9.BÖLÜM

31 13 1
                                    

    Medya da Furkan var arkadaşlar. Fazla bakmayın bağımlılık yapıyor ndbdndndnnd.

Neyse iyi okumalar. Umarım beğenirsiniz ♡♡♡

İzinli olduğumuz için okula gitmiyorduk. Ama bu yarına kadar geçerliydi. Anlayacağınız üzere bugün günlerden pazar. Whatsapp konuşmalarında gezinirken aklıma bir fikir geldi. Erkeklerinde olduğu bir whatsapp grubu açacaktım. Ama bende hiçbirinin numarası yoktu. Neyse ki instagram'dan birbirimizi takip ediyorduk.

"Ateş?"

"Efendim?"

"Telefon numaranı verir misin?"

"Kötü birşey mi oldu?"

"Hayır hayır. Sadece yeni bir whatsapp grubu açacağım. Ama numaran yoktu. Aslında hiçbirinizin yoktu. Yani rica etsem numaralarınızı verir misin?"

"Tamam. Ben diğerlerine de sorup sana söylerim. "

"Tamam görüşürüz."

"Görüşürüz"

Kısa bir süre sonra Ateş hepsinin numarasını gönderdi. Whatsapp grubunu açtım.

Deniz durmayıp hemen yazdı;

Deniz: bu numaralar kimin ya?

Su: bizim erkeklerin numarası.

Hasan: Deniz beni ne diye kaydettin?

Deniz: daha kaydetmedim.

Hasan: hmm öyle mi pki😕

Su: mal mısınız ya😅

Ateş: Su haklı

Esila: zaten Su hep haklıdır demi😂

Furkan: Esila haklı kardeşlerim

Uygar: ne diyosunuz amk?

Melis: Uygar haklı 😊😂😂

Enes: Zeynep sonu 963 olan numara senin mi?

Zeynep: evet Enes. Peki 777 olan kimin?

Deniz: benim numaram o Zeynep. Beni kaydetmedin mi?

Su: ortalık karıştı😅

Ateş: ayn kan çıkacak şimdi 😅

Zeynep: abartmayın lan

Su: manyak mısın amk? Dalga geçiyoruz. Tribin kime?

Zeynep: tamam lan bir şey demedim

Su: ya neyse. Yarın okul var. Bir de benim içimde bir his var. Yarın bir şey olacak gibi.

Ateş: ne gibi?

Melis: ayn lan ne gibi?

Su: bilmiyorum işte yarın görürüz.

Zeynep: bence bir şey olmaz

Deniz: bence de

Su: zıbarın lan yarın görürüz 😞

Furkan: herkese iyi geceler...

                                              ●●●

Neredeyse bir haftanın ardından okula gitmek iğrenç bir şeydi. Alarmın sesiyle uyandım. Hazırlandıktan sonra kahvaltıya indim. Yürümeye hiç mecalim yoktu. Ama dışarı çıktığımda ve karşımda Ateş'i görünce yürümek istemeyen ayaklarım koşar adım ona doğru gidiyordu sanki. Ama bunun sebebi neydi ki?

Ateş'le otobüs durağına gidene kadar hiç konuşmadık. Karşı kaldırımda duran otobüs durağını görünce "geldik" dedi. Onun sesini duyduğumda yanımdaki varlığını tekrar hissettim. Tam karşıya geçerken, Ateş beni kolumdan tutup kendine çekti. Başım göğsüne çarpmıştı. Biraz öyle kaldım ama sonra bu yaptığımın çok saçma olduğunu düşünüp geri çekildim. Ama ne yapayım yani çok güzel kokuyor!..

Başımı kaldırdıktan sonra gözlerinin içine baktım. O da bana bakıp gülümseyince utanıp bakışlarımı karşıya çevirdim.

Neyse ki otobüs çok geçmeden geldi.

"Ya her yer dolu" dedim.

"Evet. Yapacak bir şey yok. Ayakta gideceğiz mecburen."

"Aynen ya" dedim asık suratla.

"Ya tamam asma suratını. İlla ki boşalır bir yer."

"Hiç sanmıyorum. Benim şansım yoktur bu konularda" tam bunu söylediğim sırada otobüs durakta durdu ve bir kaç yer boşaldı. "Ama benim şansım var" dedi Ateş. Dönüp gülümsedim. O da aynı şekilde gülümsedi. Boş olan ikili koltuğa doğru ilerlerken "cam kenarına ben oturacağım" dedi. Ama yanılıyordu. Cam kenarına ben oturacaktım.

"Hayır. Cam kenarı benim"

"Ama ya ilk ben söyledim."

Ateş öyle deyince mızıkçı çocuklar gibi suratımı astım. Dayanamayıp "tamam hadi sen otur" dedi. Zafer sırıtışımı yüzüme yerleştirdim ve cam kenarına oturdum. Yanıma yerleştikten sonra "Senin içinde kötü bir his vardı dün akşam?"

"Evet ya hala hissediyorum onu"

"Kötü bir his mi peki?"

"Aslında kötü diyemem. Değişik bir his. Ama nedense pek hoşumuza gideceğini sanmıyorum. En azından benim hiç hoşuma gitmeyecek."

"Senin hoşuna gitmiyorsa benim de hoşuma gitmez" Ateş'in bu dediğine güldüm ve "göreceğiz" dedim. Sonra da camdan dışarıyı izlemeye başladım. Tam o sırada bir şeyi fark ettim. Ateş bu konularda gerçekten şanslıydı. Biz oturduktan sonra otobüsten inen hiç olmamıştı. Aksine her durakta mutlaka birileri biniyordu. Tam aklıma gelen düşünceyle Ateş'e dönmüştüm ki, dibinde çok güzel bir kız gördüm. Ateş'e bakıp duruyordu. Çok sinir olmuştum kıza. Tamam yani Ateş yakışıklı bir çocuk olabilirdi. Ben olsam ben de bakardım. Ama yanında bir kız varsa bakmazdım. Ve şu an Ateş'in yanında ben vardım. Ateş bir bana bir de kıza baktı ve kolunu omuzuma attı. Ne yapmaya çalıştığını biliyordum. Kıskandığımı anlamıştı ve oyun oynuyordu. "Seni çok seviyorum aşkım" dedi. Ateş, bana, seni, seviyorum, aşkım, dedi! Gelen deli cesaretiyle, gülümseyerek "bende seni çok seviyorum" dedim. Kıza dönüp baktığımda küçümseyen gözlerle beni süzdüğünü fark ettim. "Ateş sen cam kenarına oturmak istiyordun. Geç otur." dedim. Dediğimi yapıp cam kenarına geçti.

Sonunda okula gelebilmiştik. Otobüsten indikten sonra okula doğru yürüdük. Tam okul kapısının önünde durdum ve "bakalım ne olacak?" dedim...




Evet arkadaşlar tahminleri alalım. Sizce ne olacak?


Bu arada yanlışlarım için özür dilerim.😷
Kendinize iyi bakın ♡♡♡

Ölüme Beş Kala Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin