1.BÖLÜM

21.1K 521 101
                                    

Sabah sabah Rüzgar'ın müzik sesiyle gözlerimi açtım. Daha doğrusu açmak zorunda kaldım.

Dağılmış saçlarımla yataktan kalkıp kapıyı açtım.

"Lan! Kıs lan şu şarkıyı! Bi uyutmadın insanı bee! "

" tamam be bağırma kıstık! "

Görüyorsunuz kardeşimle o kadar saygılı konuşuyoruz ki parmakla gösterilenlerdeniz.

Ben mi? Ben Su 21 yaşındayım. Kardeşimde Rüzgar oda 19 yaşında. 6 kişilik ailemizle ben daha 4 yaşındayken Urfa'dan buraya göç etmiş bulunmaktayız. Konservatuvar okuyorum efenim. Varlıklı bir ailenin torunuyum. Hakkımda şimdilik bu kadarını bilmeniz yeterli. Kalanını daha sonra öğreneceksiniz zaten. Meraklanmayın bir sırrım yok şimdilik...

Saçımı başımı ve de yatağımı düzeltip aşağı indim.

"Günaydıııınnn! "

" günaydın kızım"
"günaydın maviş"
"günaydın yavrum. "
" günaydın Su abla"

Bütün ailemden günaydınımı alıp masadaki yerime oturdum.

"maviş bu gün seni izlemeye geleceğim. "

Rüzgar'ın söylediğini kafamı sallayarak cevap verdim. Yemeğimi yedikten sonra ayağa kalktım.

" size afiyet olsun ben kaçtım"

"boncuğum dur yavrum yumurtanı iç öyle git"

"Fatma teyze içmesem! "

" iç yavrum iç sesin güzelleşir. "

Gözlerimi kapatıp kalkan midemi umursamadım. Alışmıştım artık her sabah yumurtamı içmeye. Konservatuvar'a başladığım ilk günden beri sesimin yumurtayla güzelleşeveğine olan inancını hiç kaybetmemiş Fatma teyze bizim hizmetlimizdir. Birde kızı Damla var. Rüzgar'la yaşıtlar. Bu yüzden bana hep Su abla der. Onu bu yüzden çok seviyorum. Çok saygılı bir kız. Babası daha 5 yaşındayken öldüğü için ona hep toleranslı davrandım. O da karşılığını saygı olarak veriyor.

Anlamadan okula gelmiştim. Bile güvenlik abiye baş selamı verip içeri girdim.

"günaydın millet "

" günaydın billur ses"

Bizim grup bana hep billur ses derdi. Sessizce yerime geçip oturdum.

"hoca gelene kadar bir prova yapalım mı? "

" olurr" prova yapmaya başladık;

Senide yordumu dünya yoksa iyimi davrandı
Benim yollarım uzun hemde biraz kaygandı
İçindeki büyük deniz zamanla yavaş yavaş kurudu çöl oldu
Aramadım sormadım affet beni
Zaptedemedim ne canımı ne tenimi
Ama inan şuramda hala saklıyorum
Hem seni hem beni hemde bizi
Dünya Öyle Kendi Kendine Döndü
Yaktığım Her Ateş Zamanla Birer Birer Söndü
Unuttum İnan Ki Hayat gayesiymiş bu çok geç kalınmış bir karşılaşma

Dünya...
Girintili çıkıntılı hayat hemde çok engebeli
Aşar sanıyor insan o yıllarda her engeli
Hatırlarmısın ozaman ne severdik üsküdarı hisarı çengeli
Aramadım sormadım affet beni
Zaptedemedim ne canımı ne tenimi
Ama inan şuramda saklıyorum hem sen hem beni hemde bizi
Dünya Öyle Kendi Kendine Döndü
Yaktığım Her Ateş Zamanla Birer Birer Söndü
Unuttum İnan Ki Hayat gayesiymiş bu çok geç kalınmış bir karşılaşma
Dünya...

Tam şarkıyı bitirmiş birbirimizi tebrik ederken kapıdan gelen sesle kafamızı o tarafa çevirdik.

"aferim çocuklar sizi hep böyle görmek istiyorum. "

" sağolun hocam"

Biraz daha prova yapıp konuşmaya devam ettik. 3. Ve son provamızda Rüzgar gelip bizi dinlemişti. Şimdi ise eve gitmek için hazırlanıyorduk.

"Su bi bakar mısın? "

" geldim."

Selen'in yanına gidip elinde bana uzattığı kağıda baktım.

"efendim. "

" bu kağıtlar yarın ki notalar gitarla çalacağın için hoca notaları gönderdi. "

" tamam sağol. "

" sende. "

Kağıtları alıp çantama yerleştirdim.

" iyi akşamlar arkadaşlar"

"iyi akşamlar. "
Dışarı çıkarken hala Umut'la konuşan Rüzgar'a gönderip,

" Rüzgar... E hadi"

"geldim tamam"

Rüzgar'da gelince birlikte dışarı çıktık. Hem yürüyor hemde konuşuyorduk.

"çok güzel söyledin maviş "

" sağol aşkım"

"rica... Şey... Ablaa"

"abla dediğine göre ya bir işler çeviriyorsun ya da bir şey isteyeceksin"

"yook bir şey çevirmedim"

"O zaman bir şey isteyeceksin"

"evet"

"söyle bakalım. "

" biz bu akşam Yağmur'la buluşacaktık ta annemler hayatta izin vermez tek başıma dışarı çıkmama, ama birlikte çıkacağımızı söylersek izin verirler"

Gözüme melül melül bakmaya başlayınca dayanamadım.

"iyi hadi bakalım öyle olsun"

"sağol bee ablaların bir tanesi"

"sende sağol da yalakalığın lüzumu yok"

"aman bee sende"

"bak fikrinden her an vazgeçebilirim haa "

" tamam ya tamam "

En çok sinir olduğu şeyi yapıp saçlarını karıştırdım.

" ya maviş yaaa"

Yolda ilerlerken hızla gelen bir araba yüzünden üstüm başım su olmuştu.

"önüne baksana lan! " Rüzgar'ı destekleyip

" ehliyetini kasaptan mı aldın lan! " dedim.

Arabanın kapısı açıldı ve içinden gayet iyi giyimli bir adam indi.

" çok özür dilerim. Acelem olduğu için arabayı hızla sürüyorum. Gerçekten özür dilerim bir şeyiniz var mı? "

" Ateş abi! "

" Rüzgar! "

" Ateş! "

" Su! "
*********
Öncelikle bu bölümün kısa olduğunu biliyorum. Lakin bölüm sonunu bu şekilde yapmam gerekiyordu o yüzden affınıza sığınıyorum. Ve bir daha ki bölümün uzun olacağı sözünü veriyorum.
Beni iki hikayemde de yalnız bırakmayan hiranurtetik4,ayperi1215, _btstory_ ve durunazilhan beni bu hikaye de de yalnız bırakmayacaklarını umuyor onlara buradan sevgilerimi iletiyorum.

Şimdi hazır mısınız Ateş ve Su'yun hikayesine

Beşik KertmesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin