MUTLULUK BULAŞICI BİR HASTALIKTI...

147 3 0
                                    

Günler birbirini öyle tez canlı acele ile kovalarken haftalar geçivermişti. Nazlı ve Yusuf günler geçtikçe daha da birbirine kenetleniyordu. Aşkları öyle bir efsaneye dönüşmüştü ki her çift aynı aşkı yaşamak için gıptayla dualar ediyordu. Yıldız ve Hakan cephesinde de durum farklı sayılmazdı. Geçen zaman onların birbirleriyle geçirdikleri keyifli vakitleri daha anlamlı daha özel kılmıştı. Gün geçtikçe Hakan Yıldız'a , Yıldız'da Hakan'a bağlanıyordu ama bir türlü açılamıyorlar birbirlerine aşklarını itiraf edemiyorlardı. Nazlı artık duruma el koymuştu. Yusuf ile birlikte bir plan yapıp ikisini de aşklarını itiraf edebilecekleri bir mekana götürmek için kolları sıvamıştı. Yıldız günün çoğunu şirkette geçirir olmuştu. Yusuf şirkette proje tasarım bölümüne Yıldız'ı yerleştirmiş proje sorumlusu yapmıştı. Hemen hemen her gün  bu sayede Hakan ile yan yana oluyorlardı. Aralarındaki elektrik öyle yoğundu ki tüm çalışanlar ikisi arasında bir şeyler olduğunu düşünüyordu. Nazlı pamuk tarlalarına gitmek için Yıldız'ı aramıştı. Pamuk filizleri yeşermeye başlamıştı. Bir kaç haftaya filizler bembeyaz kar tanesi şekline bürünüp , gelin gibi süsleyecekti her yeri. Yusuf ise Nazlı'nın kesinlikle tarlalara gitmesinden yana değildi giderse sürprizi bozulacaktı. Bu yüzden devamlı Yıldız ile işbirliği yapıp Nazlı'yı oradan uzaklaştıracak bahane yolları arıyordu. Yaşayacakları yeni evin tüm tadilatı ve projesi bitmiş sadece içinin yerleştirme işleri kalmıştı. Bununla da bizzat Yıldız ilgileniyordu. Her şey Nazlı'nın hayallerindeki gibi olmalıydı.Herkes var gücüyle çalışıyordu. Öyle ki konaktakiler bile bu durumdan haberdar idi . Nazlı'yı dışarı yollamamak için türlü türlü bahaneler yaratıyorlardı. Zaten en büyük bahaneleri ise Mehmet Nazif ve Masal dı. 

2 gün sonra.....

Nazlı organize ettiği özel yemek için hazırlanmaya başlamıştı çoktan. Yıldız ve Hakan iş çıkışı mekana gelecekti. Yusuf ise evden Nazlı'yı da alıp öyle mekana gitti. Genç aşıklar bir arya geldiklerinde zaman nasıl akıp gidiyordu anlamamışlardı. Mutlu emsut yemeklerini yiyip sohbet etmeye devam etmişlerdi . Çalan müzik eşliğinde danslar ederek daha da yakınlaşmışlardı. Gecenin ilerleyen saatlerinden evlerine gitmek üzere restauranttan ayrılmışlardı. Nazlı ve Yusuf araçlarına binip uzaklaşırken Hakan ve Yıldız biraz yürümek istemişti. Konuşa konuşa biraz ilerledikten sonra  karşılarına çıkan sokak çocuklarının baskısına maruz kalan Hakan çocuklara para vermek yerine yemek ısmarlamak istese de çocuklar para konusunda ısrarcı davranmıştı. Aralarında çıkan küçük sürtüşme bir süre sonra arbedeye dönüşünce aralarından biri çıkardığı bıçak ile Hakan'ı yaralamıştı. Karın boşluğuna aldığı bıçak darbesi ile yere yığılan Hakan'ın yanı başında panikle bağırıp çağıran Yıldız hem etraftan yardım istiyor hemde Nazlı'yı arıyordu. Nazlı çalan telefondan farklı bir anlam  çıkarıp herşeyin yolunda gittiği düşüncesiyle edalı ses tonuyla meraklı meraklı açıvermişti telefonu.

"Yıldız,,, nasıl geçiyor gece eee artık Hakan 'da açılmıştır he neredesiniz hala mekanda mısınız yoksa." 

"Yıldız, alo Yıldız ne oldu neden ağlıyorsun . Tamam sakin ol ne oldu anlat iyi misin tartıştınız mı yoksa."

"Nazlı çok kötü birşey oldu."

"Ya ne oldu anlat çatlatma insanı" Yıldız hıçkıra hıçkıra ağlıyor kelimeler boğazında düğümleniyordu adeta,konuşamıyor nefes nefese kalıyordu.

" Hakan, Hakan yaralandı."

"Neee, hakan mı yaralandı."  Yusuf aniden frene basıp aracı durdurdu . o panikle ne yapacağını şaşırdı. Telefonu Nazlı'nın elinden aldığı gibi hemen soru yağmuruna tutmuştu Yıldız'ı.

"Yıldız ne oldu Hakan'a ,ne demek yaralandı, neredesiniz? "

"En yakın hastaneye gidiyoruz şuan hemen gelin ."

SÜRGÜN SEVDAM ,(Geçmişin gölgesinde çaresiz bir aşk masalı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin