HOŞGELDİN YENİ HAYAT

124 4 0
                                    


Kozanlar bu sabah, daha sakin daha tenha başlamıştı yeni güne, yıllardır Nazlı evinden ayrıydı ama bu sefer ki ayrılık farklıydı, ağırdı, taşıması zordu onlar için. Yeni günün ilk ışıklarıyla mutfakta beliren  Süheyla hanım mutfak çalışanlarıyla dertleşiyor, kızının içinde  bulunduğu ortam  ve durum için endişe ederek sıkıntılarını dile getiriyordu ve biraz sonra Firuz ağa içeri girip gelinini öyle kederi görünce "Süheyla niye dertlendin kızım bir şey mi oldu" çok şey olmuştu aslında aklında ,yüreğinde kıyamet kopuyordu adeta ama o dirayetli duruşunu bozmadan" yok babam öyle içerlendim bir an Nazlı'm düştü aklıma napıyor acaba şimdi o evde iyi davranıyorlar mı merak işte" "güzel gelinim sen yüreğini karartma Nazlım güçlü ve akıllıdır sen içini ferah tut hem ben Yusuf un gözlerini  Nazlı kızımıza  nasıl baktığını gördüm Yusuf kızımızı seviyor" Süheyla elini alnına koyup sağa sola kafasını sallayıp " ahh babam keşke her şey düşündüğümüz gibi olsa Yusuf'un kızıma sevdası yeter mi hem öyle bile olsa netice de Nazlı sevmediğini mecburen evlendiğini söylerken" Firuz ağa ve Süheyla nın sohbetleri efkara ve umuda dayalı sürüp giderken Dağhan konağından ise hareketli bir sabah vardı tüm konak ahalisi yeni bir güne uyanmış Nazlı ve Yusuf'un evliliğinden dolayı mutlulardı. Cıvıl cıvıl kuş sesleri Yusuf ve Nazlı'nın odasının içine dolmaya başlamış ,güneş ışığıyla sıcaklığıyla öyle ısıtmıştı ki odayı havada adeta mutluluk rüzgarları esiyordu ,o güzel ahengin etkisiyle gözlerini açan Yusuf yattığı kanepeden sırtını dönüp kafasını yatağa doğru uzatıp Nazlı'ya baktı hala uyuyordu ama öyle güzel öyle masum görünüyordu ki gözlerini alamıyordu. Kanepeden kalktığı gibi yatağa yöneldi Usul usul yanına uzandı yastığa dağılan saçlarını okşadı, kokusunu içine çekti, gözlerini yumarak bir süre daha öylece kaldı kıpırdamadan ve oracıkta yayılan huzurun,ortamın yarattığı o muhteşem havanın , yüreğindeki kıpırtının da etkisiyle öylece uyuyakaldı Nazlı'nın yanında... Ta ki Nazlı yeni güne  gözlerini açana dek. Nazlı yataktan Yusuf'un yüzüne doğru döndü uyurken ve yavaş yavaş uyanmaya başlıyordu. Gözlerini açtığı anda yanında uyuyan Yusuf'u görünce dudakları hafifçe aralandı küçücük bir gülümseme ilişti yüzüne ,yavaşça kirli sakallarına dokunup ipek gibi narince okşamaya başladı tebessümle ,Yusuf ürpererek  birden gözlerini açtı o an  göz göze geldiler kısa süren bakışma yerini didişmeye bırakmıştı çoktan ,hızla yataktan kalkmaya çalışırken kaşlarını çatıp öfkeli ifadesiyle Nazlı "ne işin var senin yatakta,yanımda mı yattın sen "  derken Yusuf sadece saçlarını düzeltip, gözlerini ovuşturup, yavaşça yataktan kalkmakla yetindi.  " ne yatacağım senin yanında  meraklı değilim senle aynı yatakta yatmaya sadece sabaha karşı su içmeye kalkmıştım uyku sersemi farkında bile değilim alışkanlık işte yatağıma yatmışım  unutmuşum seni uykuluyum zaten" Yusuf'un her defasında alaycı ve  umursamaz tavrı nazlıyı çileden çıkartıyor,onu girdabın  içinde bilinmeze sürüklüyordu  Yusuf'un kendisine bu kadar ilgisiz olması nazlı da sadece sevgisizlik değil öfke de uyandırıyordu Yusuf'un hiçbir zaman kendini sevmeyeceğini, zoraki evliliklerinin her zaman kağıt üstünde olacağını düşünüyordu.. peki ya ne zamana kadar sürecekti bu saçmalık fikride yoktu sadece artık anı yaşıyor ve her şeyin normale dönmesini istiyordu.  Nazlı duş almak için banyoya girdiğinde içten içe de söyleniyordu kendini sinir eden adama ,aynaya baktığında ise yüzünde mutlu tatlı bir tebessüm beliriyordu. Yusuf ise Nazlı'dan farklı değildi yataktan kalkmış kanepedeki yatağı toplamıştı bile her an içeri biri girerse durum anlaşılmasın diye.. Odanın penceresine doğru yöneldi, dışarı uzun uzun baktı aklında bahçe ile ilgili planları vardı ama şimdilik sır gibi saklamayı tercih ediyordu. Bir anda odanın kapısı çalındı " gel" gelen çalışanların en genç en tatlı yardımcısı Leyla'ydı  odaya girer girmez yatağın her iki tarafınında dağınık olduğunu görmüş kafasını hemen yere eğip  " şey Yusuf ağam herkes sizi kahvaltıya bekler."  dedikten sonra hızlıca odadan ayrılacakken banyodan sinirle çıkan Nazlı'nın sözlerini de yarım bırakıp  ağzına tıkayı vermişti.." hem sen kim oluyorsun" Nazlı Leyla 'yı farkedince "sende kimsin ne istiyorsun" diye çıkıştı Leyla afallamış vaziyette  "şey gelin hanım kahvaltıyı haber vermek için gelmiştim." 

SÜRGÜN SEVDAM ,(Geçmişin gölgesinde çaresiz bir aşk masalı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin