Bir önce ki bölümü 9 yıl önce olarak değiştirdim ve bu bölümü 7 yıl önce yaptım.
Haberiniz olsun. Şaşırmayın sonra.
*****************Batu ( 7 yıl önce )
Anneme babamın beni yine o iğrenç olaya ve iğrenç kişilere götürmemesi için yalvarırıyordum. Fakat annem " Elimden bir şey gelmiyor. " diyip diyip duruyordu.
Bıkmıştım artık her zaman aynı ve kötü şeyleri yaşamaktan. Dayanamıyordum. Yaşamak istemiyordum.
Ya biri beni ya da ben kendimi öldürmek istiyordum. Belki o zaman kurtulabilirdim işte herkesten veya her şeyden.Babam kapıyı tıklamadan odaya girdiğinde son bir kere anneme baktım ve " Lütfen " diye fısıldadım. Peki ne oldu? Her zaman ki şey yani annem bana yine " Elimden hiçbir şey gelmiyor " dedi.
Bundan sonra hiçbir şey demeyip babamın beni götürmesine izin verdim. Ne yapacaktım ki başka?
Ne yapabilirdim? Her şeyi denemiştim ve hiçbirinde de başarılı olmamıştım.Kocaman büyük bir eve geldiğimizde kapının önünde babam " Sakın ama sakın iş bitmeden kaçmaya falan çalışma " dedi. Ama o kadar sinirli bir şekilde söylemişti ki bu sefer cidden korkmuştum.
Babam telefonuna baktıktan sonra zile bastı. Kapı açıldığında karşımda 3 kişi vardı. Üçününde üstü yok altında da pantalon vardı. Aklıma gelen düşünceyle ağlayarak babama döndüm ve " Baba lütfen , lütfen geri dönelim lütfen yeminle ne istersen yaparım evde ağızımı bile açamam söylenmem ama yeter ki geri dönelim eve lütfen " diye yalvardım.
Babam ise beni kolumdan tutup kenara çekti. Tuttuğu kolumu sıkarak " Hemen ağlamanı kes ve kapa o çeneni buradan geri eve dönmeyeceğiz. " dedi. Olmazdı. Yapamazdım. İstemiyordum. Tamam önceden dayanıyordum ama o zaman karşımda bir kişi vardı. Gözlerimden yaşlar durmadan akarken kafamı iki yana sallayıp " Baba lütfen geri dönelim " dedim.
Babam sinirle bana bakarken sustum. Ne yapacaktım şimdi ben? Hemen kurtulmam lazımdı buradan. Babam beni kolumdan tutup tekrar kapının önüne getirdi. Karşımda duran adamalra baktım. Bunların biri hariç hepsi benden çok büyüktü hatta babamdan bile büyüktüler. Diğerinin de yirmi beş ya da otuz civarıydı.
Babam beni adamlara doğru ittirip gitti. Adamlardan biri beni omzundan tutup kendine doğru çevirdi.
Ben ise hala az da olsa açık olan kapıya baktım. Adam beni öpmeye çalışırken ben hızla kapıya koştum ve evden kaçıp gidebildiğim yere kadar koşarak gittim.Sonunda küçük bir ev görür görmez hemen o eve doğru koşarak gittim.
Aynı benim yaşlarımda bir çocuk daha vardı. Çoçuğun yanına gidip ona " Bana yardım eder misin lütfen? " diye sordum.Çocuk " olmaz sen yabancısın seninle konuşmam yasak benim " dedi.
" O zaman tanışalım hatta ailenle de tanışayım ondan sonra yardım et "
" Tamam olur "
" Benim adım Batu. Senin ki ne? "
" Benim adım da Çağrı "
İkimiz tanıştıktan sonra Çağrı beni eve almıştı. Anne ve babası ile de tanıştırmıştı. İlk defa bu kadar mutluydum. Bana çok yakın davranmıştılar. Hatta annem ile babamın ilgisinden bile çok ama çok fazla.
Çağrı beni elimden tutup " Batu hadi oyun oynayalım " dedi ve beni kendi odasına doğru çekiştirdi.
Odaya girdiğimde gözüme ilk çarpan duvarda asılı aile fotoğraflarıydı. İkincisi ise ne kadar çok oyuncağı olduğuydu. Bunlar niye ben de yoktu? Acaba ben aileme bir hata mı yapmıştım?Düşünüyordum , önceden de düşünmüştüm bunu çokça fakat bir türlü aklıma büyük neden gelmiyordu. Neden büyük diyordum? Çünkü benim yaşamadığım çoğu güzel ve büyük önem taşıyan bu duyguları benden başka bütün çocuklar yaşamıştı. Yani benim gördüğüm oydu.
Ben hala fotoğraf ve oyuncaklara bakıp düşürürken Çağrı bana " Sen neye bakıyorsun? " diye sordu.
" Hiçbir yere "
" Yalan söylemene gerek yok. Ben sana kızmam. Çünkü bundan sonra sen benim arkadaşlarımdansın. "
" Fotoğraflara oyuncaklara bakıyordum. "
" Niye ki senin de yok mu? "
Çağrının sorduğu soruyla gözlerim dolarken " Yok " dedim.
" Ama neden ki sen de bir çocuksun benim ve diğer bütün arkadaşlarım gibi seninde olması lazım. "
" Gerçekten de lazım mı? "
" Evet tabiki de hatta dur ben vereceğim sana oyuncaklarımdan bir tane "
" Bunu yapmana gerek yok "
Çağrı oyuncaklarının olduğu bölgeye gidip eline küçük bir tane oyuncak ayı alıp bana uzattı ve " İstiyorum ama " dedi.
" Teşekkür ederim "
" Rica ederim. Hadi artık oynayalım. "
Çağrı ile beraber uzun bir süre oyun oynadıktan sonra zil çaldı. Çağrı kapıya doğru koşup " Abim geldi " diye bağırdı ve kapıyı açtı.
Kapıyı açtığında karşısında olan abisi değil benim babamdı. Çağrı daha ağzını açamadan babam beni görüp yanıma geldi. Kolumdan tutup beni götürmeye çalıştı. O sırada da Çağrı annesi ile babasına seslendi. Annesi ile babası birkaç dakika sonra salona geldiklerinde babam Çağrı 'nın ailesine " Siz karışmayın sakın " dedi.
Ama Çağrı 'nın ailesi babamı dinlemeyip babama karşı durdular ve babam onları silahla vurdu. Çağrı çığlık atıp ağlarken ben de ağlıyordum.
Babam beni kolumdan tutup sıkarken " Sen bu sefer bittin " dedi. Ben de ağlayarak Çağrıya " Çok özür dilerim " dedim. Zaten başka ne yapabilirdim ki? Tabiki de her zaman ki gibi hiçbir şey yapamazdım.Babam beni arabaya bindirip tekrardan o adamların olduğu eve getirdi. Eve girmeden önce de benim elimi ve ayaklarımı bağlayıp öyle o pislik adamların olduğu o eve bırakıp gitti.
Ben de o gün ve ondan sonraki nerdeyse iki buçuk ya da üç hafta falan boyunca hep ağlayıp hiç ama hiç komuşmadım. Her kim olursa olsun.
*******************
Nasıldı?
***********
Sizi seviyorum. ❤❤
***********************
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Kurtaracağım / BxB/ (Bitti)
Misterio / Suspenso(Spoi falan ama umrumda değil. EMRE İLE BATU kuzen değiller ilk bölümleri okuyup gerisini siktir edip boş yorumlar yapmayın) Emre , Batu 'nun kötü yaşamını görünce onu bu kötü yaşamdan kurtarmak için her şeyi yaptı. Ama aynı zamanda da ona git gide...