyoruummm Emreee burda balık vaaarr" deyip suya eğildi Batu.
"Yaa baksana bir sürü var hem de. Yavru bunlar. Çok güzeller Emre" deyip balıkların hareketlerini izlemeye başladı. Onun bu hallerini izlerken kalbim şenlik yeri gibi oluyordu. Çok tatlıydın be çocuk. Çok tatlı, saf ve temiz.
"Emre baksana şunlara"
Batu'nun ellerine uzanıp avcumun içine aldım. Yavaşça suya sokup balıkların avucunda gezmesini, onunla temas etmesini sağladım. Batu hipnoz olmuş gibi gülerek avcundaki balıklara bakıyordu.
"Emre bunlar çok güzel" diye tekrar ediyordu sürekli. "Güzeldi Batu. Fakat sen onlardan çok daha güzeldin keşke şu gülüşünün içimde yarattığı etkiyi sana biraz olsun tasvir edebilseydim" diye geçirdim içimden.
***************
Bölüm atlamayın lütfen!!!!!!!!!
**************
![](https://img.wattpad.com/cover/168346861-288-k304813.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Kurtaracağım / BxB/ (Bitti)
Mistério / Suspense(Spoi falan ama umrumda değil. EMRE İLE BATU kuzen değiller ilk bölümleri okuyup gerisini siktir edip boş yorumlar yapmayın) Emre , Batu 'nun kötü yaşamını görünce onu bu kötü yaşamdan kurtarmak için her şeyi yaptı. Ama aynı zamanda da ona git gide...