2014, 5 yıl önce
O sabah kız kardeşim Ecrin'i de alarak dışarı çıktım. Kardeşim biraz dolaşmak istemişti. Henüz yedi yaşında olduğundan ebeveynlerimiz onun tek başına dışarı çıkmasına izin vermiyordu. Gerçi iyi hoş ya, dışarıdan kastım evimizin bahçesi. İlginç bir şekilde on iki yaşında olmama rağmen ailem beni bile genelde yalnız bırakmıyordu.
O sabah kardeşimle çıkabilmemizi de, ailemizin şirkette işi çıkmasına bağlıyordum. Şirkette bir sorun çıkınca onların gitmesi gerekmiş, bizi de evde bırakmak zorunda kalmışlardı.
Ecrin ve ben şu anda evin bahçesinden çıkmış, ilerideki parka doğru yürüyorduk. O sırada arkamda kalan villaya baktım. Evimiz diğer birkaç villanın da bulunduğu bir sokakta yer alıyordu ve bazı villalarda kalan aileler benim ailemle dost olduğundan, bende onların çocuklarıyla arkadaş olmuştum. Ecrin'in yaşıtında birkaç çocuk vardı, ama Ecrin daha çok benimle vakit geçiriyordu. Bir de can dostum Melis'le. Melis ve ben neredeyse doğduğumuz andan beri arkadaşız. Ailelerimizin şirketleri ortaktı ve ailelerimiz önceden arkadaş olduklarından dolayı biz de birbirimizi bebeklikten beri tanıyorduk.
Parka geldiğimizde Ecrin elimi çekiştirerek beni salıncaklara doğru götürdü. Salıncaklardan birine oturdu ve bana dönerek "Abla beni sallar mısın?" dedi.
"Tamam."
Ecrin'i sallamaya başlamıştım. Bir süre daha onu salladıktan sonra salıncağı durdurmamı istedi. Bende salıncağı durdurdum ve kız kardeşimin kaydıraklara doğru koşuşunu seyrettim.
***
Bir süre daha parkta durduktan sonra, parkın girişinde duran siyah bir araba gözüme çarptı. Bu araba biz parka geldiğimizden beri ordaydı ve camları film kaplı olduğundan içi gözükmüyordu.
Birkaç dakika sonra arabanın varlığı beni huzursuz etmeye başlamıştı. Kardeşime seslendim "Ecrin! Hadi gel, eve dönelim artık!"
Kardeşim beni ikiletmeden yanıma geldi.Biz parktan çıkıp yürümeye başladığımızda siyah araba, sanki bunu bekliyormuş gibi harekete geçti. Ben bunun bir raslantı oduğunu düşündüm. İnsanların işleri güçleri yok bizi mi takip edecekler, diye düşündüm. Ama yanılmıştım...
Birden arabanın hızlanarak bize yaklaşmaya başlamasıyla kardeşimin kolunu çekiştirdim. Beraber eve doğru koşmaya başladık. Eve girdiğimiz gibi arkamı döndüm ve kapıyı kilitledim. Kardesim nefes nefeseydi ve bana korku dolu gözlerle bakıyordu.
"Abla! Ne oluyor?!"
Ona baktım ve konuştum "Ecrin, şimdi seninle bir oyun oynayalım tamam mı?"
Kardeşim de başını aşağı yukarı salladı. Ona oyun oynayalım demiştim, çünkü yedi yaşındaki bir kıza 'birileri bizi takip ediyor' diyemezdim. Benim kardeşim korkardı öyle şeylerden.
Kardeşimin elinden tutup onu üst kattaki odama götürdüm ve yatağıma oturttum. Hemen ardından camdan bakmaya başladım. Siyah araba hâlâ ordaydı ama bir sorun daha vardı. Bir tane değil birkaç tane araba vardı ve o arabalardan adamlar iniyordu. Kardeşime baktım. Her seyden habersiz bir şekilde bana bakıyordu. Kardeşimi tuttuğum gibi yatağın altına girmesini, sesini çıkartmamasını ve bunun oyunun bir parçası olduğunu söyledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melekler Çetesi
Teen FictionBir kız düşünün. O kız, öyle bir kız ki, on iki yaşındayken kardeşiyle beraber başına gelen kokunç olaydan sonra bile ayaklarının üzerinde durabilen. Öyle bir kız ki, kayıp kardeşini bulmak için pek çok şey yapan. Öyle bir kız ki, kalbi kö tülük içi...