0.5

3K 385 318
                                    


⚫⚪⚫

“E iyi de.” dedim odaya gözlerimi gezdirirken “Karşılığında ne vereceğim?”

Mark düşünmek için bir süre tavana baktı, ben de düşünmesi için ona zaman tanıdım.

Elbette miktara karar vermesi gerekiyordu o ev sahibiydi.

“Şey yapacaksın.” O bana baksa bile hâlâ karar verememiş gibiydi “Ne yapacağım?”

“Şey işte, dedim ya.” Aniden çıkışmasına karşın elimi masaya koydum “Mark.” dediğimde gözlerini aniden bana kaldırdı tekrar “Şeyden ne anlayabilirim?”

Gözleri elimdeki kitaba takılınca gülümsedi.

“Bana ders çalıştıracaksın.” dediğinde kafam karışmıştı “İyi de bu paranın yerini tutmaz ki.” Elimdeki kitabı havada salladım “Kendin de okuyup, öğrenebilirsin.”

“Bu paradan daha değerli bir şey.” Gözlerim aydınlandı gerçekten öyle miydi “Cidden mi?” Hevesli halime bakarak güldü ve elini koluma koydu “Cidden.”

Omuzlarını silkip temiz çarşaf ve yastığı yatağın üzerine koyduğunda tekrar odaya baktım.

Mark'ın odasının hemen sağ yanındaydı yeni odam ve her tarafı bembeyazdı. Odanın içinde sadece iki tarafta da bir yatak ve ortada komodin ile çalışma masası vardı.

“Kıyafetlerini benim dolabıma koyabilirsin.” Mark'ın yutkunarak söylediği şeye karşı ona döndüm “Başka kıyafetim yok.”

Omzunu silkti “O zaman benimkilerden giyebilirsin

“Pekala.” derken çarşafı yatağa sermeye başladım “Teşekkür ederim.”

O odadan çıkmaya yakınken durdum “Gerçekten para istemediğin konusunda emin misin?”

Yanıma gelip elini destekler gibi sırtıma koydu.

“Bir şekilde ödeşeceğimize eminim Donghyuck.” derken elini sırtımdan çekmişti “Bu yüzden gerek yok.”

Omzumu silkip serdiğim çarşafın üzerine oturdum.

“Bir de şey.” dedi son kelimesini gereksiz uzatarak ve ben istemediğim bir şey olacağını anlamıştım “Bana anlatmak ister misin?”

“Neyi?” Elini sürekli havada tutuyor ve bana bakıyordu ki ofladı “Başına ne geldiyse işte.”

Yüzümü saniyesinde pencereye çevirdim.

“Hayır.” Birine anlatmama gerek yoktu özellikle de bu kişiyi daha tanımıyorsam.

“Peki.” Yüzü düşmüş Mark'ın odadan çıkmasına karşı yatağa uzanıp gözlerimi kapattım.

Bana bu kadar yardım etmesi şüpheliydi, aptal değildim ve hem onun evinde kalmamı hem de para ödemememi istemişti, bu kadar iyi bir insan olmasına olanak yoktu ama yine de bu evde kalmak sokakta kalmaktan daha iyi.

Ayağa kalkıp kitaplığı yürüdüm. Bu kitaplık da yeni gibi görünüyordu, onunla fakirlik ve zenginlik anlayışımızın uyuşmadığı kesindi.

Çekmeceyi açtığımda beklediğim gibi bir sürü kağıt ve çöplerle karşılaşmıştım. Bu odaya hiç gitmiyor olmalıydı, müsveddeleri burada durduğuna göre.

how to train your donghyuck | markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin