Ateş'in Ağzından

28 9 22
                                    

  

       Medya = Ateş

    uzru06 bu bölüm senin için canım. Okuduğunda demek istediğimi anlarsın. Ama cevabını diğer bölümde alacaksın. Gerçi zaten biliyorsun. Ama bozma işte ;) Ha bu arada umarım bu kitabı okuyorsundur. Ben yazıyorum sonuçta. Ama bence okumuyorsun çünkü daha oy verdiğini de görmedim, yorum yaptığını da! Ama bence beni okuduğuna dair ikna edebilirsin. Demi canım!? Okuyorsun demi? Ben yanılıyorum. Sadece yapacak yorum bulamıyorsundur. Ama artık bul, yoksa fena olur!
      İyi okumalar. Umarım beğenirsin. Seni çok seviyorum❤😍😙😘😚❤

     

Sonunda Su'ya onu sevdiğimi söyleyebilimiştim. Biraz ani olmuştu ama umurumda bile değildi. Bu hayatta her an her şeyin olabileceğini yıllar önce öğrenmiştim. Eğer aniden söylemesem, belki de bir daha hiç söyleyemeyeceğimi biliyordum. Bende bulduğum deli cesaretiyle söyledim. Yanında olmasam bile çok şaşırdığını biliyordum. Belki de yanlış yapmıştım. Yani söylememem gerekiyordu. En azından şimdilik. Su, bunun için daha çok erken olduğunu düşünüyordu. Bu kadar kısa sürede ona aşık olabileceğime inanmıyordu. Bir nevi haklı aslında. Çünkü gerçekleri bilmiyor...

Su, bir süre cevap vermeyince tekrar mesaj attım. Biraz zaman istemişti. Okulda yüz yüze konuşmak istemişti. Sanırım korktuğum şey olmuştu. Yani Su, inanmamıştı. Onu sevdiğime inanmamıştı! Birden elim klavyeye gitti. Okula gelmeyeceğimi yazmıştım. Kendini suçladı. Onun yüzünden gelmeyeceğimi düşündü. Bende kendimi kötü hissettiğimi, onunla bir ilgisi olmadığını söyledim. Yalan söylemiş sayılmazdım. Cidden kötü hissediyordum. Okula gelmemi istemişti. Ben, aşık olduğum kızın istediği şeyi yapmadan duramazdım ki! Ama yapabilir miydim bilmiyordum. Yani karşısına geçip, hiçbir şey olamamış gibi davranabilir miydim bilmiyordum.

Konuşmayı bitirdim. Uyuyamayacağını biliyordum. Bende uyuyamazdım artık. Öyle de oldu. Bu gece; Su için düşünerek, benim için ise düşünmekten delirerek geçmişti.

Güneş doğmasa bile hava aydınlanmıştı. O gün aklıma geldikçe deliriyor gibi oluyordum. Dayanamayıp evden çıktım. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum. Umurumda da değildi zaten. Sonra aklıma okula gitmek geldi. Yalnız kalmayı iyi bilirdim. Koskoca bir evde bile tek kalıyorken, yalnızlığı öğrenmek zor olmuyordu. Su, okulda yalnız kalmazdı biliyordum ama yine de gitmek istedim. Su yalnız kalmazdı ama ben kalırdım. O olmadan ben yapayalnız kalırdım. Belki de bencil davrandım. Ama umurumda değildi. Eve geri döndüm ve okul formalarımı giyip, çıktım. Su'ya sürpriz yapmak istiyordum. Ama evlerine gitmektense okula gittim. Çantamdan bir post-it alıp, üzerine not yazdım ve sıraya yapıştırdım. Sonra çantamı da alıp sınıftan çıktım. Kısa bir süre sonra Su geldi. Tam da tahmin ettiğim gibi uyumamış ve erken gelmişti. Oyalanmadan sınıfa çıktı. Bende peşinden gittim. Kapının önünden gizlice onu izliyordum. Sıranın üzerinde ki
post-it'i alıp yazdığım notu sesli bir şekilde okumaya başladı. Bende onunla beraber söyleyince notu okumayı bırakıp bana bakmıştı. Notu ezberlemiştim. Kaldığı yerden itibaren başlayıp notu bitirdim. Sonra yanına gittim. Elini avuçlarımın arasına alıp konuşmaya başladım. Duygulanmıştım. O gün aklıma geldikçe kendimden nefret ediyordum. Gözlerim dolmuştu. Duygusallığım yüzünden değil, karanlık geçmişim yüzünden!..

Su'ya baktım. Tam gözlerinin içine. Onunda gözleri dolmuştu. Üzülmüştü bu halime. Belki de acımıştı! Onun bu haline karşılık, kollarımı açtım ve gülmeye başladım. Ardından "Baksana halime. Ne kadar acınacak haldeyim? Su, kaybetmek istemiyorum seni. Ne olur çabuk düşün. Her an seninle olmak istiyorum. Seninle yaşamak, seninle yaşlanmak istiyorum. Biraz hızlı olduğumu düşünebilirsin. Ya da içinden 'ne diyor bu çocuk' da diyor olabilirsin. Ama vakit yok. Hızlı olmak zorundayız Su. Hayat çok hızlı. Dünya durmuyor. Acaba dönsem mi diye düşünmüyor. Biz de duramayız. Biz de hızlı olmak zorundayız! Anlıyor musun? Kaybedemem seni!" dedim. Gözleri dolu bir şekilde hiç beklemediğim bir anda sarıldı bana. Bende sarıldım. Hem de sımsıkı. Aramızdan rüzgar bile geçmeyecek şekilde...

Ölüme Beş Kala Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin