Öncelikle çoğu kişinin aklında kalanlar olmuş. Bu bölümden sonra umarım artık kimsenin aklında soru kalmaz ve bölümü seversiniz. Yorum yapmayı unutmayın.
********************************/- Geçmiş 5 yıl -/
..................................Batu
O gün uyandığım andan beri beni sıkıca tutmuş Çağrı'dan kurtulmak için çabalıyordum. Ancak bu imkansızdı. Bana göre oldukça yapılıydı bir kere.
Hiçbir şey anlamıyordum. Hatırladığım son şey bahçede Çağrı'la konuştuğumuz ve kafamda bir anda oluşan dayanılmaz sızıydı. Uyandığımda sade bir odadaydım. Çağrı da yanıbaşımda oturuyordu. Biraz kendime gelince Çağrı bana her şeyi anlatmıştı. Anlattığına göre başta babama gerçekten inanmış ve ailesine olanların sorumlusu olarak beni görmüş. Ama sonra gerçeklerin farkına varmış ama hala babama inanıyormuş gibi yapmaya devam etmiş. Bunu yaparkenki tek amacı onun nasıl korkunç bir insan olduğunu anlayıp beni onun elinden kurtarmak istemesiymiş.
Aslında babama inanmasını anlayabiliyordum. O bir şeytandı ve bir şeytana göre annesi babası elinden canice alınmış savunmasız bir çocuğu kandırmak tereyağından kıl çekmek kadar kolaydı. Neyseki Çağrı geri dönülemez hatalar yapmadan gerçeğe aymıştı.
Ancak dediğim gibi babam bir şeytandı ve Çağrının tavırlarından şüphelenmişti. Bu yüzden peşine ufak bir hatasında bile gözünün yaşına bakmadan Çağrı'yı öldürecek bir adam takmıştı. Can abinin anlattığına göre bu adam babamdan bile caniymiş. Çok korkmuştum daha ömrümde hiç görmediğim o adamdan.
Can abi demişken, beni evlatlık alan İrem annemin arkadaşı, babamın öldürdüğünü düşündüğüm Can, o Can'mış. Sevgilisi Selim de o Selim tabi. Annemin bana bu konuda yalan söylemesini, yani öldüklerini söylemesini başta anlamsız bulmuştum. Ancak Çağrı'nın da katkısıyla şimdi daha iyi anlıyordum niyetini. Sonuçta annem de benden nefret ediyordu ve beni koruyacak daha çok kişinin olduğu bilincine varmam onlardan artık korkmamam demekti. Ailemin tamamen toprak olduğunu söyleyerek bana kendimi kimsesiz hissettirmek istemişti. Ancak değildim işte. Hem kimse olmasa bile Emre vardı ya.
Emre, güzel yüzlü sevgilim. Bana kokunu getirsin diye kaç gece yaratıcıya yalvardım. Kaç kere yüzünü bana yansıtsın diye söylendim. Kaç kere öldüm, dirildim, sövdüm, duruldum, soldum, çiçek açtım, delirdim bir bilsen... Beş yıl hasret kaldım sana. Her bir saniyesi binlerce yıl süren beş yıl. Peki nedenmi gelmedim sana? Orası karışık. Ama en yalın haliyle anlatmaya çalışacağım.
O gün her şeyi her detayıyla öğrendim. Çağrı bir şekilde babamın peşine adam taktığını anlamış ve belli etmeden abisine haber vermiş. Ancak daha onlar bizi bulamadan bütün konuştuklarımızı duyan adam -babamın Çağrı'nın peşine taktığı- polis sirenlerini de duyunca bizi bayıltıp kim bilir neler yapmak için arabasına attığı gibi kaçmaya başlamış. Ama her nasıl oldu bilmem Can abiler bizi adamdan bir şekilde kurtarmış ve bizi bu eve getirmişler. Tabi o zamanlar Çağrı 'nın peşine takılan adamın nasıl bir tehlike olduğunun farkına varamadıklarından icabına bakmak yerine sadece bayıltmakla yetinmişler.
Hemen o gün Emre'ye gitmek için hazırlandım. Çok heyecanlıydım çünkü sonunda kavuşacaktım ona. Ancak tam biz yola çıkmak üzereyken biri kaldığımız evi silahla taradı. O gün yaşadığım korkuyu hala hissediyorum. O saldırıda neyseki kimseyi kaybetmedik. Yalnızca Çağrı kolundan vurulmuştu ancak ufak bir sıyrıktan ibaretti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Kurtaracağım / BxB/ (Bitti)
Mystery / Thriller(Spoi falan ama umrumda değil. EMRE İLE BATU kuzen değiller ilk bölümleri okuyup gerisini siktir edip boş yorumlar yapmayın) Emre , Batu 'nun kötü yaşamını görünce onu bu kötü yaşamdan kurtarmak için her şeyi yaptı. Ama aynı zamanda da ona git gide...