20.BÖLÜM

7K 228 170
                                    

Bu bölüm EmineArslan030 a ithaf edilmiştir...
~~~~~~~~~~
Ateş

Şirket için çok önemli bir toplantıdan çıktıktan sonra kendimi tamamiyle önümdeki dosyalara vermişken, saatin epey geç olduğunu fark etmemiştim.

"Ayça! Ayça! "

Sinirle sekreterime bağırmaya başladım. Saat kaç oldu benim uğraştığım işlere bak!

" Buyrun efendim? "

Burnumdan soluyarak dosyaların üzerine sertçe vurdum.

" Geçen yılın dosyaları nerde, Ayça!? Ben, sana hiç bir şey eksik olmayacak demedim mi!? "

Başını öne eğip parmaklarıyla oynamaya başladı.

"Özür dilerim Ateş bey! Gözümden kaçmış."

"Git getir bana o dosyaları! "

Başımı iki elimin arasına alıp ovarken, aklımda sadece bir an önce evime gidip kadınıma sarılarak uyumak vardı.

Yeni alacağımız ihale tam anlamıyla dönüm noktamızdı. Eğer bu ihaleyi istediğim konumda alabilirsem, her şey çok daha farklı olacaktı.

" Getirdim, Ateş bey!"

Başımı kaldırıp sekreterin elindeki dosyaları sertçe aldım.

"Bir daha istediğim hiç bir şey eksik olmayacak! Duydun mu beni!? "

Kısık sesiyle yüzüme bakmadan konuştu.

" Duydum efendim. "

" Çık şimdi dışarı! "

Sessizce kapıyı açıp çıkarken sinirle dosyayı açıp incelemeye başladım. Aklımdan dosyaları alıp eve gitme düşüncesi geçerken, telefonumun sesini duymamla elimi cebime attım. Samet'in aradığını görmemle hemen cevaplandırıp gözlerimi dosyanın üzerinden ayırmadan dinlemeye başladım.

"Ateş, Su! "

Kaşlarımı çatıp bakışlarımı dosyadan çektim içimdeki endişe tohumları filizlenirken telaşla konuştum.

" Ne oldu Su'ya? Samet cevap versene! Ne oldu!? "

Bir süre bekledikten sonra tam sabrım taşmak üzereyken konuşmaya başladı.

" Ateş, Su... Su, kaçırıldı! Onu almaya gittim. Tam yanına varmışken, ben ne olduğunu anlayamadan, bir kaç adam onu alıp... "

Duyduğum kelimeler beynimde şok etkisi yaratmıştı. Ne demek, Su kaçırıldı!?

" Ne!? Samet, ne diyorsun sen!? Samet... "

Kelimelerim yavaşça kesilirken kalbimin zorlandığını hissettim. Su, karım!.. Benim, dokunmaya kıyamadığım kadını... Benim kadınımı... Kaçırmışlardı...

" Eve gel, Ateş!.. "

Telefon kapanınca sersem bir şekilde ayağa kalkıp kapıya yöneldim. Bir anda kendime gelmemle hızlıca geri döndüm ve uzun zamandır dokunmadığım çekmecemi açıp içinden silahımı kavradım.

Elimde silahla, şirketin koridorlarında koştururken, hala şirketten çıkmamış olan çalışanların korkuyla bana bakması umurumda değildi.

Hızlıca dışarı çıkıp gecenin zifiri karanlığında arabaya bindim ve Samet'in evine doğru sürmeye başladım.

Her kim böyle bir şeye teşebbüs ettiyse ölümü, en acılı şekilde benim elimden olacaktı!

Beynimden geçen binlerce düşünce ile Samet'in evinin önüne gelmişim. Yan koltuğa attığım silahı tekrar avcumun içine hapsedip aşağı indim. Samet, çoktan adamları toplamış bir şeyler söylüyordu.

Beşik KertmesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin