Kapıyı açtığımda kızları karşımda gördüm. Okuldan sonra Oğuzhan zaman kaybetmemek için direkt bize geldi. Kızlar içeri geçti bende peşlerinden.
"Selam."
"Selam." dedi Açelya Oğuzhan'a cevap olarak.
O sırada Ezgi koltuğa kuruluyordu.
"Bugün ne çalışmaya karar vermiştik. Lütfen sözel olsun."
"Ben fizik çalışmayı önermiştim çoğunluk onu onaylanmıştı." dedi Oğuzhan.
"Fizik çalışsak anlatabilecek misin?"
"Evet."
"Kendine güveniyorsun yani. İyi ki başka testlerde getirmişim anlatamazsan filan ben başka derse çalışırım."
"İyi olduğum bir ders. Anlatırım sıkıntı yok."
"Masaya geçelim." dedi Açelya.
Herkes kendi çantasından test kitaplarını çıkarırken ben de odamdan test kitaplarımı ve kalemlerimi aldım.
"Ne zaman yemek yeriz?"
"Daha ders çalışmaya başlamadık bile."
"Ama Açelya aç olunca insan çalışamaz."
"Buraya gelmeden yemek yemedin mi?"
"Yedim."
"Doymak bilmeyen midene söyle sabretsin. Sizdeki gibi yapacağız. Test çözümü ve yapamadıklarımızı sorma, mola, konu anlatım."
"Başlayalım." dedi Ezgi. "Molaya kadar sabredeğiz artık."
Test çözmeye başlayalı yarım saat olmuştu. Ezgi, Açelya'nın çözemediği soruyu anlatıyordu. Oğuzhan ile ben de kendi test kitaplarımızdan soru çözüyorduk.
Bir yarım saat daha geçince Ezgi konuşmaya başladı.
"Hadi ama sıkıldım fizikten. Yemek yemek istiyorum. Yaklaşık bir saattir bu masada fizik testleri ile uğraşıyoruz mola verelim."
"Bırakma zamanı. Hakan bize servis yap bakalım. Neler yaptın görelim?" dedi Açelya.
Oturduğum sandalyeden kalktım.
"Açın bakalım masayı. Şimdi geliyorum."
Mutfağa gidip daha önceden dilimlenen kekleri tabaklara koydum. Buzdolabının kapağını açarak içinden limonatayı çıkardım. Limonatayı bardaklara koyup masadakileri büyük tepsiye yerleştirdim.
Dökmemeye özen gösterdiğim tepsiyi salondaki masaya götürdüm."Sizler için yaptığım harikulade kekim ve ellerimle sıktığım limonlarla hazırladığım demeyi çok istediğim fakat marketten aldığım limonata ile karşınızdayım."
"Bu harikulade kek Serpil teyzenin eseridir." dedi Açelya.
"Ayıp ediyorsun. Ben karıştırdım. Bir katkım var sonuçta."
"Serpil teyzenin ellerine sağlık, daha var mı?"
Koymuş olduğum iki dilim keki bitirmiş, tabağını bana doğru uzatan Ezgi'ye baktım.
"Ben de karıştırdım, anneme yardım ettim. Benimde ellerime sağlık."
"Ellerine sağlık kardeşim." dedi gülerek Oğuzhan.
"Afiyet olsun kardeşim."
Ezgi'nin elindeki tabağı aldım.
"Ben sana biraz daha kek getireyim." diyerek mutfağa gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUMSUZ
Ficção AdolescenteAnnesi demeden sokağa çıkmayan, sokakta taşları tekmeleyen, asosyal bir genç. Evet o benim. Ben Hakan... - 18 Haziran 2019 - 18 Haziran 2020