how to train your donghyuck | markhyuck

0.4

⚫⚪⚫

“Hadi,Donghyuck.” Mark bir yandan telaşla kapıya bakarken ben de elimi olabildiğince hızlı tutmaya çalışıyordum.

O daha öncesinde slaytın tüm arka planlarını hazırladığı için bana sadece yazıları kalmıştı ve şuan sadece sonuna örnekleri ekliyordum.

“Bu önemli,Mark.” derken hızlıca yazmaya devam ettim “Bunu soracağına yüzde yüz eminim.”

Mark yazdıklarımın hepsini okuyorken iki kolu da arkamdan dolanmış masanın üzerinde duruyordu.

Kafası tam kafamın yan tarafında yazdıklarımı ezberlemeye çalışmasına üzülerek baktım.

Notlarına fazla önem veriyor gibiydi ve şuan telaşlanmıştı.

İçeri giren profesöre bir bakış atarken son kelimemi de yazıp fotoğrafı ekledim.

“Al.”

Bilgisayarı önüne iteklediğimde sadece cümleleri okuyup aklında tutmaya çalışıyordu. Evinde gördüğüm vitaminlere bakarsak hafızası çok iyi değildi.

Yukhei yanımda insanları teker teker baştan aşağı süzdüğünde gülerek kafamı iki yana salladım, düşündüğüm kadar karaktersiz biri değildi.

Karaktersizdi ama en azından düşündüğüm kadar değildi.

“Neyi inceliyorsun bu kadar?” Tutuşmuş Mark'a bakmaktansa Yukhei'e doğru eğildiğimde çaktırmadan birkaç kişiyi gösterdi “İnsanlara bu kadar dikkatli bakmamalısın Yukhei.”

Aniden bana dönüp yüzünü buruşturdu.

“Özür dilerim, anneciğim.” Benimle dalga geçmesine karşın ona vuracakken bunun yanlış olduğunu düşünüp elimi geri kucağıma koydum “Hem bir baksana çevrene, sana nasıl bakıyorlar.”

Kafamı sonunda kaldırıp sınıftakilere baktığımda yaklaşık dört kişiyle göz göze gelmiştim, Yukhei haklıydı.

Bir kız yavaş adımlarla sırıtarak bana yaklaşırken Yukhei'e baktım, o gayet mutluydu ama ben sıkılmıştım.

Önüme bir kağıt atıp geri çekildiğinde arkasını dönüp yürümeye başlamıştı.

Kağıdı elime aldım, bir telefon numarası yazıyordu.

Yukhei şaşkınlıkla bana bakarken kağıdı havaya kaldırdım.

“Pardon.” Seslenmemle bana döndü bunu zaten bekliyor gibiydi “Üzerinde numara yazılı olan bir kağıt düşürmüş olmalısınız.”

Kızın yüzü beni anlamamakla beraber gerilirken Mark gülerek elimdeki kağıdı aldı ve elinde buruşturup kıza doğru yakalaması için fırlattı.

Kız önüne düşen kağıt parçasına öylece bakakalırken sınıftaki suskunluğu anlamamıştım.

“Bunu bilinçli yaptın değil mi?” Yukhei bana doğru eğilip soru sorarken profesör sınıfa bir bakış atıp herkesin yerine oturmasını sağlamıştı “Neyi?”

“Kızı rezil ettin.” derken yine sırıtıyordu, Pekala sırıtmak ona yakışıyor olabilirdi ama tam bir gevşek gibi duruyordu “Farkında değil misin?”