#43

4.1K 167 136
                                    

Medya: SYML - Mr. Sandman

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Sevgi çok acımasız bir duygudur.
Neden biliyor musunuz?
Çünkü siz fark etmeden gizlice içinize kök salar bu duygu.
Bu kök, bazen meyve veren bir ağaca dönüşür.
Bazen de zehirli bir sarmaşığa...
Sevgi çok acımasızdır.
Çünkü, tıpkı bir tümör gibi içinize yerleşir ve gizlice vücuda yayılır.
Bu tümör yavaş yavaş acı çektirir insana. Öldürmez, ama ölmekten beter yapar.
Yavaşça tüketir ruhu.
En sonunda duygusuz bir kayaya dönüşünceye kadar bütün duyguları emer.
Her şey bittiğindeyse,
geriye hiçbir şey hissedemeyen bir vücut kalır sadece.


Ne o hareket ediyordu, ne de ben. İkimiz de sanki hareket etmemeye yemin etmiş gibiydik. Dudakları dudaklarımın üstünde öylece duruyordu. Sıcak nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Kalbim göğüs kafesimden çıkacakmışcasına atıyordu. Biri içimden midemi yumrukluyormuş gibi hissediyordum. Heyecanlanmıştım.

Dudaklarımın üzerindeki sıcaklık kaybolmuştu. Kapatmış olduğum gözlerimi yavaşça açtım. Biraz geri çekilmişti. O sırada göz göze geldik. Emir biraz daha geri çekilmeye başladı. Gözlerimiz birbirine kitlenmiş gibi öylece birbirimize bakıyorduk. O an içimden gelen şeyi yaptım. Elimle ensesini kavradım ve daha fazla gerilemesine izin vermeden, onu kendime çekip dudaklarımı dudaklarına kapattım.


14 saat önce...
Burak'tan

Melis'in kahkaha atmaya başlamasıyla bakışlarım bir Yiğit'in bir de Melis'in arasında gidip geldi.

"Güzel şakaydı Yiğit." dedi Melis gülmeye devam ederken.

"Şaka yapmıyorum Melis. Ben ciddiyim."

Yiğit'in bunu demesiyle Melis bir anda gülmeyi bırakıp ona baktı.
"Sen ciddisin?"

Yiğit derin bir nefes aldı. "Bakın. Soyadımı sınıf listesi de dahil olmak üzere hiçbir yerde görmemenizin bir sebebi vardı. Babamın pek iyi bir ünü yok. Bu yüzden soyadımın öğrenilmemesini istememiştim, sınıf listesinde de soyadım bu yüzden yazmıyor."

Yiğit'in bunu demesiyle öksürmeye başladım.
Bu çocuk baya baya ciddi gibi duruyordu.

Melis Yiğit'e pörtlemiş gözlerle bakarken ben ise boğulmak üzereydim. Derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım. En sonunda öksürmeyeceğime kanaat getirdiğimde konuştum.

"Ciddi misin?"

Yiğit başını aşağı yukarı salladığı sırada gözleri arkamızda bir yere takıldı ve kaşları çatıldı.
"O da kim?"

Başımı hızla arkama çevirdiğim sırada gözüme kafenin dışındaki kapüşonlu biri takıldı. Elindeki telefonla fotoğrafımızı çekmişti. Vücudundan adam olduğu belli oluyordu ve yüzü gözükmüyordu. Adam bizim ona baktığımızı fark ettiği gibi telefonu cebine atıp koşmaya başladı. Ayağa kalktığım gibi kafenin çıkışına doğru koştum. Kafeden çıkıp etrafıma bakındım ama kimseyi göremedim. Adam bir anda ortadan kaybolmuştu.

"Kimdi o?"

Yanıma gelen Melis etrafına bakınmaya başladı.

"Bilmiyorum. Ancak adam fotoğrafımızı çekti ve bunun iyi bir şey için olduğunu düşünmüyorum."

Yiğit ve Faruk hızlı adımlarla yanımıza geliyordu. Ellerimi saçlarımdan geçirip etrafım bakmaya devam ettim. O sırada Yiğit'ler yanımıza gelmişlerdi.

Melekler ÇetesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin