Arabayı okula doğru sürerken dikiz aynasından gördüğüm şeyle büyük bir şok yaşadım. Onun arabasının burada ne işi vardı?
Telefonumun çalmasıyla bakışlarımı arkamdan gelen arabadan çektim. Telefonumu açıp sesi hoperlöre verdim. Melis hemen konuşmaya başlamıştı.
"Arya, seni takip eden arabayı fark ettin mi?"
"Evet. Hatta kimin arabası oldugunu da fark ettim."
"Ne yapmamız gerekiyor."
"Siz okula gideceksiniz, ben ise küçük bir haşere sorununu halledeceğim."
"Onun yanına tek başına gitmemelisin."
"O heriften korkmuyorum."
"En azından birimiz seninle gelse."
"Hayır. Ben kendim halledebilirim. Bana zarar veremez."
"Tamam, ama önce okula gidelim."
"Tamam."
Telefonu kapattığım sırada okula geldiğimizi fark ettim. Sansa bak!Arabadan inip bizimkilerin yanına gittim. Burak direkt konuşmaya başladı "Onunla tek başına karşı karşıya gelecek olman beni huzursuz ediyor."
"Sorun değil. Bana bir şey olmaz. Sonra görüşürüz." Dedim. Ardından yürümeye başladım. Arabamın önüne geldim ve tam kapıyı açacakken başka bir araba kapısının kapanma sesini duydum. Arkamdaki siyah arabaya baktım ama ses ondan gelmemişti.Bu çocuk ne halt yediğini sanıyor?
Arkadaşlar bu bölüm bir tür geçiş bölümü olacak. Bölüm biraz kısa oldu lütfen affedin. Benim yazdığım bölüm silinmiş ve baştan yazmak zorunda kaldım. Sizi daha fazla bekletmek istemediğim için de bölümü şimdi attım ama kısa oldu.
Bir daha ki bölümde görüşürüz. Sağlıcakla kalın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melekler Çetesi
Teen FictionBir kız düşünün. O kız, öyle bir kız ki, on iki yaşındayken kardeşiyle beraber başına gelen kokunç olaydan sonra bile ayaklarının üzerinde durabilen. Öyle bir kız ki, kayıp kardeşini bulmak için pek çok şey yapan. Öyle bir kız ki, kalbi kö tülük içi...