UMUT YOLCULUĞU....

74 2 0
                                    

Kader  herkesin dilediğini seçebileceği bir tezgahta  satışa sunulan bir şey olsaydı. Herkes kendine yakışanı , en iyisi olanı seçmeye çalışırdı elbet. Ama ağlarını yavaş yavaş ören , herkese farklı farklı yollarla , yüreklerine değişik umutlar salan kader elbette herkese eşit davranmayacaktı. Nazlı ise kaderin bu oyununa şimdiden kaptırmıştı kendini.

Günler hızla geçiyordu tarlalarda hasatların toplanma zamanı gelmişti.Nazlı topladığı pamukların bir kısmını aracılara satmıştı. Mutluluktan yere göğe sığamıyordu. Aslında işi biraz daha büyütmek istiyordu amacı ürettiği pamuklardan tekstil ürünleri tasarlayıp kendi markası ile piyasaya sürmekti. İstanbul da bazı firmalarla iletişime geçmişti ama sonuç olumsuzdu. Bu işi tek başına başarmak istiyor bu yüzden de Yusuf 'tan yardım almayı reddediyordu. Bu durum Mirza ağanın hiç hoşuna gitmiyordu. Çünkü Nazlı'nın toprakları işlendikçe değeri artıyordu. Öte yandan Berna , Nazlı'ya yaklaşmak, güvenini kazanmak için fırsat kolluyordu ve bu pamuk işi ayağına kadar gelen fırsattı. Nazlı'nın bu iş çırpınışlarını görünce onu desteklemek adına yaklaşıp, tasarımlarıyla ilgilenmeye hatta teşvik etmeye başlamıştı. Nazlı ilk zamanlar bu durumdan rahatsılık duysa zamanla Berna'nın iyi niyetli olduğuna inanmaya başlamıştı. Berna rolünü çok iyi yapıyordu.Hem Antakya'ya yerleşmiş hem de Nazlı ile tarla ilerine girişmişti. Nazlı'nın bir nebze yükünü de hafifletmişti. Yusuf dahil herkes Berna'nın gerçekten değişmiş olabileceğine ve üstelik tekrar iyi arkadaş olduklarına inanmıştı da. Bir tek Meryem seziyordu olanları hala Berna'ya güvenmeyen tek kişiydi ama o da ispat edemiyordu.  Berna yeni projelerle ilgili  İstanbul'dan tanıdığı arkadaşlarını devreye sokmaya başlamıştı bile. Nazlı'nın pamuklarını çok köklü bir firmaya giyim ve ev tekstilinde kullanmak için yollamıştı. Firma kayıtsız kalmadı ve hemen Nazlı ile görüşmek için Antakya'ya geldiler.Nazlı ağzı kulaklarında sevincini herkes ile paylaşıyordu. Yusuf sevdiği kadının heyecanını ve mutluluğunu gördükçe O'na daha d bağlanıyor sevdası daha da derinleşiyordu. Tek emeli Nazlı'yı mutlu etmekti. Bunun içinde ilk adımı atmış , holdingte Nazlı ve Berna için oda ayarlatmıştı . Çizimlerini ve tasarımlarını daha rahat yapabilmek için.  Yıldız ise tüm bu projelerde destek veriyor ve İstanbul ayağını yönetiyordu. İstanbul 'da yapılması gereken her şeyi yapıyor haftada bir gün Antakya'ya Nazlı'ya yardıma geliyordu. Her şey öyle güzel , öyle tıkırında ilerliyordu ki. Nazlı tarlasındaki son  pamuk hasatını toplatıp, çizdiği tasarımlarla birlikte , İstanbul 'da anlaştığı firmaya yollamıştı. Firma pamuklardan ürettiği ve Nazlı'nın tasarladığı model ile ilk üretimi gerçekleştirip Nazlı'nın adını verdikleri nevresim takımından bir kaç numune Antakya'ya göndermişlerdi. Kozan' lar ve Dağhan' lar Nazlı'nın başarısından hoşnuttu ve bu mutluluğu onunla paylaşmak için kutlama tertip edilmişti. Tüm organizasyonu Yusuf ve Berna birlikte yapmıştı. Akşam dışarıda yenen yemek ve kutlamanın ardından evlerine dönen iki aşık çift ,odalarına çıktıklarında yatağın üzerinde serili olan Naz nevresimini görünce, Nazlı heyecanla yatağa koştu örtüyü okşayıp kokladı ve dönüp Yusuf'un kollarına koştu.

"Yusuf ,  bu şimdi benim mi, benim tasarımım mı? , inanmıyorum , hayalelrimin birbir gerçekleşiyor çok mutluyum hemde çok. Bundan böyle herkes bu nevresimlerin üzerinde uyuyup pamuk gibi hafifleyecek. Çok mutluyum, seni çok seviyorum. Senin sayende ya bu çok güzel" Yusuf sımsıkı sarıldığı Nazlı'nın saçlarını düzeltip çenesinden hafifçe yukarı kaldırarak, "bu senin başarın, senin hayalin, senin umudun, ben sadece destek oldum, tabi Bernayı da unutmamak gerek." ,Nazlı bir anda durdu ve " haklısın Berna'nın da yardımları fazla , telefonum nerede bir arayayım onuda. heh buradaymış" komodinin üstünde duran telefonu alıp hemen Berna' yı arar. Desteği, yardımı ve arkadaşlığı için teşekkür eder ve kahvaltı için sözleşip telefonu kapatırlar. Berna ise telefonu  kapattıktan sonra kendi kendine düşüncelere dalarak, kendini telkine der. " sabret Berna , dayan bu oyuna devam etmek zorundasın . Bunu Yusuf için yapmalısın."

SÜRGÜN SEVDAM ,(Geçmişin gölgesinde çaresiz bir aşk masalı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin