s.e.2

1.7K 221 164
                                    


10 K olmuşuz..

O yüzden son özel bölümü de atıyorum.

⚪⚫⚪

Sürekli insanların koca evrende ne kadar küçük bir yer kapladığını ve aslında bir önemimiz olmadığını söyleyen ve bunu savunan biri olarak ters bir şekilde bir yıldır böyle hissetmiyordum.

Mark'ın annesinin neden Mark'ı tüm dünyadan daha çok önemsediğini elini tuttuğum çocuklar sayesinde anlama gibi bir şans yakalayabilmiştim, Mark, ben ve ikizlerden oluşan küçük, çekirdek bir ailemiz vardı.

Tabii özel günleri ve derbi günlerini bunun dışına çıkarıyorum çünkü evde en az yirmiye yakın kişi oluyorduk.

"Günaydın Donghyuck." Joy'a doğru neşeyle koşup sarılma fikrini hastanede olduğumuz için erteleyip sadece küçük bir baş selamı verdim "Mark için mi geldin?"

Da Eun yine daha fazla sessiz kalamayıp Joy'un bacaklarına sarıldığında konuşmamız bölünmüştü ama Joy bundan pek şikayetçi değil gibiydi çünkü çocukları pek sevmemesine rağmen Da Eun'le çok iyi anlaşıyorlardı.

"Ben de gidebilir miyim?" Ha Eun'e gülümseyerek başımı salladım ve o da sakince yürüyerek Joy'un yanına gitti "Joy kızlar biraz seninle dursa ben Mark'a bakıp gelsem olur mu?"

"Hiç sorun değil Donghyuck akşama kadar bile kalabilirler." Ha Eun dehşetle gözlerini açıp Joy'dan biraz uzağa kaçtı, sanırım akşama kadar burada kalacaklarını falan anlamıştı çözememiştim.

"Ben de seninle geleceğim babacığım."
Hiç cevabımı bile beklemeden koridorda yanıma gelmek için koşmaya başladı, geçen gece ördüğüm saçları hâlâ aynı şekilde duruyordu, Da Eun'e bakarsak ise bir türlü yerinde duramadığından saç telleri örgünün her bir yerinden çıkıyordu ve tokalarının çoğunu düşürdüğüne de emindim.

"Babam bugün çalışmayacak mı?" Geçmeye alışık olduğum iki üç kapıdan daha geçtim, ne zaman kafede canım sıkılsa hemen onun yanına geldiğim için hastanedeki hademelerden güvenlik görevlisine kadar herkes beni tanıyordu "Hayır."

"Neden?" Ellerimi saçlarıma bir kaç kere geçirip asansörde gördüğüm kendi yansımamın yardımıyla düzeltebildiğim kadar düzelttim "Çünkü bugün babanın doğum günü."

"Doğum günü olanlar çalışmıyorlar mı ki?" Son olarak gereksiz yere boğan gömleğin yakasından bir düğme açıp kızımın elini tuttum "Hayır bebeğim, aileleriyle vakit geçirirler."

"Sen her gün bizimlesin ama." Her gün onlarla olsam da Mark bir şeyleri kırarım diye temizlik ve zannediyorum ki onları zehirlerim diye de yemek yapmama izin vermiyordu.

Evde otururken daha önce araştırma imkanım olmayan bilimsel konuları araştırarak hakkında dosya oluşturuyordum ama bunun da ne ise yarayacağı hakkında bir fikrim yoktu, beni deli eden tek kısım evde artık çiçek olmamasıydı.

En son bir çiçeğe dokunduğumda Ha Eun ve Da Eun'u evlatlık aldığımız birinci yıldı, bana hediye olarak çiçek getirmişlerdi ama Mark çiçekleri elimde görüp sinirlendiği için bir daha benim yanımda çiçeğin ç'sinden bile konuşmamışlardı.

how to train your donghyuck | markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin