14.BÖLÜM

7.6K 307 142
                                    

"Hadi Ateş, ne kadar kaldı?"

Sabahın köründe, düştük dağ evi yollarına...

Sabahın körü dediğinde 12.00 yanii.

İç sesimi umursamadım.Uykulu gözlerimi gözlerine dikip, bir cevap bekledim.

"Yolları kısaltma gibi bir yeteneğim yok güzelim. İnan, öyle bir yeteneğim olsaydı başka şeyler için kullanırdım..."

Ona tuhaf tuhaf bakıp, ne demek istediğini sorgulamayı erteledim. Şimdi beynimi birde bunun için yoramazdım.

"Çok mu var daha? "

Soruma yanıt olarak, dağ başındaki bir evin önünde durdu.

Kızım, adı üstünde dağ evi, şehrin ortasında olmasını mı bekliyordun?

İç sesim bile bana bu denli karşıyken, yorum yapmak istemiyorum.

Büyük bir sevinçle arabadan aşağı inip, etrafı incelemeye başladım. Havanın soğukluğu, titrememe sebep olurken, Ateş arabadan inip bagajdaki poşetleri ve valizleri alıp eve ilerlemeye başladı. Bende arkasından ilerledim ve elindeki bir kaç poşeti aldım. Kapıyı açtığında, poşetleri tekrar elimden aldı ve içeri girdi. Bende içeri girdiğimde kapıyı kapatıp, etrafı incelemeye başladım. Demek isterdim ama mutfak olduğunu anladığım yerden Ateş'in bana seslenmesiyle olduğum yerden ayrıldım.

"Yardım etsene kızım, ne öyle bakıyorsun? "

Gözlerimi devirip, bıraktığı poşetin içindekileri teker teker dolaba dizmeye başladım. Poşetin içinde bulduğum çikolatayla, hazine bulmuş gibi mutlu oldum. Ateş, bu halime gülümseyip, başını sağa sola salladı.

" Hadi, hadi. Git ye çikolatanı. "

Heyecanla başımı sallayıp, masanın yanındaki koltuğu çekip oturdum. Keyfini çıkara çıkara çikolatamı yemeye devam ederken, Ateş hala yiyecekleri dolaba yerleştiriyordu. Ona sıcak bir gülümseme yollayıp, bir ısırık daha aldım. Ateş, işlerini bitirdiğinde yanıma gelip, elimdeki çikolatadan bir ısırık da o aldı. Kalan son lokmayı da ben ağzıma attıktan sonra ayağa kalkıp etrafa bakınmaya başladım.

"Çok soğuk burası ya. "

Ateş'te ayağa kalkarken, bana cevap verdi.

" Şömineyi yakalım, ısınırız. "

Başımı sallayıp, salona doğru ilerlemeye başladım. Şömine görüş açıma girdiğinde, başımı Ateş'e çevirdim. Pencereden dışarı bakıp, iç çekti.

" Ah, odun kırmam gerekiyor. "

Yüzüme pis bir sırıtış yerleştirip, yanına adımladım. Yaka kısmındaki hayali tozları silkeleyip, gözlerine baktım.

" Hadi kocacığım, kolay gelsin... "

Üstüme doğru yürümeye başladığında, bende geri geri gitmekle meşguldüm. Beni duvara sıkıştırdığında yüzünü yüzüme yaklaştırıp, fısıldadı.

" Kocacığına yardım etmek ister misin
Karıcığım? "

Hızlanan kalbimi duymazdan gelip ayak uçlarımda yükseldim ve gözlerine baktım.

" Yok canım, sen yaparsın. Bende kıyafetleri dolaba dizerim... "

Bir süre daha gözlerime baktıktan sonra geri çekilip, adımlarını dışarı yöneltti. Bende arkasından ilerleyip, kapıya yaslandım ve onu izlemeye başladım. Evin yakınlarındaki küçük kulübe benzeri bir yere girdi. Bir kaç dakika sonra elinde balta ile görüş açıma girdi. Bir süre daha onu izledikten sonra, kıyafetlerimizi dolaba yerleştirmek için yukarı çıkmaya başladım.

Beşik KertmesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin