Medya da Hasan karakteri var arkadaşlar...
İyi okumalar♡♡♡
Okula girdikten sonra sınıfa çıktık ve yerimize oturduk. İlk dersimiz coğrafya idi. Hani şu ders anlatmaya koridorda başlayan, bir elinde kalem bir elinde silgi olan hocalar var ya. İşte bizim coğrafyacımız da öyleydi. Öğretmenler zili çalar çalmaz hoca içeri girdi. "Hocam kapının önünde mi bekliyordunuz ya?" diye sorduğumda tüm sınıf gülmeye başladı. Hoca "sessiz olun. Oturabilirsiniz" dediğinde herkes oturdu. Derse başlayalı yaklaşık beş dakika olmuştu ki dışarıdan kahkaha sesleri yükseldi. Ardından kapı çalınmadan içeri dört kız girdi. Ya da kaşar mı desem?
Aralarından biri "merhaba, biz yeni geldik" dedi. Bu yeni gelen tiki kızlara uyuz olan bir tek ben değildim. Deniz havada görünmez iki tırnak işareti yapıp kızı taklit etti. Ardından "bize ne, biz mi dedik gelin diye" dedi. Tüm sınıf gülmeye başlayınca, kaşarlardan biri diğerlerine dönüp dalga geçercesine güldü. Sınıf birden ciddileşti. Deniz'e döndüğümde aşırı sinirli olduğunu gördüm. Ama haklıydı tabi. Kimse benim kardeşimle dalga geçemezdi. Bende durmayıp "arkadaşın dudakları gibi beyni de silikon galiba" dedim. Herkes aynı anda "ooo" deyince daha bi gaza geldim ve "büyük ama içi boş" dedim. Hoca bu durumdan sıkılmış olacak ki, sınıf defterini sıraya vurdu ve "tamam çocuklar sessiz olun" dedi. Ardından yenilere dönüp "siz de kendinizi tanıtıp boş yerlere geçin" dedi. Şu laf soktuğum kızın adı Ayça idi. Deniz'in konuştuğu ise Merve. Diğer iki kız, yani Sıla ve Cansu daha daha sakin duruyordu onlara göre. Ama boşuna dememişler asıl sessizlerden korkun diye...
Bugün okula gelmeyen iki kişi vardı. Ve ben onları çok seviyordum. Çok iyi kızlardı. Sürekli test çözüp, kitap okudukları için sınıfın en zeki öğrencileri olarak bilinirlerdi. Ve en ön sırada otururlardı.
Ayça ve Merve o sıraya oturmaya yeltenince "oraya oturmayın" dedim. Ayça bana dönüp "niyeymiş o?" diye sordu. "Anlatsamda anlamazsın" dedim. Merve ordan atlayıp "Ayça çok zeki bir kız" dedi. "Hmm öyle mi? Kanıtlasana o zaman" dedi Deniz yan sıradan. Tam cevap vereceğim sırada hoca "dersi böldüğünüz yeter artık. Ayrıca Su, bırak otursunlar, boş işte" dedi. "Ama hocam orda Sena ve Yasmin oturuyor" dedim. "Ama ben kimseyi göremiyorum" deyip gülen Ayça'ya döndüm ve "sen daha öğrenememişsin ama bizim beynimiz komut veriyor" dedim. Ayça, tam da tahmin ettiğim gibi ne olduğunu anlamadığı için "ne alaka?" diye sordu. "Yani anlayacağın senin komut verecek bir beynin yok. O yüzden şimdi kapat çeneni" dedim. Hoca dayanamadı ve "Su yeter artık! Bırak otursunlar" dedi. "Hocam, dağdan gelen bağdakini kovamaz. Gitsinler kendilerine yeni sıra getirsinler" dedim. "Tamam Su. Teneffüste yeni sıra getirsinler" dedi hoca. Ben tam zafer sırıtışımı yüzüme yerleştirirken, Ayça "Ama hocam, biz kızız. Ve buraya yeni geldik. Sıraların nerde olduğunu bile bilmiyoruz" dedi. Ben tabi ki durmadım ve "biz de insanız. Ve Merve misin nesin bilmiyorum ve bilmekte istemiyorum ama, Ayça çok zeki bir kızdı ya hani. Gidip bulur sıraları" diyerek her ikisine de aynı anda laf soktum. Ayça sinirle bana döndü ve üstüne basa basa "biz kızız. Sıraları taşıyamayız" dedi. Ardından Ateş'e döndü ve gülümseyerek "rica etsem bana yardımcı olur musun?" diye sordu. Çok sinirlendim. Ellerimi yumruk yaptım ve sıraya setce vurup ayağa kalktım. "O değil, ama ben çok güzel yardımcı olurum. Teneffüsü bekle" dedim. "Seninle mi konuşuyorum ben?" diye sordu Ayça. Ateş "hiç sanmıyorum. Git kendine başka birini bul. Ve ne bana, ne Su'ya ne de bu gruptan birine karışma. Ha bu arada yanlış anlama tehdit etmiyorum sadece uyarıyorum" dedi. Ben içimden Ateş'le gurur Hasan, Merve'ye seslendi. Merve "efendim?" deyince, Hasan "ben sana yardımcı olurum" dedi. Hepimiz şaşkınlıkla Hasan'a döndüğümüz sırada Deniz'e eğilmesini söyledim. Başta biraz düşündü ve ardından eğildi. Tam eğildiği sırada masamın üzerindeki su şişesini alıp Hasan'a attım. Omuzuna gelmişti. Tam şişenin geldiği yeri tutup sinirle bana döndü. "Ne yapıyorsun sen ya?" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüme Beş Kala
Chick-Lit"Neden gökyüzüm?" "Neden mi?Çünkü nereye gidersem gideyim benimle beraber geliyor o da. Hangi şehirde,hangi ülkede olursam olayım onu görebiliyorum. Yağmur,kar,güneş,bulut hiçbirisi,hiçbir şey engel olmuyor onu görmeme.Sabah da olsa gece de olsa ba...