1.0

3.1K 379 643
                                    


Normalde ilk Jaeyong'a bölüm atacaktım ama buna daha fazla yb istendiği için ilk bunu atıyorum hadi iyi okumalar ♥

Bu bölüm de observer Jaehyun'un tavırlarını anacağız dhajsh

⚫⚪⚫

Elim anın stresiyle biraz titrerken hemen pilot kalemimi ve defteri çıkarıp yatağa oturdum.

Bugün bir şey daha deneyimledim, bu diğerlerinden farklıydı böylesine bir şey olmasını beklemiyordum ama merakım ağır basmıştı sanırım ölürsem merakımdan öleceğim gibi duruyor.

O anlar aklıma gelince gözlerimi kapatıp tekrar kağıda döndüm.

Ben bugün hayatımda ilk defa biri tarafından öpüldüm ve benim de onu öptüğüme bakarsak öpüşmüş oluyorum öyle değil mi?

Flashback

“Elini tutabilirim.”

Gerek yok anlamında başımı salladığımda ceketimi çıkarıp Mark'a uzattım.

Oturduğum yerde hemşireye doğru kolumu uzattığımda kolumda daha önceki kan alımlarından kalan az az morarmalar duruyordu.

Hemşire kaşları çatık bir şekilde bana baktığında gülmeye çalıştım “Çok fazla kan testi yaptırmak zorunda kalıyorum.” dediğimde başını eğmişti “Sanırım yorgunluğumdan hep hastanedeyim.”

Mark koltuğa otururken eline telefonunu almıştı ki Yukhei ile konuştuğuna adım gibi emindim.

Hastanedeyiz şimdi.” dediğinde koluma giren iğneyi hissetmiştim ama alıştığım için pek de bir tepki vermemiştim.

“Gece kaç gibi?” Karşıyı bir süre dinledi “Ben gelmesem olmuyor muymuş?”

Hemşirenin tüpü değiştirdiğini görünce yine pek takmadan Mark'a döndüm.

“Ne oldu?” Bana bir dakika işareti yapıp hiç bir şey demeden telefona döndü “Her etkinliğe neden beni adımı yazıyor bu kız?!”

Mark'ın sinirli ama hastanede olduğumuz için volümünü bastırmaya çalıştığı sesini duyunca merakım daha da artmıştı.

“Donghyuck evde yalnız kalamaz.” Saniyesinde kaşlarım çatıldı, bana neden güvenmiyordu?

“Daha şimdi kaç tüp kan verdi çocuk.” dedi iyice fısıldarken “Gece ya bayılırsa bir şey oluyorsa?”

Bir süre Yukhei'i dinledi o arada da zaten hemşire kan alımını bitirmişti.

Kan tüplerini görünce başımı salladım, biraz başım dönüyordu sanırım kan aldırmak iyi gelmemişti.

Odadan çıkan Mark'ın geri dönmesini bekledim, oturduğum yerde öylece hangi hastanın oturmak için beklediğini bile düşünmeden oturuyordum.

“Donghyuck?” Eğilmiş başım Mark'ın sesiyle kalktığında onun mahcup yüzünü gördüm “Yardım edeyim mi?”

Başımı olumsuz anlamda sallasam da kolumu biraz kaldırıp ceketi yavaşça giydirmeye başladı.

how to train your donghyuck | markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin