Melekler Çetesi

#20

Normalde kırk dakika olan, ama bana bir ömür gibi gelen ders, sonunda bitmişti. Yedinci ders arasına girmiştik. Bu tenefüs bittikten sonra sekizince derse girecektik.

Tenefüslerde genelde Yiğit'le sohbet etmiş, birbirimizi daha iyi tanımıştık. Arkadaşlarımla da tenefüslerde pek görüşmemiştik. Onun yerine arada sırada WahtsApp'tan konusmuştuk.

Yiğit'e döndüm.
"Yiğit, ben kantine gidiyorum. İstersen sende gelebilirsin. Hem seni arkadaşlarımla tanıştırırım."

Yiğit bana döndü.
"Yok, ben kantine gitmeyeceğim. Arkadaşlarınla daha sonra tanışırım."

Onaylarcasına başımı salladım. Sınıftan çıktım ve koridorda ilerlemeye başladım. Merdivenlere geldiğim sırada üst kattan bir ses duydum. Bu binanın bir üst katı çatıydı. O sırada tekrar bir ses duydum. Merakıma yenik düştüm ve merdivenleri çıkmaya başladım.

Çatı katı -yani teras- öğrencilere yasak değildi. Ama pek fazla kişi de çıkmazdı.

Merdivenleri çıktıktan sonra karşımdaki demir kapıyı ittirerek açtım. Dışarı çıktığımda kapıyı arkamdan kapattım. Etrafıma bakındığımda kimseyi göremedim. Tam geri içeri girecektim ki arkamdan ağızıma bir bez kapandı.

Melis'ten

Kantinde oturuyorduk ancak hâlâ Arya'dan haber almamıştım. Ve bu beni germeye başlamıştı. Yanımda oturan Burak'a döndüm.
"Burak, Arya hâlâ gelmedi."

Burak bana baktı.
"Sana geleceğine dair mesaj attı mı?"
"Evet. Ama hâlâ ortalarda yok."

Burak bilmiyorum dercesine omuz silkti. Telefonumu çıkartıp Arya'ya mesaj attım.

Arya

Arya?
Neredesin?

Telefonumu kapatıp masanın üstüne koydum. İçimde hiç iyi bir his yoktu.

En sonunda dayanamayıp ayağa kalktım ve bizimkilere döndüm.
"Ben Arya'ya bakmaya gidiyorum."
Başlarıyla beni onayladılar.

Ayağa kalkıp merdivenlere doğru ilerledim. Kantin bodrum kattaydı. İlk önce merdivenlerden yukarı çıktım. İlk önce bahçeyi aramaya karar vererek dışarı çıktım.

***

Yok. Yok. Yok. Hiçbir yerde yok. Spor salonuna, sanat binasına, yemekhane binasına, okula ve kütüphaneye bakmıştım. Ama yok!

Şu anda sekizinci dersin sonuna gelmiştik. Dersin bitmesine beş dakika vardı. Ama Arya hâlâ ortalarda yoktu. Onu bütün tenefüs aramıştım ama bulamamıştım. Bu yüzden pes etmiştim. Sınıfa dönmüş olabilirdi. Tenefüste sınıflara da bakacaktım.

Tenefüs zilini duyduğumda hemen ayağa kalktım ve hızla sınıftan çıktım. Koridorda ilerlerken bir yandan da 12/C'yi arıyordum. En sonunda sınıfı buldum. Tam içeri girecekken sert bir bedenle çarpıştım. Başımı kaldırdığımda Akrepler'den olan Arda'yı gördüm.
"Acelen ne sarışın?" Dedi.

"Sanane."
Ardından sınıfa girdim. Sıralara bakınırken gözüme Emir takıldı. Sanırım başka şansım yoktu. Yanına gittim. Yanında durduğumda kafasını kaldırdı.
"Arya'yı gördün mü?" Dedim hızlıca.
"Evet. Yedinci derste ve tenefüsün ortalarında sınıftaydı. Sonra sınıftan çıktı. Geçen ders de sınıfa gelmedi. Sen onu neden arıyorsun?"

Sorusuna aldırış etmeden konuştum.
"Nerde oturuyor?"

Kafasıyla kahverengi saçlı bir çocuğun yanını işaret etti. Anında o sıraya gittim. Arya'nın siyah çantası sandalyede duruyordu. Belki telefonunu bırakmıştır diye çantanın fermuarlarını tek tek açıp bakmaya başladım. O sırada kahverengi saçlı çocuk konuştu.
"Hey, ne yaptığını sanıyorsun? Tanımadığın insanların çantasını karıştırmamalısın."

Tuhafça ona baktım. Ardından gözlerimi devirdim.
"Bu çanta arkadaşımın mankafa."
"Sen Arya'nın arkadaşı mısın?"
"Evet. Onu gördün mü?"
"Geçen tenefüs arkadaşlarıyla buluşacağını söylemişti. O yüzden sınıftan çıktı. Ama hâlâ gelmedi."

"Bizim yanımıza da gelmedi." Dedim.

Nerdesin Arya? Nerdesin?

Wow! Çok heyecanlı bitti bu bölüm.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir :)

Soru:
Sizce Arya'ya ne oldu?

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡