Bölüm 6

251 14 2
                                    

Annem elinde yaptığı lifi bırakarak,
''Hoş geldin yavrum.'' dediğinde bana bakarak gülümsüyordu.

"Hoş bulduk anne. Lif mi yapıyorsun?"

''Evet. Hani sana demiştim.''

''Evet, hatırladım.''

''Ee günün nasıldı?''

''Nasıl olsun anne okul aynı okul.''

''Ama sen farklı Hakan olmuşsun.''

''Nasıl yani?''

''Aysel'in kızı Açelya ile pek bir iyi anlaşıyorsun.''

''Anne dedim ya üç senelik arkadaşım.''

''Biliyorum oğlum.''

''Tamam işte anne birlikte vakit geçirmemiz çok normal.''

''Tamam canım bir şey demedim. Çok normal. Neyse aç mısın?''

''Hiç sormayacaksın sandım.''

''O zaman gel bakalım sofrayı kuralım.''

Annem ile sofrayı hazırladık. Yemekten sonra odama gittim. Yorulmuştum bugün. Yalnız işim bitmemişti, günlük planımdaki yapacaklarımı hallettikten sonra kendimi yatağa attım. Bugün parkta yaşadıklarım aklıma geldi ve çocukluğuma döndüm. Açelya ile eskiden parka çok giderdik okuldan çıkınca. O benim için yer tutar, ben düştüğümde aynı bir hemşire gibi yaralarıma bakar ve pansuman yapardı.

Aklıma geldikçe suratımda bir gülümseme oluştuğunu hissedebiliyordum. Açelya'yı ve anılarımı hatırlıyordum. Yalnız tek problem çocukken verdiğim sözdü. Bugün hatırladığımı az kalsın öğreniyordu ya da öğrenmişti. Nasılsa yalan söylediğimi anlayabiliyordu ne olacağı belli olmaz. Ben böyle düşünürken uyku beni etkisi altına almıştı.

...

Sabah güneşin perdeden içeri girmesiyle uyandım. Banyodan çıktığımda annemin evde olmadığını fark ettim. Daha saat erkendi acaba nereye gitmişti. Telefonda annemi arayacakken onun bana mesaj attığını gördüm. Kahvaltıyı yalnız yapacakmışım, dışarıda işleri varmış. Bende telefonu bırakıp mutfağa geçip bir şeyler hazırladım.

Okul saatine daha varken televizyon izlemeye karar verdim. Televizyonda izleyecek pek bir şey yoktu. Odama geri döndüğümde kendimi yatağa bıraktım. Tavana bakarken müzik hocasının dedikleri aklıma geldi. Yıl sonu bir solist ile beraber sahne alacaktım. Ama benim arkadaşım yoktu yani Açelya'dan başka. Acaba Açelya solist olur muydu?

Alarmın sesini duyunca okul için hazırlanmaya başladım. Okul her zaman ki gibiydi. Sınıfa çıktığımda Açelya isminin Müjde olduğunu öğrendiğim kızın yanından ayrılarak yanıma geldi.

"Günaydın."

"Sana da."

"Kahvaltı yaptın mı?"

"Evet."

''Anneni evden çıkarken gördüğümde senin o saatte uyanık olmadığını düşündüm."

"Ne yani ben kahvaltı hazırlayamaz mıyım?"

"Yok öyle demek istemedim."

Zil çaldığında,
"Sonra görüşürüz." dedi.

"Görüşürüz." dedim.

Açelya kendi sınıfına çıktı. Hoca geldiğinde direk ders anlatmaya başladı. Bu hızdan dolayı mıdır bilmem kafam hiçbir şey almadı.
Teneffüs zilini duyunca acıktığımı hissettim ve kantine gittim. Annem evde olmadığından pek güzel kahvaltı ettim sayılmazdı. Kendime tost ve ayran aldıktan sonra sınıfa çıktım. Sınıfta bir grup insan bir sıra başına toplanmış bir şey konuşuyorlardı. İlk gördüğümde yine kavga var sanmıştım. Ben sırama oturduğumda tüm gözler bana döndü. Karşımda beden hocası duruyordu. Elimdekileri masaya bıraktım.

UYUMSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin