5.BÖLÜM

8.4K 293 62
                                    

"tek çizgi..."

Gözlerimi kapattım ve birazdan kopacak olan kıyametin mırıltılarını dinlemeye başladım.

Evet bitmişti... Yalan sona ermişti... Babamın öldürücü bakışları testte iken öfke ile fırlatılan metal odanın içinde büyük bir gürültü yarattı.

"yarın gelecekler!.. Yarın bu iş bitecek!.."

Annem gözlerime endişeyle bakıp babama karşı çıkmaya başladı.

"Cahit ilk önce kızı dinl-... "

" KES!.. BU KIZ YARIN KARAOĞLU AŞİRETİNİN GELİNİ OLACAK O KADAR!.. "

Gözümden düşen bir damla yaşı kimse görmeden sildim. Annem bana doğru bir adım atarken elimi kaldırdım ve gelmesini engelledim.

" siz kararınızı çoktan vermişsiniz... "

Benim bile zor duyduğum cümlemi bitirdikten sonra, bir kaplumbağa edasıyla odama çıktım. Hiç düşünmeden banyoya girdim ve kapıyı kilitledim.

Kıyafetlerimi bile çıkarmadan buz gibi suyun altına girdim. Sırtımı duvara sürte sürte dizlerimin üstüne çöktüm. Soğuk su bedenimi ele geçirirken göz yaşlarım gizlense bile boğuk hıçkırıklarım banyo duvarlarına çarparak yok oluyordu...

Ölüyordum, sanki kardeşim dediğim adamla evleneceğim gerçeği beynimde dönüp durdukça ölüyordum...

Bu nasıl bir adet, nasıl bir gelenekti? Kimseyi düşünmeden kararlar veriliyor, kalbi düşünmeden seveceği kişi belirleniyordu... Haksızlık değil mi bu?..

"abla!.."

Banyo kapısının tıklatılmasıyla ayağa kalktım, suyu kapattım ve bornozu üstüme geçirdim. Kapıyı açıp karşımda yüzüme endişe ile bakan Rüzgar'a bakmadan dolabıma ilerledim. İçinden kıyafetlerimi alıp tekrar banyoya girdim. Üstümü değiştirip, dışarı çıktım.

"hadi Maviş, gel saçını tarayalım... "

Rüzgar kollarımdan tutup beni yavaşça yatağa oturttu ve çekmeceden aldığı tarak ile yanıma geldi.

O saçlarımı nazikçe tararken ben gözlerimi bir noktaya odaklamış geleceğimi düşünüyordum...

'Tık Tık Tık! '

Kapı tıklatılıp açılınca içeri kimin girdiğini bildiğim için bakmaya tenezzül bile etmedim.

Annem yanımıza gelip tarağı Rüzgar'ın elinden aldı ve o taramaya başladı. Kapı sesinden Rüzgar'ın dışarı çıktığını anladım.

"kızım... Bak babana kızıyorsun ama adetlerimizi biliyorsun be annecim... Baban da senin iyiliğini düşünüyor... "

" beni istemediğim biriyle evlendirmekle mi düşünüyor anne!?. Eğer bunu yaparak düşünüyorsa, düşünmediği zaman neler yapar düşünmek bile istemiyorum... "

Annemin saçımı tarayan elini itip ona doğru döndüm. Gözlerimde set kuran göz yaşlarımı teker teker akıtırken, elimi kalbimin üstüne koydum.

" anne... Benim canım yanıyo... Burası acıyo, sızlıyo... Ama beni kimse düşünmüyo... Ne hissettiğimi, ne yaşadığımı kimse bilmiyor... O töre denilen şey beni ne hale getirecek kimse görmek, düşünmek istemiyo... "

Sonlara doğru giderek kısılan sesimle bende kendime acıdım. Hiç bir şey değişmeyecekti nasıl olsa ama çırpınıyordum işte... Bir umut vaz geçerler diye direniyordum...

" belki zamanla seversiniz birbirinizi ha kızım?.. "

" anne-..."

"Aslı! Buraya gel!"

Beşik KertmesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin