13.BÖLÜM

7.4K 272 100
                                    

Gözlerimi Ateş'in homurtularıyla açtım. Bulanık bakışlarımı üzerinde gezdirdiğimde, telefonla konuştunuğu gördüm.

"Şuraya bak, resmen onların köleleri olduk! "

Aldığı nefesi burnundan sertçe vererek, tek eliyle kravatını bağlama çabası içine girdi.

" Tamam, geliyorum ben! Bir kaç saat beklesinler bir zahmet! "

Telefonu kapatıp önüne döndü ve gözlerini üzerime dikti.

" Uyandırdım seni de. "

Yataktan yavaşça kalkarken, omzumu silktim.

"Önemli değil. Ne oldu, neden bu kadar sinirlisin?"

Yanına gidip gözlerinin içine bakmaya başladım.

"Çin'lilerle bir ihale işine girdik. Cuma günü imzalanacak anlaşmayı, emrivakiyle bugün imzalamaya gelmişler! "

Gözlerimi gözlerinden çekip, iki saattir cebelleştiği kravattan ellerini itip, bağlamaya başladım.

"Tamam, sakin ol!"

Ellerini serbest bırakıp, derin bir nefes alıp sakince geri verdi. Gözlerini üzerime dikmişken, kravatını bağlamak oldukça zordu.

Sonunda işimi hallettiğimde, yakalarını düzeltip gözlerine baktım.

"Teşekkür ederim. "

Dudaklarıma bir gülümseme yerleştirip, gözlerimi kıstım.

" Rica ederim kocacığım..."

Tek kaşını cüretkar bir şekilde kaldırıp üzerime doğru eğildi.
Boyu benden uzundu.

Hayır! Ben kısa değilim! O çok uzun!

"Hadi karıcığım, üzerini değiştir. "

Kıkırdayarak yanından ayrıldım ve dolabın önünde durdum. Bir süre ne giyeceğimi düşündükten sonra elime, dizimin hemen üstünde biten mavi bir elbise aldım. İç çamaşırlarımı da aldıktan sonra, hemen banyoya girip, elimdekileri bir kenara bıraktım. Kıyafetlerimi çıkardıktan sonra, duşakabine girdim. İyice arındıktan sonra dışarı çıktım. Kıyafetlerimi giydikten sonra, çekmeceyi açtım ve içindeki kurutma makinesini alıp dışarı çıktım. Makyaj masasının karşısına geçip, saçlarımı kurutmaya başladım. Daha sonra saçlarıma şekil verip, sade bir makyaj yapıp, ayağa kalktım.

Ne çok 'sonra' lı şey yaptım, ben öyle!..

"Hadi gidelim. "

Ateş, telefonunu cebine atıp, elimi kavradı. Odadan çıkıp, yavaş yavaş aşağı inmeye başladık.

Kahvaltı masası daha yeni kuruluyordu.

" Sanırım daha uyanmamışlar. "

Ateş, başını sallayıp elimi bıraktı ve dışarı çıktı. Adımlarımı mutfağa yönelttim.

" Günaydın. "

Ayşe abla, bana sıcak bir gülümseme yollayıp işine devam etti.

" Günaydın kızım. Kahvaltı daha hazır değil, ama istersen ben sana bir şeyler hazırlayayım?"

Ayşe abla, ben kendimi bildim bileli Ateş'lerin hizmetlisiydi. Bu evde kendimi en yakın hissettiğim kişi diyebilirim.

Omzumu silkip, kenarda duran salatalığı aldım ve alacalı bir şekilde soyup, doğramaya başladım.

"Aa,kızım sen bırak ben yaparım. "

" Ben doğrarım bunları abla, sen yumurtaları kır. "

Beşik KertmesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin