Vücudumda bir acı hissetmeyince yavaşça gözlerimi açtım. Benim gözlerimi açmamla acı bir haykırış duydum. Evet, bir silah patlamıştı. Ancak bu Ali Rıza'nın silahı değildi. Ali Rıza, bağırarak kolunu tutuyordu ve elinden silahı düşürdü. Tam o sırada hızla siyah bir araba geldi ve Ali Rıza arabaya bindiği gibi, araba hızla oradan uzaklaştı.
O sırada omzumda bir el hissedince olduğum yerde sıçradım. Hızla arkama döndüğumde Emir'in bana tuhaf bir şekilde baktığını fark ettim. Endişe mi? Belki.
"İyi misin?"
"Evet."
Emir beni kolumdan tutarak ayağa kaldırdı. O sırada gözü kucağımda ki bebeğe takıldı.
"Kucağında neden bir bebek var?"
"Boşver."
"Bu sefer boşvermeyeceğim."
"Pekala. Ali Rıza'nın oyunlarından biri."
Emir bana şaşkınca baktı.
"Onu nereden tanıyorsun?"
Tam sorusunu geçiştirmek için bir şeyler söyleyecektim ki kaldırımın kenarında bir araba hızla durdu. Burak hızla Emir'e yaklaştı ve onu sertçe itti.
"Sen ne yaptığın zannediyorsun?!" Diye bağırdı Burak.
Emir ise sırıtmaya başladı. O sırada Burak, Emir'in elinde tuttuğu silahı gördü. Yumruk atmak için elini kaldırdı. Yumruğunu hızla indirdigi sırada, Emir Burak'ın elini tuttu ve onu hızla ittirdi. İkisi de birbirlerinin üzerine doğru sinirle yürümeye başladı. Hızla Emir'in önüne geçip Burak'a baktım.
"Burak dur! Benim hayatımı kurtardı!"
Burak, önce bana sonra Emir'e baktı.
Ardından beni kolumdan tutup yanına çekti.
"İki sorum var. Birincisi, neden kucağında bebek var? İkincisi, ne oldu?"
Bu sorusuna cevap olarak iki kelime vermem yetmişti.
"İki kelime. Ali Rıza."
Bu bölüm kısa olduğu için çok özür dilerim :(
Size temin ederim, bir daha ki bölüm daha uzun olacak. Hoşçakalın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melekler Çetesi
Teen FictionBir kız düşünün. O kız, öyle bir kız ki, on iki yaşındayken kardeşiyle beraber başına gelen kokunç olaydan sonra bile ayaklarının üzerinde durabilen. Öyle bir kız ki, kayıp kardeşini bulmak için pek çok şey yapan. Öyle bir kız ki, kalbi kö tülük içi...
