Bu bölüm elifnazlan a ithaf edilmiştir.
Elimi göbeğimin altına koyup yavaşça merdivenlerden inmeye başladım. Yahu sen daha dört aylıksın, nasıl bu kadar büyük bir göbeğe sahip olmamı sağlıyorsun!?
Karanlık koridorda, yavaş yavaş mutfağa adımlıyordum. Gece gece bir erik uğruna...
Bir ajan edasıyla mutfağa giriş yaptığımda sessizce buzdolabına yaklaştım. O erikleri yemeyi inanılmaz bir şekilde istiyordum... Buzdolabının kapağını açıp hemen erikleri aldım. Dağılmış saçlarım,buzdolabının yüzüme vuran cılız ışığı ve yüzüme yayılan garip gülümseme ile çok korkunç göründüğüme emindim. Beklemeden ağzıma bir erik attım ve dolabın kapağını kapatıp yukarı çıkmaya başladım.
Garip garip sesler çıkartarak yukarı çıktım ve odaya girdim. 'Sanki daha önce hiç erik yemedin! ' diyen iç sesim haklı olsa bile şuan onu umursayamayacak kadar erik yiyordum. Yatağa girdiğimde üzerimi örttüm ve elimdeki tabağı karnımın üstüne koydum. Sadece dört ayda bu kadar büyük bir göbeğe sahip olmam normalmiydi bilmiyorum ama bazen işime yarıyordu. Evet, çok sevdiğim elbiselerimden vazgeçmek zorunda kalıyordum ama bir sehpa gibi kullanışlı bir göbeğe sahiptim(!)
Sırıta sırıta yediğim eriklerden sonra tabağı komodinin üzerine bıraktım. Elimi göbeğimin üzerine koydum ve yavaşça okşadım.
"Başka bir isteğin yoksa, yatıyorum anneciğim? "
Evet, şuan hepinizin 'Su aklını yitirmiş olmalı!' dediğinizi duyar gibiyim. Ama o benim bebeğim! Tabii ki konuşacağım onunla!
Başımı yastığa koyarak uykunun beni kabullenmesini bekledim. Lakin beklemekle kaldım. Allah allah! Yavaşça sağıma döndüm ve biraz da bu pozisyonda uyumayı denedim. Sonuç;tabii ki uyuyamadım! Sol tarafıma tekrar döndüm fakat burada da olmadı.
En sonunda uyuyamayacağımı anlayınca, oturur pozisyona geldim. Gözlerim Ateş'e değdiğinde sinirle ellerimi yumruk yaptım. Ben burada yatamıyorum, Bey efendi horul horul! Kendime engel olamadan sert bir tekme savurdum. Korkuyla yerinden sıçradığında yaptığı ani hareket yüzünden yeri boyladı.
"N'oluyor lan?! "
Kafasını ovalayarak bana baktı ve kaşlarını çattı.
" Yine ne oldu Su?! Neden tekme atıyorsun bana?! "
Bana bağırması zoruma gitmişti. Ne yapabilirim, sinirim bozuldu o öyle yatınca...
" Bağırma bana! "
Sesimi yükselterek ellerimi karnımın üzerine koydum. Başımı sağıma doğru çevirerek dolan gözlerimi saklamaya çalıştım.
Elleri ile yüzünü kapatıp nefesini sertçe verdi. Adam haklı yani, ben yatamıyorsam onun suçu ne?
" Su, bana bak!"
Omzumu silkip başımı daha çok eğdim. Elimi tuttuğunu hissettiğimde gözümden akan bir damla yaşı diğer elimle sildim. Neden saçma sapan bir sebepten ağlıyordum ki?!
"Güzelim, bana bak. "
Çenemi tutup gözlerine bakmamı sağladı.
" Neden ağlıyorsun? "
Cevap vermeden gözlerimi kaçırdım. İki eliyle yüzümü kavradı ve alnını alnıma yasladı.
" Özür dilerim... Affet beni, güzelim. Bir an şey oldu... "
Hafifçe kıkırdadığım da, o da bana eşlik etti. Hormonlarım sağolsun saniyede bir farklı tepkiler veriyordum...
" Ne yapacağım ben seninle? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beşik Kertmesi
Teen FictionBen Su AYHAN. Dedem ve babamın beşik kertmesi adında bir saçmalığı yüzünden kardeş olarak bildiğim bir adamla evlenmek zorunda olan zavallı bir kız. ******** Ben Ateş KARAOĞLU. Ailemin, ben daha bebek iken evleneceğim kişiyi seçtiği, lakin o kızı ge...