HAYAL KIRIKLIĞI... " AŞK , ACITIR."

110 2 0
                                    

Bir hafta olmuş hala Berna İstanbul'a dönmemişti. Neden hala orada olduğunu kimse idrak edemiyordu. Nazlı ise gün geçtikçe Berna'dan rahatsız olmaya başlıyordu. Hemen hemen her gün sevdiği adamla yan yana olduğunu düşünmek ,bilmek Nazlı' yı çıldırtıyordu. Hatta öyle ki bu durum Nazlı ve Yusuf arasında tatlı kıskançlık olmaktan öteye varmıştı. Nazlı haksız yere Yusuf' a yüklenirken Yusuf ise  deli gibi aşık olduğu kadının,  kendisine karşı sergilediği bu güvensiz davranıştan rahatsız oluyordu artık. Bu durum en çok Berna'ya yarıyordu. Yusuf'u artık çok  iyi iki arkadaş olduklarına ikna etse de içinde hala onu elde etme arzusu besliyordu. Yusuf ise Berna'dan rahatsızlık duymak yerine, aksine  ona açılıyor, içinde bulunduğu durumla ilgili ondan yardım istiyordu. Berna'nın asıl niyetini anlayamamıştı hala. Nazlı ve Yusuf arasındaki gerilim tırmanıyor, iki aşık      arasındaki yanlış anlama giderek artıyordu. Yusuf, Nazlı'nın üzülmesine dayanamıyor, ondan ayrı kalmak uzakta kalmak kahrediyordu. Nazlı' yı incitmek en son yapacağı şeydi ama yine de burnu sürtsün, yaptığı haksızlığı anlasın istiyordu. Ortalık yavaş yavaş durulmaya başlamışken Yusuf, Nazlı'nın gönlünü almak için karşı hamle yapıp, muhteşem bir organizasyon yapmış, tarladaki aşk yuvalarında mum ışığında güzel bir yemek ayarlamıştı. Berna, Yusuf' un arkadaşça yaklaşımından faydalanıp onunla ilgili her hamleyi öğrenmişti.  Akşam hazırladığı sürpriz yemek organizasyonuna yardım dahi etmişti.    Berna, Nazlı gelmeden oradan ayrılacaktı ama yapmadı. Kuytu bir köşede bekledi. Uzaktan Nazlı' nın arabasını gördüğünde hemen eve girip Yusuf ile samimi konuşma içine girmişti. Yusuf uyarıp artık ayrılması gerektiğini söylediğinde Berna burun hizasına yaklaşıp gideceğini söylerken ufak birde öpücük kondurur dudağının kenarına. O anda kapı açılır ve Nazlı karşılaştığı manzara karşısında çılgına döner. Gözleri dolu dolu birkaç saniye bakışır sevdiğiyle. Ağlayarak arkasını dönüp koşar adımlarla uzaklaşır. Yusuf peşinden gidip açıklama yapmaya çalışsa da nafile dinlemez. Gördüğü manzara karşısında yıkılmıştı, canı yanmıştı çünkü orası Nazlı ve Yusuf'un aşk yuvasıydı, kendilerini ait hissettikleri en özel yerdi. Nazlı arabayı kullanırken öte yandan ağlıyordu. O an  Gözlerinin önünden gitmiyordu. Nazlı yolda hem sürat İle hemde üzgün seyir halindeyken, Yusuf'un kendine ilk evlilik kararı verildiğinde, istemediği için evliliği bitirme ile ilgili söyledikleri gelmişti aklına. " Birkaç ay evli kalırız mutlu çifti oynarız sonra İstanbul' a dönerim sende boşanma davası açarsın"  bu sözler zihninde döndükçe Nazlı, Yusuf'un kendisini kandırdığını, aşkının yalan olduğunu düşünmeye başlamıştı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu aracını kullanırken. Yusuf ise takipteydi peşi sıra. Nazlı konağa varır varmaz meraklı gözler arasından koşar adımlarla odasına gitti. Kapıyı kilitleyip, valizini çıkarıp eşyalarını toplamaya başladı. Ardından Yusuf 'da geldi ısrarla anlatmaya çalışsa da Nazlı hala öfkeli, hala kırgındı dinlemedi.

" Nazlı lütfen ! aç kapıyı konuşalım , düşündüğün gibi değil lütfen aç."  Nazlı duraksadıktan sonra " ne yani ben mi yanlış anladım." Yusuf yalvarıyordu artık kapıyı açıp konuşması için ama asi ve gururluydu Nazlı. Öyle kolay kolay da ikna olacağa benzemiyordu. Kapıyı yavaşça açtı . Elinde valizi ile dışarı çıktı. Yusuf valize uzansa da Nazlı engel oldu. " bırak , başından beri istediğin şey bu değil miydi oldu işte gidiyorum. Çekil !" Yusuf ısrarında kararlıydı. Önüne geçip gitmemesi için yalvarıyordu. Konak sakinleri ne olduğunu anlayamadan gürültüye gelen Mirza ağa, " Neler oluyor burada, o valiz de ne nereye gidiyorsun." Nazlı , kızgın ama dik bakışlarıyla yüzünü avlunun balkonunda duran Mirza ağaya çevirerek. " Yusuf anlatır size neler olduğunu."

"Hiç biryere gidemezsin Nazlı bu evden öyle kafana estiği gibi çıkamazsın, sen bu evin gelin hanımısın şimdi sorun neyse çıkın odanızda halledin." Nazlı boyun eğmeyeceğini bir kere daha göstermişti. " Öyle mi , kim durduracak beni siz mi ,  Yusuf mu sanmıyorum. Gözümün içine baka baka bana yalan söyleyen ,beni aldatan bir adamla evli kalacağımı düşünmüyorsunuz herhalde. " Yusuf'a bir kez daha dönüp " çekil önümden , söyle kapıyı açsınlar. Yusuf çekil dedim."  Yusuf , daha fazla ısrar ederse  Nazlı' yı kaybedebileceğini düşünmekteydi. Son bir kez gözlerinin içine bakarak.. " Lütfen beni bir kere dinle ondan sonra ne istersen onu yap,lütfen!."

SÜRGÜN SEVDAM ,(Geçmişin gölgesinde çaresiz bir aşk masalı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin